3 arkadaş korona virüs salgınından kendilerini korumak amacıyla Spil Dağı Milli Parkı bölgesinde bulunan kendilerine ait arazide 7 metre yüksekliğinde ağaç ev yaptı.
3 arkadaş, vaka sayısı hızla artan korona virüs tehlikesinden kendilerini korumak amacıyla ilginç bir yol buldu. Elektrik teknisyeni 26 yaşındaki Alihan Sayılır ve özel sektörde çalışan arkadaşları Semih Yiğit ve Ertürk Akpınar, Spil Dağı Milli Parkı mevkisinde bulunan tapulu arazi üzerinde ağaç ev yaptı. 3 arkadaş doğaya zarar vermeden titizlikle 2 hafta süren çalışmalarının ardından 7 metre yükseklikteki ağaç evin yapımını tamamladı. Şehrin kalabalığından kaçarak ağaç eve sığınan 3 arkadaş korona virüs tehlikesi geçene kadar ağaç evde kalmakta kararlı olduklarını anlattı.
Proje hakkında bilgi veren Alihan Sayılır, “2 ay önce projesini hazırlamıştık. Zeminini hazırlayıp biraz beklettik. 2 hafta önce korona virüs olayları çıkınca işleri hızlandırdık. Şehir hayatından uzaklaşarak doğayla iç içe olalım, burada yaşamaya karar verelim istedik. Hızlı bir şekilde çatısını hazırladık. Boyasını da yaptıktan sonra sadece iç dizaynı kaldı. Bir iki güne kadar oturmaya hazır hale gelecek. Pirinç, un, makarna, zeytin yağımız, çayımız her şeyimiz burada var. Gerekli olmadığı sürece şehre inmiyoruz. İhtiyacımız olursa da Sultan Yaylasındaki marketten ihtiyaçlarımızı gideriyoruz” dedi.
“Korona virüs tehlikesi geçene kadar burada kalmayı planlıyoruz”
Korona virüs tehlikesi tamamen ortadan kalkana kadar ağaç evde kalmayı planladıklarını belirten Sayılır, “Korona virüs tehlikesi geçene kadar burada kalmayı planlıyoruz. Yaptığımız kulübede 4 kişi rahat rahat yatabilir. Masrafı da yaklaşık bin 500 lira civarında oldu. Şehir hayatında şu anda kafeler, restoranlar kapalı olduğu için herkes doğaya çıkmaya başladı. Ama çıkarken çöplerini de burada bırakıyorlar. Buradan da onlara sesleniyorum; pisliklerinizi bırakmayın. Burada hep pislikleri biz topluyoruz” ifadelerini kullandı.
Ağaç evi projesinin kendilerinde hep olduğunu anca virüs salgını sonrasında projeyi hızlandırdıklarını anlatan Semih Yiğit, “Ağaç ev olayı aklımızda olan bir projeydi. Korona virüsünden dolayı yapımını hızlandırdık. 2-3 hafta gibi bir sürede yapımını tamamladık. Şimdi burada kalıyoruz. Virüs tehlikesi bitene kadar da burada kalmayı düşünüyoruz. Malzemeler tamamen ağaçtan yapıldık. Ekstra bir malzeme kullanılmadı. Ağaca da hiçbir şekilde zarar vermedik. Doğaya ve ağaçlara hiçbir şekilde zarar verilmeden yapıldı. Çivi çakma ve vida atma işlemi de yok. Kesinlikle doğaya zarar vermeden yapılmıştır” diye konuştu.
Kendilerinin de bir doğa aşığı olarak ağaç evi yaptıkları sırada doğaya hiçbir şekilde zarar vermediklerini belirten Ertürk Akpınar, “Bu ağaç evi arkadaşlarımızla güzel bir plan, proje olarak tasarladık. Şansımız da yaver gitti. İki güzel ağaç bulup çok güzel bir vadi manzarası yakaladık. Ağaç evi tasarlarken maliyeti bizim için çok önemliydi. Bulabildiğimiz artık, işe yaramayan parçalarla yapmaya özen gösterdik. Dayanıklılık olarak ana malzemeleri kaliteli kullandık. Doğaya hiçbir zarar vermeden yapmaya özen gösterdik” dedi.
Virüs salgını boyunca ağaç evde kalacaklarını belirten Akpınar, “Bu işe ilk başladığımızda korona virüs olayları henüz yoktu. Ama ülkemizde de korona virüs salgını arttığı için biz de bir önlem olarak kendimizi buraya attık. Korona virüs ortadan kalkana kadar, her yer güvenli olana kadar burada kalmayı planlıyoruz” diye konuştu.
3 arkadaş virüs salgınına karşı hem kendilerini kent hayatından izole etti hem de doğayla iç içe yaşamanın keyfini çıkardı.