Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Biz kendimize göre parti içerisinde tartıştığımız, olgunlaştırdığımız, önümüzdeki dönemde de Nisan sonuna kadar olgunlaştıracağımız anayasa taslağımızı TBMM’ye sunar ve bu taslağın TBMM’den geçmesi için gerekli çalışmayı yaparız. Bulamazsak 330’u bulup millete gitmesi için gerekli çalışmayı yaparız” dedi.
Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un 'Başkanlık Sistemi'ne ilişkin yaptığı açıklamayla ilgili bir basın mensubunun sorduğu soruya Kurtulmuş, şu cevabı verdi
“Yeni anayasa meselesi sadece AK Parti’nin boynunun borcu değildir. Yeni anayasa meselesi parlamentoda bulunan bütün siyasi partilerin en önemli siyasi sorumluluğudur. Eğer bu parlamento anayasa meselesini savsaklar, anayasa meselesini bir başka parlamentoya devrederse aslında bu parlamento siyaseten çok fazla bir şey yapmış olmaz. Herkesin samimiyetle, demokratik, sivil, katılımcı, çoğulcu bir Anayasa yapma zorunluluğunun farkına varması lazım. Hiç kimse bu görevden kaçamaz. Bu görevin hep birlikte yerine getirilmesi esastır. Biz AK Parti olarak bu konuda diğer partilerle uzlaşı sağlanması, ortak bir noktaya gelinmesi konusunda da samimiyetle biz önümüze düşeni yapıyoruz, bundan sonra da yapmaya devam ederiz. Biz kendimize göre parti içerisinde tartıştığımız, olgunlaştırdığımız, önümüzdeki dönemde de Nisan sonuna kadar olgunlaştıracağımız Anayasa taslağımızı TBMM’ye sunar ve bu taslağın TBMM’den geçmesi için gerekli çalışmayı yaparız. Bulamazsak 330’u bulup millete gitmesi için gerekli çalışmayı yaparız. Anayasa çalışmalarında partiler grup kararı alamazlar. Her bir milletvekili kendi hür vicdanıyla kendi yorumu ve kendi aklıyla Anayasa tekliflerine oy verir. Bizim üzerimize düşen bunu parlamento içerisinde çözebilecek bir çalışmayı ortaya koymaktır. Bu sadece parlamento içerisinde yapılacak bir çalışma da değildir. Aynı zamanda da toplumdaki yeni anayasa algısının artırılması için, STK’ların, üniversitelerin, araştırma merkezlerinin toplumda fikir ve kanaat sahibi olan herkesin ne tür bir anayasa istiyorlarsa bunları toplumla paylaşabilecek çoğulcu bir hareket etmelerini öngörürüz. Bu çalışmalar sonucunda ümit ederim parlamentoda sonuç alınır ve en kötü millete gidip bunun milletten geçmesi mümkün olur."
Başkanlık sistemine de değinen Kurtulmuş, “Başkanlık sisteminin tipi, nasıl bir başkanlık sistemi olacağıyla ilgili olarak parti içerisinde tartışılacak. Genel İdare Kurulumuzla bu konu bir kere daha gündeme gelecek. İlgili komisyondaki arkadaşlarımız çalışıyorlar. Sonuç olarak parti en sonunda net bir formu ortaya çıkaracak. Ondan sonra da parlamentoda gerekli çalışmaları yapacağız” diye konuştu.
“Terörle mücadele kapsamında AB ile ortak hareket kapsamında Türkiye’de bir büro açılacak mı?” sorusu üzerine Kurtulmuş şu cevabı verdi:
“Zaten Türkiye ile çeşitli AB ülkeleri arasında teröristler bakımında ortak bir bilgi alışverişi zaten oluyor. Bu çerçevede özellikle terörizmin finansmanı ile ilgili olan alanda AB’nin vizesiz Avrupa sürecinde öngördüğü adımlardan bir tanesi de bu yasanın çıkartılmasıdır. Ancak bu yasa Türkiye’de bir ofis kurulmasını veya Türkiye’de bu süreci kontrol edecek bir takım elemanların bulundurulmasını ve bürolar açılmasını öngörmüyor. Böyle bir hazırlık yoktur."
Amerika’da tutuklanan Rıza Sarraf hakkında ise Kurtulmuş, şu bilgileri verdi:
“Söz konusu dava ABD’de başlamış olan hukuki bir süreçtir. Bu hukuki süreçle ilgili söz konusu ülkeden bu dava ile ilgili resmi bir bilgi talebi veya resmi bir talep Türkiye’ye gelmiş değildir."
PYD’nin Münbiç’in batısına yerleşmesi ile ilgili tavrın çok net olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, “Türkiye, PYD’nin Fırat’ın batısında yerleşmesini Türkiye’nin milli menfaatleri bakımından son derece sakıncalı olduğunu başından beri ifade etmektedir. Gelişen olaylarda bizim bu tedirginliğimizde, bizim bu hassasiyetimizde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koymuştur. ABD’nin Türkiye ile dostluk ilişkilerini uzun yıllardır sürdüren bir devlet olarak Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetine saygı göstereceğini ümit ediyoruz. PYD’nin de Türkiye bakımında özellikle Kuzey Suriye’de tehlikeli bir örgüt olduğunun bilinmesini ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Rusya-Türkiye ilişkilerine de değinen Kurtulmuş, “Rus uçağının düşürülmesinde sonra Türkiye-Rusya ilişkileri gerginleşti, diğer taraftan da çeşitli vesilelerle Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler sürdürülmeye çalışıldı. Ne Türkiye Rusya’yı ne de Rusya Türkiye’yi gözden çıkarır. Türkiye olarak tansiyonun düşürülmesi hususunda üzerimize düşenleri yapmaya gayret ettik. Bu çerçevede görüşmeler oldu. 2-5 Şubat tarihleri arasında rutin olarak her yıl yapılan sınır bölgelerimizde yapılan Rus uçaklarının uçuşları rotada ki bir anlaşmazlık nedeniyle o zamanlar yapılmamıştı. Şimdi Rus askeri heyetinin gelmesi, önümüzdeki dönemde yapılacak uçuşların yapılması bakımından da meselenin normalleşmesine katkıda bulunur diye ümit ediyoruz” dedi.
“TBMM’DE GRUBU BULUNAN BÜTÜN SİYASİ PARTİLER BİR SİYASI ETİK KURULU KURACAKLAR”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “TBMM’de grubu bulunan bütün siyasi partiler bir siyası etik kurulu kuracaklar. Siyasi Etik Kurulu’nun dışında TBMM Başkanı’nın başkanlığında 10 kişiden oluşan bir etik komisyonu oluşacak” dedi.
Sur ve Cizre’deki tarihi ve kültürel yapıların korunarak gerekli çalışmaların sürdürüldüğüne dikkat çeken Kurtulmuş, “Sur ve Cizre’nin bütün tarihsel ve kültürel varlığını koruyarak Sur’un yeniden rehabilitasyonu ile ilgili olarak adımlarımızı atacağız. Cizre’nin de her bakımdan tarihi özellikleri korunacak ve oradaki mirasımıza sonuna kadar sahip çıkıp, o mirası yeniden onarılacaktır. Bu terör ortamı sona erdikten sonra bütün şehirlerimizde yeniden hayat bütünüyle normale dönecektir” diye konuştu.
Bakanlar Kurulu’nda ele alınan bir diğer konunun Siyasi Etik Yasası ile ilgili olduğunu kaydeden Kurtulmuş, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Bir yasa taslağı hazırlanmış ve bakanlar kurulumuzda bu tartışılmıştır. AB’nin geri kabul anlaşması ve buna bağlı olarak Türkiye’nin vizesiz Avrupa adımını atabilmesi için öngörülen önemli adımlardan bir tanesi Siyasi Etik Yasasıydı. Siyasi Etik Yasası ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Bunları detaylı olarak önümüzdeki günlerde tartışacağız. TBMM’de grubu bulunan bütün siyasi partiler bir siyası etik kurulu kuracaklar. Siyasi etik Kurulu’nun dışında TBMM Başkanı’nın başkanlığında 10 kişiden oluşan bir etik komisyonu oluşacak. Bu Siyasi Etik Kurulları’nda etik davranış kalıplarından mal bildirimlerine kadar, danışma mekanizmasından diğer bütün işleyişlere kadar bütün alanlarda TBMM üyelerinin nasıl hareket edecekleri, nasıl davranacakları, başka partilerin kendi etik kurullarında olmak üzere bu mekanizma içerisinde değerlendirilecek ve bu etik kurulları TBMM’de ki komisyon bir yasama süreci boyunca görev yapacak. Siyasetin finansmanı ile ilgili bir yasa taslağı üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun atılacak yeni adımlar çerçevesinde bilgilendirmesi gerçekleşmiştir. Bütün alanlarda atılacak adımlar, gerçekleştirilecek reformlar nelerse bunların hepsini eksiksiz bir şekilde tartışıp Türkiye siyasetinin daha demokratik bir hale gelmesini sağlamak bakımından ne yapmamız gerekiyorsa o adımları atmaya çalışıyoruz.”