Çarşamba Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü son dönemde çiftçilerimizin en büyük sorunlarından biri haline gelmiş kuraklık sorunu ile açıklama yaparak çiftçilerimizi Kuraklıkla mücadele konusunda bilgilendirdi
Küresel İklim değişikliği ile birlikte hava sıcaklıkları her yaz belli oranda yükseliş göstermekte. Bu sorun en çok tarımla ile uğraşan çiftçilerimizi mağdur ederken dolaylı olarak da tüm Dünya etkileniyor. Dünyanın hızlı değişen iklimsel koşullar da ilerleyen dönemler için bir kıtlığa gitmemesi için tarımsal alanda da konu hakkında çalışmalar yürütülüyor.
Bu konuda açıklama yapan Çarşamba Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü çiftçilerimize bir bilgilendirme açıklamasında bulundu. Yapılan “Tarımsal Kuraklığa Karşı Neler Yapabiliriz” başlığını taşıyan açıklamada, “Yağışların kaydedilen normal seviyelerin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu arazi ve su kaynaklarının olumsuz etkilenmesi, toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda suyun bulunmaması ve hidrolojik dengede bozulmalara neden olan doğa olayına Tarımsal Kuraklık denir.
Tarımsal kuraklığın etkilerini azaltmak üzere gerek yerleşim yerlerinde gerekse kırsal kesimde kuru ve sulu ziraat alanlarında su yönetimi, yatırımlar, ileri tarım teknikleri, tohum ve bitki çeşitliliği, sulama teknikleri, hastalık ve zararlılarla mücadele, doğal dengenin korunması, sürdürülebilir tarım tekniklerinin uygulanması, geleceğe dönük sulama planlarının ve projelerinin yapılarak desteklemelerle tarım arazilerinde sulama kayıplarının önlenmesi, ekonomik ve sosyal desteklerle su ve sulama kültürü oluşturulması, mera otlatma planlarının ve mera kullanımlarının değişen günümüz şartlarına uyumlu hale getirilmesi, arazi kullanım planlarının yapılması, tarım alet ve makine kullanımlarında topraktaki su kaybını en aza indirecek makinelerin ve tarım tekniklerinin kullanılması Tarımsal Kuraklığa karşı yürütülecek planlamaları kapsamaktadır.
Çarşamba İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akman, “Karadeniz Bölgesi'nde mevsimsel hava sıcaklıkları ortalamaları her geçen yıl yükselerek devam etmekte ileriki yıllarda sıcaklık daha da artarak yükselmeye devam edecektir. Kuraklıkla mücadelede yağmurlama ve damla sulama sistemine geçilmesiyle hem suyun verimli kullanılması sağlanacak hem de toprak kayıplarının önüne geçilecektir.” dedi.
Akman açıklamalarında “Meteorolojiden yapılan açıklamaya göre Karadeniz Bölgesi'nde yıllık ortalama sıcaklığın 1 ile 2 derece artacağı, buna bağlı olarak da yıllık yağış miktarında % 50 ile yüzde 150 arasında düşüş olacağı tahmin edilmektedir. Bu rakamlar Çarşamba Ovasında tarımsal üretimin sıkıntıya girmesine ve çiftçilerimizin gelirlerinde ciddi azalmalara neden olacaktır. Üreticilerimizin mağdur olmamaları için bakanlığın da verdiği desteklerle en kısa zamanda salma sulamadan vazgeçerek damlama ve yağmurlama sulama sistemine geçmeleri gerektiğini vurguladı.
Açıklamalarında Akman aşağıdaki hususlara da değindi. Akman, “Türkiye'de sulanabilir 8,5 milyon hektar tarım alanı bulunmakta, bunun 4,9 milyon hektarı sulanabilmekte ve sulanabilir alanın yüzde 46'sı devlet eliyle sulamaya açılmıştır. Çarşamba ovasında 58.921 hektar tarım arazisinin büyük bölümün bir an önce sulamaya açılması gerekir. Sulanabilir arazi miktarımızın bir an önce arttırılması gerekmektedir”.
Küresel ısınma ve kuraklığın etkileri ile dünyadaki pek çok canlı türü yok olma tehlikesine girecek, bitki örtüsü azalacak ve dünyanın büyük bölümü çöl etkisinde olacaktır. Küresel ısınmanın getireceği sıcak hava dalgaları, seller, kasırgalar, yangınlar ile özellikle tarımla uğraşan kesimi çaresiz bırakacaktır. Küresel iklim değişiminin yem bitkisi ekim alanlarında neden olduğu daralmaya ve verim azalışına bağlı olarak, çayır ve meraların hayvan beslemede kullanımı sınırlı hale gelecektir. Ağaçlar erken çiçek açacak, böcekler yoğun olarak ortaya çıkacak ve zararlanmalar artacaktır.
Kuraklıkla mücadelede alınması gereken önlemlerin başında, yağmurlama ve özellikle damla sulama yöntemlerine geçilmesi gerekmektedir. Bu yöntemlerle salma sulamaya göre yüzde 70'e kadar su tasarrufunun sağlanabilmektedir. Yağmurlama ve damla sulama sistemi ile toprağın su tutma kapasitesi yüzde 95'e kadar ulaşmakta ve bu sayede ürünlerde %50 verim artışı olabilmektedir. Kuraklığa karşı alınacak diğer önlemler arsında sulama suyu projelerinin kapalı sistem olarak bir an önce hayata geçirilmesi ve su kayıplarını en aza indirecek şekilde verimli kullanılması gerekmektedir dedi.
Haber: Nurhan Güzel – Kenan Gün