Kuşak, “İstanbul’ un simgesi, Ayasofya Camisidir”

Çarşamba Saadet Partisi İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Kuşak Ayasofya Camisinin müzeye çevrilişi konusunda çarpıcı açıklama yaptı.

 Kuşak, “Her fethin sembolleri vardır ki; İstanbul Fethinin sembolü de Ayasofya Kilisesinin camiye çevrilişi olmuştur. Ayasofya varlığıyla, ecdadımızın beğenisini, yürekliliğini, zulme başkaldırıp onu ortadan kaldırmayı amaçladı” dedi

1953 tarihine kadar Osmanlı Devleti Bizans surlarına kadar ilerlemiş ve önünde duran İstanbul Şehrinin fethini hayal etmektedir. Fatih Sultan Mehmet gibi genç ve idealleri inancı olan bir padişah 1453 tarihinde İstanbul’u Bizans’ın elinden alınca şehrin insanına batının aksine insaf ve merhametle muamele etti diyerek açıklama yapan Başkan Kuşak, “Herkesin Osmanlı’dan emin olduğu bir ortamın oluşmasına sebep olan ve çaplar kapatıp, çağlar açan, cihana diz çöktüren fetih manevi amacını tamamlamıştır. Her fethin sembolleri vardır ki; İstanbul Fethinin sembolü de Ayasofya Kilisesinin camiye çevirilişi olmuştur. Ayasofya varlığıyla, ecdadımızın başarısını, yürekliliğini, zulme başkaldırıp onu ortadan kaldırmayı amaçladı. Ayasofya bir fetih müjdesinin gerçeğe dönüştüğü anı hatırlattı” dedi.

 

Çarşamba Saadet Partisi İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Kuşak, “Osmanlının Avrupa’nın yüreğine saldığı korku ve Osmanlı’nın karşısındaki geri kalışları sebebiyle Avrupa’nın Haçlı orduları düzenleyip Osmanlı’yı yıkma faaliyetleri de sonuç vermedi. Bu mmilletin imanlı yürekleri bayraklarını kendi canlarından üstün tuttu. Batının haçlı orduları başarı sağlayamadıklarını fark edince taktik değiştirdiler. Bu Osmanlı’nın içine fitne sokmak, onların kardeşliğini düşmanlığa çevirin, inançlarını zayıflatmaktır. Manevi değerlerini zayıflattığı toplumun, aile yapısını bozmak ve sonrasında maddi sıkıntılara düşürmekti.

Belli bir plan dairesinde Osmanlı adım adım Avrupa’nın Kurtlar Sofrasına düşürüldü. Parçalanıp, bölünen ekonomik zorluklar çeken, manevi değerlerinden uzaklaştırılan bir millet I.Dünya Savaşı’nda son bir hamle ile Türkiye’yi kurtarabildi”.

 

Batı intikamını tam olarak almamıştı. Daha Ayasofya ve İstanbul halen bizim elimizdeydi. İşte bu planlı sürecin bir parçasıydı 1935’te Ayasofya Camimizin müzeye çevrilişi. 76 yıl geçti! Fatih Sultan Mehmet’in hayallerini süslediği İstanbul fethinin sembolü Ayasofya tutsaklıktan hala kurtulamadı diyerek açıklamasını Kuşak şu sözlerle tamamladı. Kuşak, “Geçmişini bilmeyenin geleceğini inşa etmesi çok zordur. Biz “Kökü geçmişte olan atiyız” bize bırakılan mirasın iğreti bir müze olarak muhafaza edilmesine razı değiliz. Bugün müzeye çevrilişinin 76.yılında şahit olan torunlar olarak, tarihin sayılı kahramanlıklarına şahit olan ecdadımıza karşı yüzümüzü yere eğmekten utanıyoruz. Avrupa Birliği’nin verdiği ev ödevleri arasında Heybeli Ruhban okulunu açma gayreti içersinde olanların bu hallerini Ayasofya’nın hakkını teslim etmede göstermemelerine şaşırıyoruz.

Ayasofya tarihinin kanayan yarasıdır. Bu yaranın bir an önce tedavi edilmesi şarttır. Ayasofya camiye çevrildiği gün, batı güdümünden kurtarılmış ve kendi başına bir kimlik oluşturan güçlü lider ülke olacağız”.

Nurhan GÜZEL – Kerim Bekir ÖZCAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri