CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu'nun organizasyonuyla Bakırköy Balıkçı Barınağı'nda düzenlenen kahvaltıda eski Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica ile bir araya geldi. Programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Avrupa Birliği, Türkiye'yle ilgili sürekli ilerleme raporu hazırlıyor. Bunu yeri zamanı gelince paylaşıyor. Bu seçimlerden önce bu rapor kamuoyuyla paylaşılmadı. Biz bunu Avrupa'nın etik değerleriyle bağdaştırmıyoruz. Görüşünüz vardır bunu açıklarsınız. Bu açıklamada eleştiriler varsa da Türkiye o eleştirileri rahatlıkla karşılayabilir. İç siyaseti etkilememek için biz bunu erteledik diye görüş egemen olursa biz bunu doğru bulmuyoruz. Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda daha kucaklayıcı bir ifade kullanması lazım” diye konuştu.
“CHP OLDUĞU SÜRECE BU SÜREÇ YAŞAMAZ VE GERÇEKLEŞMEZ”
Başkanlık sistemiyle ilgili Kılıçdaroğlu, “Yüzde 10 barajını kaldıracak mıyız, darbe hukukunu sona erdirecek miyiz, özgürlükleri sağlayacak mıyız, medyayı destekleyecek miyiz? Türkiye demokrasiyi, özgürlüğü yakalamalı. Bu sonucu aldım diye baskıcı karakterimi ortaya çıkarıp medya üzerine baskı kullanmaya kalkarsam hangi demokrasiden bahsedeceğiz. Zafer sarhoşluğu demek gücü zehirlenmesi anlamına geldi, onu görüyoruz. Benim sözüm geçerli diyorsanız o ülkede demokrasi yoktur. CHP olduğu sürece bu süreç yaşamaz ve gerçekleşmez” diye konuştu.
Medyaya baskı yapıldığı iddialarıyla ilgili olarak Kılıçdaroğlu, “Hangi iktidar olursa olsun, medya üzerine baskı kuruyorsa o iktidarın ülkeye demokrasi getirme gibi bir görevinin olmadığı ortaya çıkar. Hangi nedenle baskı uyguluyorsunuz. Beğenmiyorsanız izlemezsiniz. Beğenmezseniz almazsınız. Medya rahatlıkla yazabilmeli, eleştirebilmeli. Hükümetin eleştirilmediği bir medya ordusu Türkiye'ye özgürlük değil, felaketi getirir. Halkın haber alma kanalları tıkanıyorsa, o ülke baskıcı bir yönetime girer. Yazarlar açıkça suçlanıyor, gazete patronları tehdit ediliyor. Bu benim aklıma bugüne kadar emin olun hiç gelmeyen bir olay. Bu desteği nereden alıyorlar? Bu cüreti nereden alıyorlar, bu desteği nereden alıyorlar? Sayın Davutoğlu'na çağrı yapıyorum, bu konuşmalardan yana mısın, balkon konuşmasında ifade ettiğin düşüncelerden yana mısın? Sayın Davutoğlu'nun açıkça deklare etmesini bekliyorum. Bizde o zaman anlarız ki Sayın Davutoğlu herkesi kucaklıyor, herkes özgürce yazabilecek, bunun da garantisi hukuk düzeni olacak. Bu konuda medya çalışanları ve patronlarının dik durması, onurlu durması, ödün vermemesi lazım. Medyaya bir baskı geldiğinde hepsinin ortak ses çıkarması lazım” diye konuştu.
“HER CHP'Lİ KENDİSİNİ GENEL BAŞKAN ADAYI OLARAK GÖREBİLİR”
Partinin kurultayının vaktinde yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Olağanda olsa zaten Ocak'ta olur. Zaten süreç başladı. Süreci Ocak'ta sonlandıracağız. CHP'de karışıklık. Ne karışıklığı? Ben adayım diyor. Bundan doğal ne olabilir. Her CHP'li kendisini genel başkan adayı olarak görebilir. Genel başkanın görevi de yeni genel başkanlara yol açmaktır” cevabını verdi.