Sektöre iki yıl önce arıcı olan eniştesinin ısrarı üzerine önce merak ve hobi olarak başladığını belirten Gülsüm Aydın, şimdi arı kolonilerine genç kraliçe arılar üreterek hem kendisi ekmek kazanıyor, hem de Türk ekonomisine katkı sağlıyor.
Türk kadının tarihten bu yana önemli başarılara imza attığını ve kadın istedikten sonra başaramayacağı bir iş olmadığını belirten Gülsüm Aydın, özellikle kraliçe arı üretiminde hassas yapıları nedeniyle kadınların daha başarılı olduğunu belirtti. Arılarla yaşamanın ve arı dünyasına dalmanın aslında çok güzel bir duygu olduğunu ve tabiatın ve kainatın akıl ötesi bir çok kuralının aslında arılar aleminde ilginç bir şekilde zuhur ettiğini ifade eden Aydın,
“İki yıldır bu işi yapıyorum. Şu anda 550 küçük kovan var. Yarısı henüz dolmadı. Ama açtığımı bütün kovanlarda ana arı çıktı. Ben bu mesleği eniştem sayesinde öğrendim. İyi ki de öğrenmişim. Arılar gerçekten çok ilginç bir yaşam hikayesi olan yaratıklar. Ve tabiatın dengesinin devamı için olmazsa olmaz şartları taşıyan hayvanlar. Görevlerine en sadık hayvanlardan birisi de arılardır.
Bu ilginç dünyaya girip arıların yaşantısını izlemek aslında insana huzur veriyor. İlk önce merak üzerine başladığım bu işte yakınlarımın da desteği ile iyi bir ana arı üretici oldum. Onları dokunarak onların yaşamlarını izleyerek üretim yapmak benim için bir iş değil adeta bir hobi oldu. İnsanın yaptığı işi sevmesi ile başarı zaten kendiliğinden geliyor. Ben arılar ile vakit geçirmeyi seviyorum” diye konuştu.