Milletvekili Zeybek, geldiği Çarşamba İlçesi’nde Haber Expres Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erol Şeker'i makamında ziyaret etti.
HABER-FOTO: Y.Emre TÜRKYILMAZ- Nuri ŞEKER
Samsun’da bir dizi ziyaretlerde bulunan CHP Milletvekili Kemal Zeybek, Çarşamba İlçesi’ne gelerek Haber Expres Gazetesi’ne ziyarette bulundu. Gazetemiz personeliyle bir süre sohbet eden vekil Zeybek, daha sonra Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Erol Şeker’i makamında ziyaret etti.
Ziyaretlerinden dolayı milletvekili Kemal Zeybek’e memnuniyetini ifade eden Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Erol Şeker, kendisine TBMM de başarı dileklerinde bulundu.
Ziyarette AK Partiyi ağır şekilde eleştirerek ithamlarda bulunan ve Suruç katliamında da sorumluluğu olduğunu iddia eden Milletvekili Kemal Zeybek, basın mensuplarının çok zor bir görevi üstlendiğini hatırlatarak, engel tanımayarak halkın doğru bilgi alarak halka ulaştırmak için ellerinden gelen çabayı sarf eden size ve sizin nezdinizde tüm basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Çarşamba' da doğruları yazmak, söylemek gerçekten de hele ki bu dönem de zor iş. Sizi bu nedenle dimdik duruşunuzsan kaynaklı tebrik ediyorum diyerek başladığı konuşmasında Zeybek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra milletvekilleri olarak halka hizmet edebilmek için durmaksızın çalışmaya başladıklarını söyleyerek, “7 Haziran seçimi sonrası seçilen milletvekilleri olarak büyük bir çalışma temposuna girdik. Halkımızın isteklerini dinlemek ve onlara çözüm yolları sunmak için büyük bir azim sarf ediyoruz. Kısa sürede kurulması planlanan koalisyonun ardından da durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Seçimlerden çıkan koalisyon sonucunu ve erken seçim söylentilerini değerlendiren Samsun Milletvekili, “AKP iktidarında topluma yapılan baskıyla ekonomik değerler tam anlamıyla yok edildi. Bugün zengin ile yoksul arasında büyük bir uçurum var. Bu uçurum büyük sorun. En kısa sürede ülkemize ekonomik değerler kazandırmamız gerekiyor. Ülkemizde bugün üretim adına olan bütün değerler durdu. Az gelişmiş ülkelerde üretim destekli ekonomi çok önemlidir. Biz bunu tam oluşturamadık. Son yıllarda tamamen tüketen bir toplum olduk. Bu tüketen toplumun üreten değerlerle yeniden kendine yetecek bir ülke olması gerekmekte. Günümüzde inşaat sektörüne dayalı bir yapı mevcut. Bu sektörde belli bir zamana kadar kullanılacak. Ama bu sektör üretime dönük bir yapı değil. Teknolojiye yönelik üreten değerler ortaya çıkarmamız gerekmekte. Ülkemizde bilim ve teknoloji bizi yükselişe, gelişmiş ülke yolunda büyük atmamıza önemli katkı sağlayacaktır. Koalisyon kurulsa ya da erken seçime gidilse bile Cumhuriyet Halk Partisi’nin oylarını artıracağını ve partiye olan desteklerin büyük bir oranda artacağını düşünüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin vatandaşın hakları için mücadelesi her şekilde devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi bulunmamakta.” Dedi.
Ekonomik sıkıntıların yaşandığı ülkede tarımın bitirildiğini söyleyen Zeybek, “Tarıma büyük bir eğilim olmalı. Bugün çiftçilerimiz büyük sıkıntılar çekiyor. Bu sıkıntılar giderilmeli. Dışarıdan ithal olayı bitmeli. Kendi ürettiğimiz ürünleri tüketmeliyiz. Zengin topraklarda yaşıyoruz. Fakat bunun değerini bilemiyoruz. Üreticimiz emeğinin karşılığını alamıyor. Üreticinin sürekli zarar ettiği bir hükümeti gördük. Bundan sonra tarım önceliğimiz olmalı. Halkımız üreten değerlerine yeniden kavuşmalı. Bizler halkın tüm değerlerine saygı duymaktayız. Bu saygı bizlere mutlak başarı getirecektir.” İfadelerini kullandı.
AKP Hükümetinde her alanda olduğu gibi medyaya uygulanan baskıyı dikkat çeken Vekil Zeybek, “Özgürlükler demokraside büyük önem taşır. 13 yıldır yönetilen Türkiye’de demokrasi yok edilmeye çalışıldı. Dikta ve baskıcı rejim anlayışıyla bir çok alanda baskılar uygulandı. Her alanda bunları gördük. Siz basın mensupları da bu baskıyı gördünüz ve halen daha yaşıyorsunuz. Bu baskıcı tavırlar onlar için çok doğal. Ne yazık ki baskı ve yıldırma çalışmaları basın mensuplarından başlıyor.Diktayla yönetilen rejimlerde bunlar hep uygulanmıştır. Sizler yinede bu tür baskılara rağmen dimdik ayakta kalarak büyük bir direniş örneği gösteriyorsunuz. Hepinizi tebrik ediyorum.” Şeklinde konuştu.
Dün Şanlıurfa’da Suruç’ta bir katliam oldu. Günün konusu bu şuanda Suruç'ta, Ülke de neler oluyor kim yaptırıyor. Peki şimdi Suruç’a gidecek insanlar nereye gidiyor o bölgede bir katliam var. O bölgede bir savaş var ve ne olduğu da belli olmayan bir savaş. Kimin ne yaptığı bu savaşta o bölgede belli değil. Bugün dahi orada ölenlerin yanı sıra doğan çocuklarımız var. Bu çocukların yaşamlarında oyun oynamak var oyuncakları var kitap okuma var işte bu gençler onun için bu oyuncakları ve giysileri bu bölgede yaşayan çocuklara insanlara duyarlılık göstermek için gittikleri yerde bu insanlarımızın katliamlarını hazırlayanlar bunlar bu hazırlığı yaparken onlarda bu katliamın hazırlığını yapmışlar zaten. Size söylüyorum siz bir arada insanları tutmaya çalışıyorsunuz tuttuğunuz alandaki insanları teker teker aramayarak o alana sokuyorsunuz. O alandaki insanlar her türlü aramadan geçiyor. Hatta ve hatta isimlerini alıyorsunuz kimlik yoklaması yapıyorsunuz hatta çok ileri gidiyorsunuz insanların parmak izini alıyorsunuz böyle bir denetim var.
İnsanları bir alana alıyorsunuz benim bildiğim şu vardır her ne kadar o alana yüzlerce insan girse bile ben özellikle hiç korkmadan çekinmeden şunu söyleyebilirim her kimse kim üzerine ne alırsa alsın bir sürü sivil polislerin orda olması gerekiyor. O alan da bir tane sivil polis, katliamda giden gördünüz mü, duydunuz mu? Ben bir sürü eylem alanında bulunmuş insanım. Bu tür alanlara çok gitmiş insanım. O alanlarda insanlarla beraber o protesto alanını dolduran insanlar kadar polis var mı yok mu?. pkk var mı yok. Işid'li var mı yok, dinci bir örgütten birisi var mı yok. Bunlar birbirleriyle hep iç içe girmişler hepsi beraber bunların. Şimdi şu var yapanın yaptığı yanına kar kalmasın. Ben diyorum ki helal olsun o bölgede Işid'iyle pkk'sıyla hangi örgüt olursa olsun bunları besleyen bunları eğiten bunlara lojistik destek sağlayan bunları koruyan bunları devletin güvenlik güçleriyle beraber iş birliği yaptıran bunlara mühimmat desteği veren bunlara her türlü desteği sağlayan insanlar. Orda ki o katliamı yapan tek kişi değildir. O bombayı patlatan bir kişi değildir. O bombayı patlatacak dereceye gelen kişi suçlu değildir. Bu iş birliğini bunu yapanların hepsinin bu ülkede sorumluluğu vardır. Az önce belirtmiş olduğum destekleri sağlayanların hepsi yöneticisiyle orda bulunanlarıyla hepsi katildir. Bu katillerden hesap soracağız. Bunlar o bölgedeki tüm olumsuzlukları yaşıyorlar yaşatıyor da. Size soruyorum Suriye’deki savaştan bizim menfaat çıkarlarımız insanlığın menfaatine mi onu söyleyin. Mazlum insanların yok edilmesi katledilmesi doğru bir hadise mi? Ama yapıyorlar bunu yapan kim? Özellikle bu ülkede ben hükümetim diyen hükümeti yöneten kendilerine AK Partiyim diyen AKP iktidarı var. Irakta Suriye'de Işid'i destekleyen ben miyim? Dinci örgütleri destekleyen ben miyim?. Emperyalizme alet olmak demek bu ülkede yönetici olmak demektir iktidarı sürdürmek demektir.
Önce şu var doğu ve güneydoğuda pkk'yı kürt halkımı kurdu yoksa bu bölgede çıkarı menfaati olan uluslar arası sermaye emperyalistleri mi kurdu. Uluslar arası sermaye kurdu. Kürt halkının da suçu var o zaman. Biz şimdi doğu ve güneydoğudaki Kürt halkını potansiyel suçlu mu göreceğiz?. O insanların bu ülkede bu bölgede ortak paydası var paylaşımı var. O insanlar bu ülkede ortak beraber kardeşçe yaşamak istiyorlar. Bizde aynısını yapmak istiyoruz. O zaman bizim aramıza nifakı sokan kim bizim menfaat çıkarlarımız için mi sokuldu . Hayır. Bizim ekonomimize darbe vurmak bizim ülkemizin büyüklüğünü bir şekilde güçlülüğünü güçsüz hale getirmek, orta doğuyu böl parçala sen daha büyük yönet sen anlayışına çıkıyor. Size soruyorum arkadaşlar şimdi Irak’taki büyük parçalanmaya Amerika’yla beraber kim önder oldu. Rahmetli Ecevit zamanında Irak’a, Amerika giremiyordu. Hiçbir destek sağlanmadı. Bunların iktidara gelmesiyle beraber Amerika’yı gördü. Oradaki insanlarımız insan değil mi? Oradaki insanların namusu şerefi yok mu?. Irak’a girerken kiminle beraber girdi, emperyalizm güçleri ile .
Doğu ve güneydoğu da bir pkk mıdır nedir var. Nedir bu örgüt. Irkçı, ayrılıkçı bir terör örgütüdür. Pkk terör örgütüdür, ırkçıdır cinayetçidir katliamcıdır, katildir. Şimdi öbür taraftan Irak’ta bir sürü katliam yapıldı Suriye de şuanda iç savaş sürüyor katliamlar yapılıyor. Işid’e destek veren dinci örgütlere destek veren kim? Bunlar. Destek verenleri kınıyorum, örgütleri de kınıyorum. Sadece bir taraftan değil şimdi şu var katliam yapan tamam katliamı yaptı, suçlu o tamam. Katliamı yaptıran kim? Halkımız bunları artık rahatça görüyor ve sorguluyor. Bizde bunları rahat görüyoruz. CHP’nin ne yapması gerekiyor? Dünyanın neresinde olursa olsun biz dünya insanını kardeşliğinden taraftayız barıştan taraftayız bunu düşünen bir ideolojik parti ülkesinde savaş mı isteyecek?. Güney ve güneydoğumuzda savaş mı isteyeceğiz? Barışçıl yöntemle çözülmesini istiyoruz. Barış istiyoruz. Barışla beraber demokrasinin yeniden kurulmasını istiyoruz.
Ülkemizin her bölgesinde yaşayan insanımızın hukukuna saygılı, hukukta yargılanabilecek duruma getirilmesi gerekiyor. Geçmişte de hatalar yapılmıştır, bugünlerde de yapılıyor. Biz barışçıyız. Siz Suriye’deki halkı tedirgin edip, benim Samsun şehrime getirip ekonomimi sömürerek çöken ekonomimizden pay vererek bu ülkede bulunduruyorsanız. Bunu niçin yapıyorsunuz? Siyasal istikbaliniz için yapıyorsunuz. Siyasal geleceğiniz için yapıyorsunuz." dedi.