Başıbüyük yaptığı açıklamada, “Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Merkezi verilerine göre 10 Ocak 2016 tarihinde saat 19.40’ta Çiçekdağı Hacıduraklı mevkiinde Richter ölçeğine göre 5.0 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Depremden sonra 1,6-3,3 aralığında 17 artçı deprem daha oluşmuştur” dedi.
Kırşehir genelinin 1. derece deprem bölgesi olduğunu anlatan Başıbüyük, şöyle konuştu:
“Kırşehir il genelinin büyük bir bölümü 1. derece deprem bölgesidir. Ancak bölgede yıkıcı depremler oldukça nadir görülmektedir. Kırşehir il merkezinin yaklaşık 20 kilometre kuzeyindeki Çuğun Barajı merkez alınarak yaklaşık 75 kilometre yarıçaptaki bir alanın 10 Ocak 2016 tarihinde yaşanan depremden önceki 1900-2015 yılları arasındaki deprem verileri incelendiğinde, Richter ölçeğine göre 3 ve üzeri şiddette 150 deprem oluştuğu belirlenmiştir. Belirlenen alandaki en büyük deprem, Kaman ilçesinin Yukarı Çiftlik köyü mevkiinde 19.04.1938 tarihinde Richter ölçeğine göre 6,6 şiddetinde meydana gelmiştir. Bu küçük ve orta şiddetteki depremler ilin batı ve kuzeyindeki bölgelerde yoğunlaşmaktadır.”
Can ve mal kaybına neden olacak depremlerin öngörülmediğini anlatan Başıbüyük, “Kırşehir genelinde yapılan yapısal jeoloji çalışmaları ve geçmiş yıllarda meydana gelen depremler birlikte değerlendirildiğinde özellikle ilin batı ve kuzeyindeki bölgelerde küçük ve orta şiddetli depremlerin önümüzdeki yıllarda da meydana gelebileceği öngörülebilir, ancak büyük can ve mal kaybına neden olabilecek bir deprem beklenmemektedir. Depremin olmasını engelleyebilme veya oluşacağı zamanı çok öncesinden belirleyebilme şansımız ne yazık ki yok. Bu nedenle depremle yaşamaya alışmak depreme dayanıklı yapılar inşa etmek gerekli önlem ve tedbirleri almak zorundayız” diye konuştu.