Dün yaşanan bir konu dikkatimi çekti. O nedenle son defa gündeme getirip kaleme alayım dedim. Bu senaryoyu hatırlar gibiyim aslında ama neyse...
Çarşambalı işadamı ve eski Samsunspor Başkanlarından Kazım Yılmaz malum ilk başkanlığından ayrıldığında kulübü trilyonlarca borca soktuğu, Euro ile temlik koyarak takımı mahvettiği iddiaları ile adeta taraftarın ve Samsun halkının önüne atılmıştı.
Efendim, Samsunspor krizi Erkurt Tutu'nun kongre kararı ve istifası ile başladı ve kongreden sonra Divan Kurulunun enteresan açıklaması ile hedef tahtasına oturtulan isim Çarşambalı işadamı Kazım Yılmaz olmuştu. Oysa ondan başka nice başkanlar vardı?
Aynı Kazım Yılmaz adına sosyal medya da konu ile ilgili bir basın açıklaması çıkmış ve ortamı iyice germişti. Samsunspor üzerinden birileri üzerinden oluk oluk birilerine para akıtıldığını, sonra bu akıtılan paraların tezgahını TRABZON LOBİSİNİN yaptırdığını başında da Samsun'un en tanınmış bir milletvekilinin adını vermiş ve o yönetiyor demişti.
Yine aynı açıklamasında Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz' a da gönderme yaptığı iddia edilmesinin ardından Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, kulübün SGK ve Maliyeye olan yapılandırılmış günü gelen taksiti ödeyerek hedeften bir bakıma kurtarılmıştı. Hemen ardından da Samsun Valisi Sayın Osman Kaymak Samsunspor'lu futbolcu alacakları için Yardım kampanyası başlattı. Peşine de taraftarlar Pazar günü toplanarak yürüyüş gerçekleştirmişti.
Bu açıklamalar, kampanya ve yürüyüşün ardından Kazım Yılmaz ciddi ciddi eleştirilmiş ve Samsunspor takımının bir şekilde Kazım Yılmaz'ın kucağına borçları ile atılacağını iddiaları gündeme gelmeye başlamıştı. O zaman da takımı kurtarırsa SAMSUNSPORU KURTARAN ADAM, batırırsa da kötü adam yani Samsunspor'un Erol Taş'ı Kazım Yılmaz olacak deniliyordu.
Her şey rayında gidiyordu ki dün yine o meçhul gazeteci(!) Kazım Yılmaz'ı konuşturmuş ve haber yapmıştı. Konuşmayı da Sosyal Medyadan bu defa adını kullanarak yayınladı. Oysa ilk yazısından sonra kazım Yılmaz ile telefonda görüşmüş ve kendisine o iddiaları sorduğumda isimleri vermediğini haberi yapan kişiye sormam gerektiğini dile getirmişti.
Kazım Yılmaz dünkü haberde bir kaç güne geliyorum demiş. Vali Kaymak' a verdiğim sözler var diyerek , "GEREKENİ YAPACAĞIM!" demiş. Yazıyı okuyunca EROL Taş'ın Kazım Yılmaz mı olduğunu,yoksa bir oyunun tezgahın sonuna yaklaşıyor muyuz.
Ya da Kazım Yılmaz Samsunspor kulübünü o açıklaması ile mecburen kucağında mı bulacağına siz karar verin. Lafın fazlası deliye söylenirmiş. Bizim okuyucularımızın çok akıllı olduklarını bildiğimden işte o sosyal medyada ki yazı. Karar sizin...
İyi bakın şimdi ne demiş Kazım Yılmaz;
"GEREKENİ YAPACAĞIM...
Taraftar olmazsa Samsunspor olmaz. Samsunspor olmazsa Samsun şehrinin marka değeri olmaz. Taraftarlarımızın sahsıma yaptıkları çağrı beni çok duygulandırdı. Onların bu davranışına asla duyarsız kalmayacağım. Görüyorum ki Vali beyin çabalarına Samsunsporumuzun gerçek sahipleri olan taraftarlarımız kulak vermiş, sokaklara dökülmüşler. Yani taraftardan başka kimsenin sesi çıkmıyor. Onların bugünkü eylemlerinden gurur duyuyorum.
Bazı basiretsiz kişilerin hakkımda yaptıkları eyyamlar ve şahsıma karşı yapılan acımasız eleştiriler yakın zamanda cevabını bulacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Tırnak içinde söylüyorum kimsenin beni yıpratmaya gücü yetmez. Ben Çarşamba'nın, Samsun un öz evladıyım. Samsunspor'un neferiyim.
Sayın Valimize ve Belediye başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a sözüm var. Ben lafımı yemem. Verdiğim sözü en kısa zamanda yerine getireceğim. Hemşerilerim rahat olsunlar. Kazım Yılmaz olarak Samsunsporumuz için bana düşeni yapacağım. Almanya dan bir kaç güne döneceğim Ahmet kardeşim. Samsunlu hemşehrilerime selam ve sevgilerimi yolluyorum. Her şey yoluna girecek"
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...