Uyuşturucu bağımlılığı ve kaçakçılığına dikkat çekmek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü’nde her yıl ülkemizde de farkındalık sağlamaya yönelik etkinlikler düzenleniyor. Dünya Uyuşturucu Raporu da her yıl bu tarihte açıklanıyor.
Yeşilay’ın ev sahipliğinde, Sepetçiler Kasrı’nda Uyuşturucuyla Mücadele Çalışmalarında Toplumsal İşbirliği amacıyla düzenlenen davete Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Erkan Güral, Gaye Akçen, Burhan Kuzu, Aşkım Kapışmak, Muazzez Ersoy, Umut Akyürek, Serdar Kılıç, Açelya Akkoyun gibi tanınmış isimler, işadamları, sanatçılar, sporcular, kamu temsilcileri, akademisyenler, bağımlı aileleri, STK’lar ve uzmanlar da katıldı.
Rus Fotoğraf Sanatçısı Irina Popova’nın uyuşturucu bağımlısı anne-babanın yaşam mücadelesini anlatan ve İnsanlık Namına adını taşıyan fotoğraf sergisinin açılışıyla başlayan davette uyuşturucuyla mücadele çalışmalarında toplumsal işbirliği mesajları verildi.
Toplantıda konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadele konusundaki çalışmaları hakkında bilgi verdi ve toplumu bu konuda birlik olmaya çağırdı.
Siyasetçilerin, iş kadınlarının, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin, Yeşilaycıların, bireysel olarak insanların, sanatçılarımızın, futbolcularımızın, toplumun farklı kesimlerindeki insanların gerçekten bu konuya omuz vermesi gerektiğine değinen Kurtulmuş, “Artık Türkiye için tehlike çanları çalmakta olup, bu konu için bir an evvel ellerimizi sıvayarak mücadelemizi daha güçlü hale getirmemiz lazım. Bendeniz bir kere daha Yeşilay’ın ve ilgili bütün kardeşlerimizin ortaya koyacağı her türlü çalışmada, devlet olarak, hükümet olarak yanınızda olacağımızı, her türlü desteği vereceğimizi bir kere daha ifade ediyorum” dedi.
Türkiye toplumunda zaman zaman fikirlerin çok farklı olabildiğine dikkat çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlar farklı politik görüşleri, farklı dünya görüşleri, farklı hayat tarzları, farklı algıları ve farklı öncelikleri dolasıyla neredeyse hemen hemen hiçbir konu etrafında bir araya gelemiyor. Ama öyle konular olmalı, öyle toplumsal duyarlılığımızı müşterekleştireceğimiz alanlar olmalı ki o toplumun her konusunu ilgilendiren konular olsun. Uyuşturucu maddelerinin el değiştirilmesinin terör örgütlerinin marifetiyle yapılıyor. Dünyanın her yerinde birçok terör örgütleri Kolombiya’daki Farc gerillaları tarafından Tamil gerillalarından PKK’ya kadar dünyanın dört bir tarafında bütün terör örgütleri vasıtasıyla uyuşturucu ticareti kullanılıyor. Uyuşturucuda hem ekim, hem dağıtım, hem ticareti hem de uluslararası olarak uyuşturucu maddelerinin el değiştirilmesi terör örgütlerinin marifetiyle yapılıyor."
"Bakın şu günlerde Lice kırsalında askerlerimiz PKK terör örgütü ile mücadele ediyor. Bu örgüt bazı ilçelerimizde hendekler, çukurlar kazarak masum insanlarımızın hayatını dar etti, askerlerimizi ve polislerimizi şehit etti" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz 72 düvele karşı küffara karşı ya Allah diyerek her cephede savaşmasını bildik. O savaşın da bir ahlakı vardı, hukuku vardı. Biz ölmekten, şehit olmaktan çekinen bir millet değiliz. Ama savaşın bu kadar adisi, savaşın, terörün bu kadar aşağılığı, insanlara karşı yapılan bu saldırının bu kadar gayri insanı olanı olmaz. Cephede düşman ile savaşırsın, ama şehirlerinizde, ilçelerinizde kim olduğu bilinmeyen üç beş eşkıya ile onların sırtlarını sıvazlayan, onlara her türlü malzemeyi, her türlü desteği veren kirli unsurlarla savaşmak inanın ki çok zor bir iştir. Bu zor işin bir kısmı da narko terördür."
Türkiye’nin başına bela olan bu örgüt ile ilgili raporlar olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "Birleşmiş Milletler'in raporları, European'ın raporları, ayrıca dünya uyuşturucu ile mücadele kurumlarının raporları Türkiye’nin başına bela olan PKK terör örgütü yöneticilerinin isimleri bu raporlarda yazıyor. Onların nasıl bu uyuşturucu ticaretinin bir parçası olduğunu biliyoruz. Bunlar Türkiye’nin her yerinde bu işin bazı ilçelerinde uyuşturucu baronları ile kol kola bu işi yapıyor. Afganistan’da başka yerlerde, Afrika’daki terör örgütleri aynı zamanda bu uyuşturucu baronlarının taşeronluğunu yapıyor. Böylesine önemli bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Sadece dünyadaki uyuşturucu ticaretinin yıllık miktarı 1.3 trilyon dolardır. Böylesine büyük bir rakam terör örgütlerine güç veriyor, kuvvet veriyor. Bu mücadele aynı zamanda terörle mücadelenin de bir parçasıdır. Terör örgütleri aynı zamanda gençlerimizin hayattan koparılmasını, yalnızlaştırılmasını, umutsuzlaştırılmasını, kimsesiz hale getirilmesini, elinden tutacak kimse kalmamasını, sadece kendi ticaretinin içerisine pay aldıkları bu uyuşturucu baronlarının ticaretinin içerisinde yer alan birer bağımlı piyon haline gelmelerini ister. Buna karşı milletçe mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.
Yaklaşık 500 davetlinin katılımıyla düzenlenen etkinlik, konuşmaların ardından Sepetçiler Kasrı'nda verilen iftar yemeğiyle son buldu.