Çarşamba Zübeyde Hanım Meydanı’nda Cuma namazı akabinde yapılan basın açıklamasında ABD Başkanı Trump’un Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı yönünde açıklamalarına yaptıkları basın açıklaması ile tepki gösterildi.
Yapılan basın açıklamasında, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba TSO Başkanı Ahmet Yılmaz, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, okul müdürleri, sendika üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş hazır bulundu.
Memur-Sen Çarşamba Temsilcilisi ve Eğitim-Bir-Sen Çarşamba Şube Başkanı Osman Şafak’ın yaptığı basın açıklamasında, “İnsanlık tarihinin en kanlı, en şiddetli zulümlerin yaşandığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Şiddeti daha da derinleştirerek kanlı iktidarlarını sürdürmek isteyen bir zihniyet, Kudüs üzerinden yeni bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Bunu gören, tarihsel arka planını bilen ve dünyanın bu devrine itiraz eden vicdan sahiplerinin sesi olarak, ihtarda bulunmak üzere burada toplandık. Kudüs’ü işgal eden İsrail’e, İsrail’e destek veren Amerika’ya ve bütün yaşananlara sessiz kalanlara yönelik bu ihtarın nedeni de hedefi de bellidir. İnsanlığın ortak mirası olan özgür Kudüs’ün haklı iradesini yansıtmak için bu meydandayız. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve Amerikan büyükelçiliğini Kudüs’e taşımaya yönelik söylemini fiiliyata geçirmeyi amaçlayan Amerika ve başkanı Trump, ihtarımızın öncelikli muhataplarıdır. Amerika’nın bu hamlesi, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, dünya barışının sembolü olması gereken Kudüs’ü, savaş gerekçesine dönüştürmek ve bütün bölgeyi kan gölüne çevirmek amacı taşımaktadır. Amerika’nın bu girişimi, Kudüs üzerinden, diplomatik ve ekonomik zeminde devam eden örtülü üçüncü dünya savaşını, İslam coğrafyasında fiili bir savaşa dönüştürmenin hamlesidir. Oysa Kudüs; bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte, ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs’ün bu vasıflarının yok edilmesine izin veremeyiz. Kudüs’ün insanlığın ortak mirası olduğu gerçeğine ihanet ettiremeyiz. Amerika – İsrail ortak yapımı bu kirli strateji, eğer engellenmezse, şiddet ve krizlerle yanıp kavrulan bütün insanlık için, daha da büyük sorunların kapısını aralayacaktır. Tam da bu yüzden, dünyanın bütün iyi insanları barışı sağlama ve Kudüs’ü koruma noktasında çağrımızın muhataplarıdır. Buradan tüm dünyaya sesleniyor ve diyoruz ki; korsan İsrail Kudüs’ü başkent yapmak gibi, geri dönüşü olmayan bir hataya düşmemeli, Amerika, İsrail’in başkentinin Washington olduğunu idrak etmelidir.” dedi.
Açıklamasının devamında Şafak, “Kudüs, bizim nazarımızda bir mihenktir. Her bir karışı, ilahi vahyi insanlığa bildiren peygamberlerin izlerini taşımaktadır. Kudüs, insan olma şuuru, selamete erme bilinci, ilahi huzura yükselmenin kapısı ve sulhun anahtarıdır. Kudüs, son peygamberin risaletinin, ilk yıllarının kıblesi olması hasebiyle, bizler için varoluşun ve medeniyet kodlarımızın ifadesidir.
Muharref bir inancı kendilerine payanda olarak kullanan ve batıdaki faişst düşüncelerden hız alan şiddet ideolojisi olan siyonizmin ateşine odun taşımak, nereden bakarsanız bakın akıl tutulmasıdır. Yüzyılı aşkın bir süredir, Filistinlilere karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin ideallerine bu derece destek çıkmak, hiç şüphesiz, sadece akıl tutulmasıyla açıklanabilecek bir durum da değildir. Asıl neden, kanlı müstebitlerin her ne olursa olsun, iktidarlarını sürdürme stratejisidir. Görünen odur ki Kudüs; çökmekte olan köhne dünya düzeninin, merkezinde yer alan Amerikan oligarşisinin yaşadığı iktidar çatışmasını gizleme aparatı olarak seçilmiştir. Bu yönüyle de çağrımızın bir diğer muhatabı, siyonizme karşı çıkan samimi Yahudilerdir. Çünkü Kudüs, samimi Yahudilerin de sığınağı ve inançlarını yaşama alanıdır.” şeklinde konuştu.
Şimdi, bu inanç ve kararlılığı fiiliyata dökmenin tam vaktidir. Kudüs’ün siyonizme başkent yapılmasını engellemek için harekete geçmek, birlikte ses vermek ve insanlığın beklediği muştuyu haykırmak için buradayız. Bilmeliyiz ki; müstebitler de en çok bu haykırışımızdan korkmaktadır. O yüzden Kudüs’e özgürlük haykırışını, şiddetle susturmak istiyorlar. Bu inanç ve kararlılıkla, Mescid-i Aksa’nın selamını alıyor, Kudüs ve Aksa’nın İslam ile kucaklaşması için bir kez daha haykırıyoruz. Yaşasın, Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti…
Yaşasın İşgalden Kurtulmuş olan Kudüs şehri.” Diyerek konuşmasını tamamladı.
Yapılan basın açıklaması konuşmanın ardından olaysız bir şekilde son buldu.