KILIÇ: “CHP’NİN ORTAYA KOYACAĞI ARGÜMAN YOK”

“kusura bakma onu vermiyoruz” dediklerini belirterek, bunun bir çelişki olduğunu kaydetti.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, 16 Nisan referanduma yönelik hayır kampanyası yürüten CHP’nin ortaya koyacağı bir argümanı bulunmadığını, dolayısıyla seçilme yaşının 18’e indirilmesini polemik konusu yaptığını belirterek, “18- 25 yaş arası seçmenden ‘hayır’ oyu vermelerini istiyorlar ancak iş seçilmeye gelince ‘kusura bakma onu vermiyoruz’. Diyorlar Bu bir çelişkidir” dedi.
Bakan Çağatay Kılıç, Habertürk Televizyonu’nda 16 Nisan referandumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Çağatay Kılıç, geçen hafta sonu Ankara’da düzenlenen tanıtım toplantısıyla resmen halk oylamasının kampanya sürecini başlattıklarını hatırlattı.
Anayasa değişiklik paketinde yeralan seçilme yaşının 18’e indirilmesinin bazı çevrelerce eleştiri konusu yapıldığını dile getiren Bakan Çağatay Kılıç, bu konuda başta CHP olmak üzere “hayır kampanyası” yürütenlere tepki gösterdi. Bakan Çağatay Kılıç, şöyle konuştu:
“18 -25 yaş arası bir seçmen ve vatandaş grubu var. Tüm siyasi partiler de kendi fikirlerini, tezlerini ortaya koyarak bir kampanya yürütüyorlar. Ve 18- 25 yaş arası o gençliği deniliyor ki; ‘senin oyunu istiyoruz, seçme hakkının olduğunu biliyoruz, bize oy ver. Ama iş seçilmeye gelince, kusura bakma onu vermiyoruz.’ Bu bir çelişkidir. Bu anayasa değişiklik paketini eleştiren, özellikle ana muhalefet partisi eleştirilerini ortaya koyarken şunu söylüyor; ‘biz parlementer sistemin korunması taraftarıyız, değişiklikle Meclis gücünü kaybedecek. Hayır! Oysa Meclis daha çok güçleniyor. Çünkü yasama faaliyetleriyle ilgili asli görevini en yoğun ve bağımsız şekilde yapma konusunda ciddi bir güçlenme söz konusu. Seçimle ilgili olarak, seçilmişlerin görevi toplumdaki her kesimi Meclis’e yansıtmaktır. Ama diyorsunuz ki; ‘biz bunu istiyoruz fakat 18 – 25 yaş aralığının Meclis’te temsil edilmesini istemiyoruz.’ Hani siz, kendini temsil etme noktasında olan herkesin Meclis’te olmasını istiyordunuz? Biz bunu getiriyoruz. Dolayısıyla 7,5 ile 8 milyon arasındaki bir vatandaşımızın kendini orada temsil etmesi konusunda bir hak getiriyoruz. Bütün amaç bu. Bunu eleştirirken de bunu şu şekilde dile getirmekte bence çok doğru değil; ‘Bu arkadaşlarımız meclise girerlerse ne kadar katkı sağlayacaklar?’ Bu çok yanlış bir soru. Öyle bir kampanya yürütülüyor ki bunun karşısında sanki bütün milletvekilleri 18 – 25 yaş arasında olacak.  Biz diyoruz ki; toplumun bütün katmanlarından Meclis’te temsili olsun. Yani şunu söyleyebilir misiniz; ‘bütün milletvekilleri erkek olsun? Ya da bütün milletvekilleri kadın olsun?’ diyemezsiniz. Mümkün değil. Çünkü herkesin orada temsil edilmesi lazım.”
Bakan Çağatay Kılıç, halen 18 – 25 yaş aralığında olup da sorumluluk alarak, ailesinin geçimine katkı sağlayan, iş dünyasında olan, yönetici pozisyonunda olan vatandaşlar bulunduğuna işaret ederken, “Bunu nasıl yapıyorlarsa, milletvekilliğini de aynı şekilde yaparlar” dedi.
AK Parti kurulduğu güden itibaren, MKYK ve MYK’da gençlik kolları başkanı ve kadın kolları başkanının doğal üye olduğunu hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç, AK Parti tüzüğü gereği gençlik kolları üyelerinin 30 yaş altında olmaları gerektiğine dikkat çekti. 30 yaşından önce milletvekili seçilemediği dönemde AK Parti’nin siyasete katılma noktasında gençlerin önünü açtığını ifade eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:
“En üst karar alma noktasında zaten AK Parti kurulduğu günden itibaren bizim kendi teşkilatlarımız içerisinde gençler her zaman düşüncelerini paylaşıyorlar. Bizim açımızdan zaten bunları anlatmak vatandaşlarımızın nezdinde yeterli olacaktır. Yanlış hatırlamıyorsam 2011 seçimlerinde ilk adaylığım döneminde girdiğimizde yanlış hatırlamıyorsam CHP’nin gençlikten sorumlu genel başkan yardımcısı 47 – 48 yaşlarındaydı. Bizim o dönemki gençlik kolları başkanımız 30 yaşının altındaydı. Burada aslında gençlerin kimin nasıl değer verdiği açıkça görünüyor. Biz göreve başladığımızda çok genç yaştaydık. Bu anlamda aslında Türkiye’de doğal bir sürecin devamı, birçok ülkede olan bir şey. Bunun polemik konusu yapılması aslında ana muhalefet partisinin argüman yetersizliğinden dolayı bir yerlere sığınmaya çalıştığının göstergesi.”