Meydan okurdunuz fütursuzca!
Zangoç köçekler konuşsanıza,
Bir deli Tayyip çıktı sahaya
İflahınızı kesti vallaha!
Neydi meclisteki o manzara:
Urun türbanlı kadıncağıza!
Merve çıkar ağlaya ağlaya…
Zafer deyip, atardınız nâra!
Haydi şimdi atsanıza nâra!
Tükürdüğünü yalatırlar adama,
Bir deli Tayyip çıkar sahaya,
İştahınızı keser vallaha!
Tayyip’ten çok kötek yediniz çok!
Sığınacak kapı kalmadı yok!
Seçimlerde yenmiş, yenmiş, yenmiş!
Dapçaklamış da, ezmişte ezmiş!
Poliste, falakalar,dayaklar,
Envai çeşit kanunsuzluklar,
Bir deli Tayyip çıktı sahaya
İflahınızı kesti billaha!
Zulmün hesabını sordu bir bir,
Sonunuz ne olacak kim bilir,
Daha çok defterler açılacak.
Topunuzun yüzü kızaracak!
III
Burnunuzdan kıl aldırmazdınız.
Biz susardık, siz konuşurdunuz.
Biz başörtülü hademeydik,
Beyzadelere hizmet ederdik.
Hakimde sizdiniz, savcı da siz.
Asıp sonra mahkum ederdiniz,
İktidarda kim olursa olsun,
Velev ki, sizin emriniz olsun.
Aleme bakışınız çok kof,
Aklınız da, vicdanınız da kof,
Gurur ve kibriniz bilhassa,
Egoistliğiniz ona keza!
Size kalsa bu ülke, bu vatan
Millet parçalanır, devlet batar!
Bir Deli Tayyip çıkar sahaya,
İflahınızı keser vallaha!
Hani lan uyuz oğlu uyuzlar!
Nerede kaldı mor sümbüllü bağlar?
Vurdururdunuz, kırdırırdınız,
Başköşede otururdunuz!
O koltuk senin, bu makam benim!
Biz kölelerdik, tapular sizin!
Bir Deli Tayyip çıktı sahaya,
İflahınızı kesti vallaha!
Hasan efendi, Fatma Kadın, biz!
Lâik, sosyete, Şebnem siz!
Biz tarlada, fabrikada, dağda!
Siz gazinolarda, pavyonlarda!
Bizden cumhurbaşkanı, baş olmaz!
Laikçi olmazsa, devlet olmaz.
Bir Deli Tayyip çıktı sahaya,
Yıldızları saydırdı vallaha.
Çevik Bir’ler, muhtıra verirdi.
Erbakan boncuk boncuk terlerdi.
Hükümetleri devirirdiniz,
Tayyip geldi donup kaldınız!