Çok değerli HABEREXPRES GAZETESİ okuyucuları. Bir samimi kardeşim, kitap okumayla ilgili diyordu ki: “Ne kadar yorgun olursak olalım, ne kadar acil bir işimiz olursa olsun, ne kadar üzüntülü, dertli ve ya neşeli olursak olalım, mutlaka ve mutlaka her gün en az birkaç sayfa kitap okumadan günü tamamlayamayız…”
Tabi o kıymetli kardeşimin ekonomik olarak imkanı vardı. Ardından demişti ki: “Her kitaptan iki tane alırız.Bir tanesini her satırını çize çize, kenarlarına not alarak okumak için… Diğerini de hiç okumadan kütüphanemizde bulundurmak için ”Düşünüyorum da bu kıymetli kardeşim de bu ülkede yaşıyor, hayatında bir sayfa kitap okumamış niceleri de…
Bir de günümüzde kitap okumayla ilgili bazıları, “o eskiden diyorlar. Onlara göre şimdi kimse kitaba vakit ayıramazmış. Herkesin elinde telefon …Okuyacağı ne varsa oradan okurmuş…Bunu söyleyenler gerçekten kitap okumanın farkında olmayan kimselerdir.Kitap okumak öğrenmek için kendine zaman ayırmaktır…Kitap okuyan insan kelime hazinesine yeni yeni kelimeler katacaktır.Bir insan ne kadar çok kelime bilirse kendini o kadar çok daha iyi ifade edecektir.Buda onu çevresindekilerden bir adım öne çıkaracaktır.Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ?“ Dolayısıyla bilen önde olacaktır…
Çocuklarıyla birlikte kitap okumaya başlayan ana babalar çocukların dil gelişimine de katkıda bulunmuş olur. Ayrıca kitap okuma alışkanlığında olan çocuklar farklı kültürlerden bilgi sahibi olur.Ama şu da bir gerçektir ki günümüzde bizim çocuklarımızda kitap okuma alışkanlığı her geçen gün azalmaktadır.Bunda sosyal medyanın elbette önemi vardır.Ama asıl tehlike çocukların anne babalarının kitap okumayı bırakmış veya başlamamış olmasıdır.Kendi kitap okumayan bir anne çocuğuna kitap okutamaz.Kendi kitap okumayan bir baba çocuğunun kitap okumasını bekleyemez…Biz okuyamadık onlar okusun demekle sorumluluktan kurtulamayız.Çocuklarımıza sadece oyuncak getirmek yerine,yaşına göre kitap getirmeyi de ihmal etmeyin.Çocuklarımızı geleceğe böyle hazırlayın ve sevgiyle kalın