CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim gezileri kapsamında Samsun’a geldi. Sabah saat 10.30 sıralarında uçakla Samsun-Çarşamba Havalimanı’na gelen Kılıçdaroğlu, karayolu ile Çarşamba ilçesine geçti. Tarihi Köprü üzerinden yürüyerek Zübeyde Hanım Meydanı’na gelen Kılıçdaroğlu, burada halka hitap etti. Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yüklenen Kılıçdaroğlu, “Bu ülkeye temiz siyaseti getirmek istiyorum. Bu ülkeye ahlaklı siyaseti getirmek istiyorum. Bu ülkeye cebini dolduran siyaseti değil, halkı düşünen siyaset olsun diyorum. Bunun için çalışıyorum. Allah’a çok şükür benim bir derdim yok. Çocuklarım büyüdü. Hepsinin eli ekmek tutuyor. Ama benim derdim sokakta işsiz gezen kardeşim. Benim derdim, ektiği ürünün karşılığını alamayan çiftçinin derdi. Benim derdim 2 milyon 300 bin Suriyeli neden Türkiye’ye geldi? Bu kadar işsizimiz varken, 2 milyon kişi niye bu topraklara getiriliyor. Yeni bir dış politika olması lazım. Benim derdim, bu ülkede istikrar olsun, sevgi olsun, saygı olsun, uzlaşma olsun. Vatandaşlar sokaklarda rahatça gezebilsin. Bunun için siyaset yapıyoruz. Siyaset cebini dolduracak bir alan değildir. Ben siyasete bir ufuk daha getirmek istiyorum. Ben hiç kimsenin kimliğini sorgulamam. Hiç kimse anne babasını seçme özgürlüğüne sahip değildir ama herkes annesiyle ve babasıyla gurur duyar. Hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmem. Çünkü benim aldığım ahlak, ibadet Allah için yapılır, siyaset için yapılmaz. Herkesin inancına saygılıyım. Her yerde söylüyorum, Çarşamba’da da söyleyeceğim. Bu ülkede herhangi bir vatandaşım çıkıp da ‘ben ibadetimi özgürce yerine getiremiyorum’ diyorsa gelsin beni bulsun. Vallahi önüne düşeceğim, ibadetini düzgünce yapabileceği imkanı sağlayacağım. Bu ülkenin huzura, barışa ihtiyacı var. Siyasette gerginlik ve kavganın bitmesi lazım. Neden bu kavgalar? Ben gençken kardeşi kardeşe kırdırırlardı. Aradan 30-40 yıl geçti, yine kardeş kardeşe kırdırılıyor. Benim çocukluğumda çocuklar yatağa aç girerdi. Aradan yıllar geçti yine çocuklar yatağa aç giriyor. Bu tabloyu değiştirmemiz lazım. Benim tek başıma gücüm yetmez. Güç sizdedir. Yetki sizdedir. Biz bir hukuk devletiyiz. Hukuk devletinin gereklerinin yapılması lazım. Birileri için ayrıcalıklı bir süreç yoktur bizim ülkemizde. Anayasamız derki hiçbir zümreye, hiçbir kişiye, hiçbir aileye imtiyaz tanınamaz. Herkes kanunun önünde eşittir” diye konuştu.
“TERÖR MÜ ESTİRECEKSİN?”
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“1 Kasım’da sandığa gideceğiz. 7 Haziran’da da gitmiştik. Ne değişir? Niye bir daha gidiyoruz sandığa? Hangi gerekçe ile gidiyoruz? Neden milli iradeye güvenmiyorsunuz? Neden vatandaş ille sandığa gidecek? Niçin? Vatandaşa illa bana 400 milletvekili vereceksin deniyor. Vatandaş vermiyor kardeşim. Vermeyince zorlayacak mısın, milleti dövecek misin? Terör mü estireceksin? Benim size sözüm. Kılıçdaroğlu sözü. Namus sözü. Bu ülkede terörü bitireceğim. Bu ülkeye barışı ve özgürlüğü getireceğim. Benim samimiyetimden hiç kimse endişe duymasın. Samimi bir insanım. İçimden ne geliyorsa onu söylüyorum. Ben insanım. Neyi düşünüyorsam sizinle paylaşıyorum. Benim gizli bir kişisel ajandam yok. Ben başkan olacağım, seni affedeceğim böyle bir şey bende yok. Millete hesabını veremeyeceğim hiçbir angajmana, hiçbir vaade girmedim.”
“İSTİKRAR MI KALDI ALLAH AŞKINA”
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Oslo görüşmelerini hatırlatarak, “Onlar Oslo görüşmelerinin hesabını veremiyor. Birbirlerine ne söz verdiklerini açıklayamıyorlar. Ben söyledim. Niye açıklamıyorsunuz? Madem kendinize güveniyorsunuz neden açıklamıyorsunuz. Düne kadar ne diyorlardı; istikrar, istikrar, istikrar. Memlekette istikrar mı kaldı Allah aşkına? Dolara bak aldı başını gitti. İşsizliğe bakın nerelere çıktı. Şuradan yürürken bile en az 10 kişi geldi iş istedi. 10 gencecik fidan gibi çocuk. Yazık günah değil mi bu çocuklara? Bunlar okudular. Elleri ekmek tutacak. Hiç milletin önüne çıkıp da ‘Biz işsizliği çözeceğiz, işsizlik en büyük sosyal yaradır’ diye bir cümle kurdular mı?” ifadelerini kullandı.
“BİZİ KOPYALADILAR”
7 Haziran seçimlerinde partisinin vaatlerine “Kaynak nerede?” diyen Davutoğlu’nun 1 Kasım seçimlerinde projelerini kopyaladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu ülkede CHP iktidarında hiçbir aile ben fakirim demeyecek. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacaktır. Söz veriyorum. Hepsinin hesabını yaptık. 7 Haziran’da dedik ki asgari ücreti 1500 lira yapacağız. Bizi işverenlere şikayet ettiler. Aile sigortasını getireceğiz. Hiçbir ailenin 720 liranın altında olmayacak. Taşeron işçiliği kaldıracağız. Devlete yük olmadan herkes kadrolu olacak. Sendikası olsun, asgari ücrete mahkum olmasın. Bunu getireceğiz. Üniversiteye giden çocuklarımızın yurt sorununu 1 yıl içerisinde çözeceğiz dedik. Bize parayı nereden bulacaksınız dediler? Kaynağı nereden bulacaksınız dediler? Benim 27,5 yıl devlette çalıştığımı düşünmediler. Vergi nasıl toplanır, para nasıl harcanır Türkiye’de bu işi en iyi bilen 10 kişi ise, o 10 kişiden birisi de benim. Önce itiraz ettiler. 1 Kasım seçimleri için bizim bütün projelerimizi onlar kopya ettiler. Etsinler. Bu ülkede sorunları en iyi tespit eden parti CHP’dir. Sorunların tespiti konusunda en iyi kadroyu bünyesinde bulunduran parti CHP’dir. Bize güvenin, bize inanın. Bizler de size güveniyoruz. Türkiye’nin tarihini değiştirelim. İnşallah 1 Kasım’da Çarşamba’da yeni bir tarih yazalım” şeklinde konuştu.
“PKK BELASI YETMEDİ IŞİD BELASI VAR”
Ülkenin Orta Doğu bataklığına sürüklenmemesi için birçok söylemde bulunduğunu anlatan Kemal Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Biliyorum. Eskiden CHP’ye kızıyordunuz. ‘CHP gelmiyor. Vatandaşın derdini dinlemiyor. Ankara’da oturuyorlar. Bizden oy istiyorlar’ deniyordu. Bu algının yerleşmesinde bizim kabahatimiz var. Gelip oturacağız, dertleşeceğiz, gençlerimizle oturacağız. Onların da derdini dinleyeceğiz. 2011 yılından bu yana bunu yapmaya çalışıyorum. Gezmediğim ilçe, gezmediğim il kalmadı. Kim Türkiye’ye namusuyla hizmet etmek istiyorsa, malı götürmek gibi bir düşüncesi yoksa, gencecik çocuklarımızı işsiz bırakmama gibi bir düşüncesi varsa artık o partiye destek verelim. O partinin yanında olalım. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Halkın partisiyiz. Size inanıyoruz. Türkiye’yi değiştireceğiz. Bütün komşularımızla dost olacağız. Allah aşkına dış politikada istikrar var mı? Bütün komşularımızla düşman olduk. Milyonlarca gencimiz işsiz. Üretimde istikrar var mı? Sanayiciye sorun ihracat sürekli düşüyor. Dış politikada yanlış yaparsanız, bunun faturasını 77 milyon vatandaş öder. Şimdi aynı faturayı ödüyoruz. İçeride bir PKK belası varken, bir de IŞİD belası çıktı. Dedim ki Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sürüklemeyin. Hayır dediler, bize bir şey olmaz. Türkiye’yi bunlardan kurtarıp temizleyeceğiz. Her vatandaşa kucağımı sonuna kadar açacağım.”
“KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR”
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Sizden istediğim, bir şeyi sakın unutmayın. Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Bütün inancımla söylüyorum. Zaten kendisi de inkâr etmiyor. Ama bir gerçeği Türkiye’nin bilmesi lazım. Ben yetkiyi saraydan değil, halktan isterim. Ben saray için değil, halk için çalışırım. Bu şu anlama gelmesin; Cumhurbaşkanlığı makamına saygı göstermediğim çıkartılmasın. O makama saygı boynumuzun borcudur. Ama biz halk için çalışırız. Bunları sakın unutmayın. Davutoğlu saray için, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Çarşamba’daki programının ardından Tekkeköy ilçesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Tekkeköy’den Samsun’a gelirken yol kenarında bir vatandaştan üç kasa incir aldı.