KURŞUN KALEM

VURAL YEŞİLYURT

Merhabalar;
Bir çok şeyde olduğu gibi Türk Tarımında da İlerleyişin, kalkınmanın ve beklide alın terinin tam karşılığının alınması bazı gerçeklerin tarafsız kabulü ve en önemlisi her şeyde olduğu gibi taşın altına bir azda el koymayla başladığına inanıyorum.

Şöyle bir düşünün Köylü veya çiftçi denildiğinde ilk aklınıza neler geliyor?

Onlar Milletin Efendileri..
Başka;nasırlı elleri..
Başka;”alın teri” deyiminin beklide var oluş nedeni…

Peki, ama nereye kadar? Bu soruya kaçımız samimi olarak cevap verebileceğiz bilmiyorum ama,kaçımız şafak sökmeden semt pazarında yerini alarak yetiştirdiği ürünü satmaya çalışan o nasırlı ellere küçümseyerek bakmıyoruz..

Cevabın içeriği değil aslında anlatmak istediğim. Üzerine durulması gereken bir şekilde bağımızın olduğu o insanları anlamak için nereler yaptığımız. Daha doğrusu neler yapmadığımız. Bunu bir düşünelim bence…

Sizlere işte tam burada Atatürk’ün Köylülerle ilgili çoğumuzun ilk kez okuyacağı sözlerini ve konuşmalarını sunmak istiyorum. O konuşmalar içersinde neleri, ne kadar anlayıp uyguladığımızın cevabı da var aslında:

l MART 1922'DE 3. TOPLANMA YILINI AÇIŞ SÖYLEVLERİNDE TARIMLA İLGİLİ KISIMLAR

"Türkiye'nin sahibi ve efendisi, kimdir (köylüler sadaları) ?

Bunun cevabını derhal birlikte verelim:

Türkiye'nin sahibi haki­kisi ve efendisi, hakiki müstahsil olan köylüdür (şiddetli ve sürekli alkışlar).

O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve lâyık olan köylüdür (şiddetli ve sürekli alkışlar).

Binaenaleyh, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin siyaset-i İktisadiyesi bu gaye-i asliyeyi istihsale matuftur.

Efendiler!

Diyebilirim ki bugünkü felâket ve sefaletin bais-i yegânesi bu hakikatin gafili bulunmuş olmamızdır. Filhakika; yedi asırdan beri cihanın muhtelif aktarına sevk ederek, kanlarını akıt­tığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima tahkir ve tezlil ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakârlık ve İhsanlarına karşı nankörlük, küstahlık, cebbarlıkla uşak menzile­sine İndirmek istediğimiz bu sahib-i aslının huzurunda bugün kema­li hicap ve ihtiramla vaz'ı hakikimizi alalım (şiddetli alkışlar).

Efendiler!

Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki mesaisini asri tedabir-i iktisadiye ile haddi âzamiye isal etmeliyiz. Köylünün metayiç ve semerat-ı mesaisini kendi menfaati lehine haddi âzamiye iblâğ etmek siyaset-i İktisadiyemizin ruhu esasidir. Binaenaleyh, bir taraftan çiftçinin mesaisini tezyid edecek ve müsmir kılacak malûmat, vesait ve alâtı fenniyenin istimal ve tamimine ve diğer taraf­tan onun netayic-i mesaisinden âzami istifadesini temin eyliyecek tedabir-i İktisadiyenin vaz'ına çalışmak lâzımdır. Teşkilât ve ferdi kıymet nokta-i nazarlarından iktisat sahasında bizden çok kuvveti olanlar memleketimizde, bir de fazla olarak, imtiyazlı mevkide bulunuyorlardı. Temettü vergisi vermiyorlardı. Gümrüklerimizi ellerinde tutuyorlardı. İstedikleri zaman İstedikleri eşyayı, İstedikler şerait tahtında memleketimize sokuyorlardı. Bütün şuabat-ı iktisadiyemize bu sayede hâkim-i mutlak olmuşlardı.

"Milli ekonominin temeli ziraattır. Bunun İçindir ki, ziraatta kalkınmaya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar, bu maksada erişmeyi kolaylaş­tıracaktır…

Fazla söze ne hacet.

Yazımın sonunda sevgili Hamit Genç’in bir önceki sayıda başladığı ve düşünüldüğünde insanın kanının donduran ilginç araştırmasını merakla beklediğimi belirtmek isterim.Ve enterasandır Hamit Genç’i Lakabıyla “Vatandaş Hamit’i” pek çok yönüyle Türk Tarımına benzetirim…En çok ta küçümseyen beyinlere,küçümsemeden bir şeyler verme uğraşı ile.(Hiç ihtiyacı ve beklentisi olmamasına rağmen)

Kaynak: Atatürk ve Tarım, Tarım ve Orman Bakanlığı - Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım ve Orman Bakanlığı, Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Orman Harita ve Fotogrametri Müdürlüğü, 1981 )

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.