toplumun kanını emen sülüklere karşı, insanların emeğini sömüren insanlara karşı ‘küfret’ diyorum. Bende küfrediyorum" dedi.
Kendilerini polis, hakim, savcı olarak tanıtarak Türkiye’de onlarca vatandaşı ağına düşüren ve milyonlarca lira çalan dolandırıcılara karşı İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’nın 'Dolandırıcılara karşı küfredip kapatın' şeklinde çağrısı geniş yankı buldu. İhlas Haber Ajansı (İHA)’na özel açıklama yapan Uzunkaya, neden böyle bir açıklama yaptığını anlattı. Son günlerde artan dolandırıcılık olayları hakkında bilgi veren Emniyet Müdürü Uzunkaya, "Biliyoruz ki dolandırıldıktan sonra, mağdur edildikten sonra son nefesine kadar kendini dolandıranlara ve çevresindekilere sürekli küfreden, söven, lanetle anan insanlara ben bir defacık başlangıçta küfret demişim; yaptığım iş bu" dedi.
"BENDE KÜFREDİYORUM"
Dolandırıcıların vatandaşlarla konuştuğunda tuzağına düşürdüğünü ifade eden Uzunkaya, bu kişilere kendisinin de küfrettiğini söyledi. Uzunkaya, suçlulara karşı, kendisini dolandırmak için boğazına kement atan insanlara karşı, toplumun kanını emen sülüklere karşı, insanların emeğini sömüren insanlara karşı ‘küfret’ dediğini belirterek "Bende küfrediyorum; bu küfretmek ölçüsünü, adabını kendisini ayarlar yani küfrederken anasına avradına bilmem yedi sülalesine sövmek anlamında değil. Hakaret edersiniz onun anlayacağı dilden ve sizin terbiyenize yakışan dilden. Buradaki küfür esasında bir algı oluşturmak için kullanılan bir anahtar sözcük. Anlamı şu; başka karşındakiyle kurulmak üzere olan irtibatını sert bir müdahaleyle bitir; arada hiçbir bağ oluşturma olay bu. Biliyoruz ki, kapıyı açtığınızda iki kelime konuştuğunuzda devamında santim santim sizi ağınızın içerisine alacak, zehrini sizin üzerinize salacak ve sizi esiri yapıp istediği gibi yönlendirecek" şeklinde konuştu.
"GÜNAHI VARSA BENİM OLSUN"
'Emniyet müdürü kendisini polis olarak tanıtanlara da küfredin, dedi' şeklindeki yorumlara da değinen Uzunkaya, şunları söyledi: "Böyle bir şey demedim. Polis diye arayanlara küfretmeyeceksiniz; ben polisim, ben savcıyım, ben hakimim, ben askerim, subayım, bir operasyon yapıyoruz, yardıma ihtiyacımız var, hesaplarınız örgütün eline geçti, kartlarınızın bilgisi alındı, sigorta süreniz bitti onu yenileyelim gibi hiç alakası olmayan konularda vatandaşlara bazı bilgileri talep anlamındaki karşısına çıkan insanlara karşı kesinlikle aldanmayın"
"O BULUŞMA YERİNE BİZ BERABER GİDELİM"
Dolandırıcılık olaylarına karşı öfkelendiğini anlatan İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, bu tür durumlarda hemen 155 Polis İmdat hattının aranması gerektiğini kaydetti. Aranan vatandaşlara, "O buluşma yerine, teslim yerine biz beraber gidelim" diyen Uzunkaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Böyle bir olayda ben öfkeleniyorum; ama ben mağdur değilim vatandaşım mağdur oluyorsa ben bundan rahatsız oluyorum. Bunun karşılığında da diyorum ki; küfret kapat. Günahı varsa benim olsun ne diyeyim başka. Ha dolandırıcı bana ’küfretti diye’ dava açarsa gelsin avukatını da ben tutayım başka yapacağım bir şey yok. Aman dolandırıcılara karşı dikkatli olun. Hiçbir devlet kurumu polis, jandarma, savcı, asker, polis, hakim bir soruşturmayla ilgili mağdur kişiden ya da başkasından direk muhatap olup maddi destek istemez. Kalkıp da yüz binlerce lirasını yüzünü görmediği birilerine talimatla çöp kutusuna, yol kenarına, bank altına, merdiven altına herhangi bir yere bırakıp dönüp ayrılıyor ve ondan sonra 155’i arıyorlar. Yüzde doksan böyle; talimatlar yerine getiriliyor, ondan sonra 155 aranıyor diyor ki dolandırılan mağdur kurban; ‘Ben sizin söylediğiniz yere parayı bıraktım acaba aldınız mı?’ diyor. Başta arasana 155’i; başta ara ‘Tamam siz kapatın ben sizi arayım’ deyin. O buluşma yerine, teslim yerine biz beraber gidelim. Bu şekilde aydınlatılan olaylar vatandaşın bize döndüğü olaylardır."