Köktaşın kimle siyaset yaptığı ortada

Mustafa Akkuş

Sevgili Çarşamba'lı hemşerilerim,

Bugünkü konumuz Genel siyaset ve ilçemizin sesi, kulağı olan Yerel basına vurulan mühür olayı.

Siyaset hayatımızın her alanında var. Samsun siyaseti AK Parti dönemi  içinde bu kadar buhranlı bir yıl hiç yaşamamıştı. Bir de AK Partinin Türkiye siyaseti var. Bu siyaset kararı ise üç dönem kararıdır.

AK Parti tek başına ülkeyi idare eden Milletle bütünleşmiş başında dünya lideri Recep Tayip Erdoğan gibi bir lidere sahip.

Düşünelim eğer Tayyip Erdoğan olmasaydı AK Parti üç dönem iktidarda kalabilir miydi? Bence kalamazdı. Sayın Erdoğan hep büyük fotoğrafa bakmıştır. Siyaseti Milletle buluşturmuştur. Milletin önünü açmıştır dikleşmemiştir dik durmuştur.

Türkiye'yi uluslar arası arenada iyi anlatmıştır onu dinleyen sağ duyulu batılı siyasetçiler onu ayakta alkışlamışlardır.

Türkiye'ye Allah böyle bir lider nasip etmiştir. Allah Cumhurbaşkanlığı görevinde daha güzel hizmetler yapmayı nasip etsin diyerek konumuzun başı itibariyle Samsun siyasetine dönelim.

Önceki dönem "AK Parti Genel Merkezi Osman Çetinkaya'yı il başkanı adayım" dedi. Genel Merkez kararını dinlemeyen Fuat Köktaş adaylığını açıkladı ve İl başkanı oldu. Kimileri sevindi kimileri de üzüldü yapacağı işler çok merak ediliyordu.

O zamanlar Çarşamba İlçe Bşk. Yrd. Arge başkanıydım. İnanın kendisinden randevu bile alamadım. İlçe Bşk. Yrd. olarak görüşemedim. Ben görüşemediysem vatandaş il başkanı ile nasıl görüşür. Takdiri size bırakıyorum artık.

Başkan Köktaş, kısır ve kavgacı siyaset icraatlarına başlamıştı. Teşkilatları kendine uygun  dizayn ediyordu. İlçelerde belediye başkanlığı için istifa eden ilçe başkanlarının hiç birini aday olarak gösterememiştir.  Yerlerine hep kendi istediği kişileri atama yapmıştır.

Belediye seçimleri öncesinde büyük kavga verdiği İlçe başkanlığı için önce bir ismi atadı sonra da Genel Merkez teşkilatın dağılmaya başladığını görünce teşkilatı toparlama adına Köktaş'a fırça attıktan sonra görevden bu yaptırdığı isimin atamasını azlederek bitirdi.  

Bu ismin yerine bir önceki teşkilatın içinde olan Mahmut Çekiç İlçe başkanlığına atanmış adalet yerini bulmuştur.

Bu atama ile tüm planları ve hayalleri yıkılan Sayın il başkanı durur mu? İki buçuk aydan sonra belediye başkanıyla ilçe teşkilatı uyumlu çalışmıyor diye Çarşamba Teşkilatının istifalarını yine güzel bir siyasi manevra yaparak Genel Merkezin yolunu bir kez daha tutmuştur.

Bu olayda istifaları ilçe binasında alan İl Başkanı Köktaş' a İlçe Başkanı Yardımcısı İsa Acar, aynen şu soruyu sorar; "Sayın il başkanım teşkilata göre mi başkan atayacaksın yoksa belediye başkanına göre mi?"

İl Başkanı Köktaş'ın verdiği cevap aynen şöyle; "Tabi ki teşkilata göre atama yapacağız. Biz belediye başkanlarına göre atama yaptırırsak kimle siyaset yapacağız" derken herkes mutlu olurken kime göre atama yaptığını millet biliyor.

Tüm bunları kendi eksenine göre parti tüzüğünü bile kendisine uyarlayarak yapan bir başkanın Milletvekilliğini hiç düşünemiyorum...

Bu atamada da taktir Milletimizin. Bazen uzun zaman siyaset yapanlar bu yükü taşıyamıyorlar. Bir dönem dinlenmekte fayda var. Ama bu dinlenme ayak oyunları ile değil tamamen AK siyasete göre temiz ve dürüst olması şartıyla elbette ki...

Gelelim ikinci konuya; Son günlerde Çarşamba'da yaşanan kin, nefret ve şahsi olayları çok yakından takip ediyoruz.  İlçe teşkilatını il başkanı ile birlikte dizayn eden ve başkanın en has adamını ilçe başkanı atayan Belediye başkanı Dündar, 30 Mart'tan sonra sanki her iş bitmiş tek sıkıntısı ilçede görev yapan medya ve matbaalara mühür vurarak kanunsuz bir uygulama ile Çarşamba'yı Türkiye ve dünyaya rezil etmiştir. 

Başkanın hizmet anlayışı içinde önce Gazete mühürlenmeden önce gazetelere, televizyona yazı gönderilir. Sonrasında mühür ve yaşananlar. Bu olaylara İlçe, İl, Milletvekilleri ve AK Parti Genel Merkezinin bilgisi olmasına rağmen suskun ve sessiz kalması ise çok daha vahim. Bu rezillik sonrası biz 6 Haziran seçimlerine hangi yüzle çıkıp oy isteyeceğiz.

Bu konunun detayı şudur. İşte tüm bu rezilliklerin asıl sorunu siyasi yorgunluktur. Siyasette her zaman taze kan hareket getirir. AK Parti Samsun ve Çarşamba' da her geçen gün kan kaybediyor. Sorumlusu ise ortada iken ağzını, kulaklarını ve gözlerini kapatanlar siyasetçilik ruhunu yitirmiş, siyaseti şahsileştirmiş isimlerdir. Bunu da Genel Merkez durdurmuyorsa, demektir ki işin arkası daha da kötü demektir.

Ve yazımın başında yazdığım gibi büyük liderler büyük resme bakarlar büyük resmi görmeyenler ne olurlar taktir sizin…

 Saygılarımla...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.