Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na adaylığı konusunda, "Partimize gelme konusunda bir talebi yok. Partimize gelecekse gelir, ondan sonra eğer belediye başkanı olur mu olmaz mı o daha sonra ki aşama" dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye katılımı ile ilgili bir soru üzerine, "Sayın Sarıgül, oldukça başarılı bir belediye başkanı. Partimize gelme konusunda bir talebi yok. Partimizin dışındaki bir kişi, onunla ilgili genel başkan olarak bir yorum yapmam doğru değil" dedi."Gelecekse biz kimsenin önüne duvar örmeyiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Partimize gelecekse gelir, ondan sonra eğer belediye başkanı olur mu olmaz mı o daha sonra ki aşama. Sayın Sarıgül'ün önce partimize gelmesi lazım. Partimizin üyesi olması için parti meclisimiz karar alması lazım. MYK ile olmuyor. Bu nedenle üyelik başvurusu yapılması lazım ve parti meclisinin üyelik kararı alması lazım. Bir kişinin bir partiden belediye başkanı, milletvekili, il meclis üyesi olabilmesi için önce parti üyesi olması lazım" şeklinde konuştu.Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için nabız yoklamanın ötesinde doğrudan ve dolaylı taleplerin olduğunu belirterek, talepleri değerlendirdiklerini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde partisinin başarı ölçülere ilişkin de "Başarının ölçüsü genel seçimlerde iktidar olmaktır. Yerel seçimlerde de olabildiğince belediye kazanmaktır. Bütün siyasi partilerin ortak hedefi budur. Bu hedefi gerçekleştirmek için biz çalışıyoruz. Diğer partilerden biz çok önce başladık. Bunun içinde biz diğer partilerden önce başladık çalışmaya" ifadelerini kullandı.
SEÇİMLERDE İTTİFAK SÖYLENTİLERİ
Seçimlerde ittifak iddialarını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bütün siyasal partilere saygımız var. Siyasal partiler zaman zaman işbirliği yapabilir, bunlara saygılıyız. Fakat kutuplaşma siyasetini doğru bulmuyoruz. Çünkü ben genel başkan olarak Türkiye'nin içeride ve dışarıda iyi yönetilemediğini düşünüyorum. Türkiye'nin yeniden tamire ihtiyacı var. Bunun için ben AK Parti'ye oy vermiş DYP'yi, ANAP'lı bütün yurttaşlarımızı CHP'nin çatısı altında bekliyorum. O parti ile bu parti ile değil, biz doğrudan vatandaşla işbirliği istiyoruz."
"ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİN DEMOKRASİLERDE YERİ YOK"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasıyla ilgili olarak, özel yetkili mahkemelerin demokrasilerde olamayacağını kaydederek, "Özel yetkili mahkemeler gerçek anlamda darbeyi yargılayamıyor. Bu mahkemelerde bir hesaplaşma yapılmaktadır" dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, hükümetin derin devlet ile hesaplaşmasını inandırıcı bulmadığını dile getirerek, Uludere konusunu örnek verdi. Hükümetin bu olayın üzerini örttüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Tunceli'ye Dersim demesini ve özür dilemesini de samimi bulmadığını, Başbakan'ın bunu dile getirmesinin nedeninin kendisinin Tuncelili olmasından kaynaklandığını kaydetti.
Ergenekon davasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin demokrasilerde olamayacağını ifade etti. Özel yetkili mahkemelerin gerçek anlamda darbeyi yargılamadığını savunan Kılıçdaroğlu, bu mahkemelerde bir hesaplaşmanın yapıldığını söyledi."Ergenekon diye bir örgüt varsa, gösterin ben gidip üye olacağım" sözlerinin arkasında olup olmadığı yöndeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, hala o açıklamanın arkasında olduğunu belirtti. Darbe kimden gelirse gelsin karşısında olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yargılanan öyle bir örgüt olmadığını ben gayet iyi biliyorum. Bu insanlar hayatlarında yan yana gelmemişler. Olmaz. Can Dündar'ı çağırdı. Dündar, 'Bu Ergenekon benim kitabımda yazan Ergenekon değil' dedi. Darbeler suçtur, buna itirazım olmaz. Bu davanın içine çıkar Türkan Saylan'ı koyarsanız bu dava o dava değildir" dedi.
İLKER BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI
Kılıçdaroğlu, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasına ilişkin, "Bu terör örgütü üyesi her hafta Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşüyordu. Hiç olmazsa terör örgütüne yardım ve yataklıktan dava açılması lazım bunlara. Devletin en kilit yerine getirerek, devletin en hassas bilgisini buna veriyorsunuz. Terör örgütüne yardım ve yataklık ediyorsunuz" diye konuştu. Söz konusu davada yapılanın bir mizansenden ibaret olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, yargılananların iktidara karşı olanlar olduğunu öne sürdü. AK Partili bir milletvekilinin oyuncu Mehmet Ali Alabora için "Onun yeri de Siliviri'dir" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu, 'AK Parti'ye karşı olanların yeri Silivri'dir' anlamına gelmektedir" dedi.
"DARBELERDEN EN ÇOK MAĞDUR OLAN BİZİZ"
Partisinin darbeci olarak adlandırılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Darbelerden en çok mağdur olan biziz. 27 Mayıs darbesinden önceki duruma bakın. Darbe yapıldı biz iktidar olamadık. 12 Mart'ta, 12 Eylül'de CHP iktidara yakındı, darbe yapıldı. Hiçbir zaman darbe istemedik, darbenin yanında olmadık. Ama biz hiçbir zaman intikamcı yaklaşmadık. Ses de çıkartmadık. Keşke mağdur edebiyatı yapsaydık mağdur olmazdık. Devletin kurumlarına saygılıyız ama orada hata yapan yargılanmalıdır. Biz kendimizi anlatamadık. Genel başkanları hapse atılmış partiyiz nasıl darbeleri savunuruz."
HABERAL'IN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Ergenekon davasından tahliye olan CHP Milletvekili Mehmet Haberal'in isminin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçtiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı diye lanse etmenin doğru olmadığını kaydederek, "Daha önümüzde uzun bir süreç var. Gelişmeler neleri gösterir görmek lazım" diye konuştu"
Uzun tutukluluk sürelerini de eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bunun yanlış olduğunu Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın da dile getirdiğini hatırlattı. Önümüzdeki dönemde yasal bir düzenleme yapılacaksa hazır olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda AK Parti ile bir protokolün yapıldığını ancak bunun gerçekleşmediğini, bu konu çözülecekse parlamentonun yarın da toplanmasını istediklerini kaydetti.
Genel af konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de genel af koşullarının oluştuğunu düşünmüyorum. Toplumsal mutabakat varsa bu oturulur konuşulur. Bu aşamada toplumsal mutabakat yok" dedi.