Biliyorsunuz, bu aralar çok yoğun tempoda çalıştığım için yazı yazamıyorum. Ama son günlerde gelişen ani çıkışlar ve olaylar neticesinde şahsımın neden yazı yazmadığı soruları ve serzenişleri fazlalaştığı için bu günden sonra mümkün olduğunca dilimin döndüğünce bir şeyler karalamak zorunda kaldım. Ki bu gün çok enteresan olaylar yaşadık diyerek başlayalım.
Hakkari’ de ki hain saldırı… Ve yine 8 şehit ve yine Samsun’un yüreği Türkiye’nin ciğeri yandı. Bu kelimeler artık bir önem arz ediyor mu birilerine bilemem ama ciğerimiz alev alev yanıyor. Yuvalar yıkılıyor boynu bükük bırakılıyor. Bu hainlerin artık mutlaka ama mutlaka gereği yapılmalı. İdam mı gerekli. Lazım da EVET olsun. Vatana ihanetin bedeli İdam olmalı ki bu namussuz saldırılar sona ersin. Bu düşüncelerimle Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve Milletimize başımız sağ olsun dileklerimi iletiyorum…
***
Bu olay bizi aşıyor orası devlet işi ve SUSUYORUM artık. Dönelim Samsun gündemine. Samsun gündeminin birinci konusu iktidar partisinde yani AK Partide ki İl kongresine gözler çevrilmiş durumda. Aylardır mevcut İl Başkanı Osman Çetinkaya ve Mustafa Acar, İshak Taşçı’yı konuştuk. Onlar konuştu, delegeler çıkış yolu aradı durdu. Herkesin bir umudu daha vardı. Bu umut bu kadar kaosa sürüklenen Samsun İl teşkilatını bu kaostan çekip çıkartacak güçlü, yumruğunu masaya vurabilecek cesarette, kabiliyette ve dik duruşu olan birilerini istedi, aradı durdu.
Mustafa Acar’la bir çıkış yakalandı ama teşkilat Acar’ı çok sevmesine rağmen Çetinkaya ve etrafındakileri, İlçelerde ki delegeleri toparlayacak güçlü bir isim peşine düştü. İlk olarak Canik İlçe başkanı birleşin dedi. Olumlu sinyaller geldi. Ve akabinde yoğun baskılar Fuat Köktaş’ın yeniden dönmek zorunda kalmasına neden oldu o da dün İl binasında ki o muhteşem kalabalık ortamında adaylığını açıkladı. O adaylığını açıkladığı dakikalarda Taşçı’nın adaylıktan Köktaş’la yola devam diyerek çekilme haberi ile daha da netleşmeye başladı. Taşçı’nın o kararına toplantı salonundakilerden alkışlar adeta koptu.
Gelelim kongrenin diğer cephesine. Çetinkaya belki de ilk günlerde çok ama çok çok güçlü idi. Ama artık Çetinkaya’nın da tüm ipleri çözülmeye başladı. Neden mi?
Daha düne kadar kendisini adeta koruyan KORUMA MELEĞİ dün ne yazdı: “OMURGASIZ BAŞKAN- Omurgalıları görme vakti” Omurgasız olan kim miş? Kendisini düne kadar koruyup, birbirine üstüne toz kondurtmayan kişiler. Pekine oldu da ortaklık bozuldu?. Bu durumunu artık Koordinatör bile koordine edemez. Çünkü koordinatörler de hata yaparmış. Delege bunu çok iyi gördü. Herkes AK olan Partiyi Karalamaya çalışanlarla bir olmaz. Bunu unutanlar şimdi koordinesiz ve koordinatsız kalmış gibi görünüyorlar. Çünkü her şey ortaya çıkıyor. Eski dostlar bile makam için birbirine girdiyse. Omurgasız olanlarla bu delegenin ve halkın da işi olmaz sanırım.
O nedenle hep derim ya!, siyasetin dünü, bu günü olmaz. Siyaset anlık olaydır. Dün Genel Merkez dönüşü öncesinde kendisini de İl yönetiminde görmek isteyen kişi bir türlü bunu yaptıramayınca kuşlar kendisine yakın ve hatta kendisinin sözünden çıkmayacak isimleri kadrosuna almasını istemiş. Olmaz, olamaz denilince de her zaman ki taktik bu defa döndü Çetinkaya’ya… Bumerang kendini vurdu yani. Köktaş tüm oyunları bozdu gibi görünüyor. Bumerangla mı, Köktaş’la mı, Acar’la mı kimle uğraşacak Çetinkaya artık. Bunlarla uğraşırken delege, halk, partili ne olacak!. Siz siz olun yola çıktığınız isimleri, kişileri iyi seçin. Yarın kendiniz vurulmayın aynı bumerangla.
Ha biz mi, biz hep kazananı destekliyoruz ama hep ilk unutulan oluyoruz. Yarın bakalım bizim bu gün iyi dediklerimiz bizi unutacak mı?. Orasını bilemem ama bu günün ve son dakikanın doğrusu bu!... Yarını Allah bilir. Biz doğrudan ayrılmayalım da unutan kendisi bilir. Biz ilk gün durduğumuz yerdeyiz. Kavgaları, kırgınlıkları bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren sadece doğrular, tarafsızlıklar ve halkı düşünenlerdir. Gerisi teferruat ki bizim teferruatla hiç mi hiç işimiz yok. Hayırlı olsun Fuat Köktaş’ a çıktığı yol. İnşallah umudun, beklentilerin kapısında açılan kilit olur. Yumruğunu masaya vurduğunda teşkilatını tanımayanları da uyandırır da halkta rahatlar.
Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…