Kıymetli okurlarım; konunun başlığından da anlaşıldığı gibi eskilerimiz derdi ki, ‘Bir deli kuyuya taş atar, 40 akıllı onu çıkarmaya uğraşır…”
Altılı masanın halen daha ayakları gizli! Ne zaman, nerede olacağını bilemeyen, 11 defa bir araya gelip ortak bir payda da buluşamayan altılı masa ekibi ve ortakları nasıl bir aday ararlar bilinmiyor.
Artık o masanın ayakları kırılmışa benziyor.
Bir insan 10-11 defa bir araya gelip bir işi başaramıyorsa o işin ‘fos’ olduğunun işaretidir.
Öyle değil mi? Herkes kendisi aday olmak istiyor.
O, onun istediğini kabul etmiyor. O onu aday gösteriyor. O beğenmiyor. Biri onlar değil ben bulacağım diyor.
Ne güzel tiyatro değil mi?
Bende bunların peşinden gidenlere şaşıyorum.
Demiyorlar ki ‘Siz kaç defa bir araya geldiniz? Bir ortak paydada buluşamadınız. Bu ülkeyi nasıl yöneteceksiniz be akıllılar demiyor. Ya böyle bir akıl tutulması mı olur? Bu masaya oy verenlere sesleniyorum. Siz, ‘Tayyip gitsin de, kim gelirse gelsin’.
Zaten reis oraya kazık çakmadı ki. Zamanı geldiğinde gider ama bu ülkenin reis ve onun gibi düşünen vatan sevdalılarına ihtiyacı var. Muhalefetin bir tane bana yapıcı bir söylemini gösteriniz. Muhalefet dahi iktidara çalışmaktadır.
Akıl yoksunluğu akıl tutulması yaşıyorlar. Eğer bir ülkede iktidara alternatif bir lider bulursa bu millet zaten onu destekler. Ama bizim muhalefet amatör lig takımları gibi evlere şenlikler. Bu millet o kadar da gözleri kör değildir.
14 Mayıs seçim tarihi belli oldu. Ne değişir? Hiçbir şey değişmeyecek. Cumhur kendi adamını ve iktidarını seçecektir. Hem de farklı seçecektir. Mesela Sayın Muharrem İnce’yi de takip ediyorum. Benim hoşuma da gidiyor. Mesela Mehmet Sevigen beyi de takip ediyorum. Oda hoşuma gidiyor. Sol kesim ulusalcı kanadı bu ülkeye değer veren kesimdir. Bence de kabul görmektedir.
Şunu söylemek istiyorum.
Davadan vazgeçersem ‘yüzüme tükür’ diyene mi güveneceğim.
“Selahattin’le sabah kahvaltı yaparım” diyene mi güveneceğim.
İHA- SİHA’ları hedefine alan birine mi güveneceğim?
Değerli dostlar; Muhalefet dosta güven, düşmana diş gösterecek kapasitede değildir.
Terörle fingirdeşenlerden fayda gelmez. Avrupa’yla ABD ile fingirdeşenlerden fayda gelmez.
Ülke yatırımlarından rahatsız olanlardan fayda gelmez.
İHA’lardan, Doğalgaz yatırımlarından rahatsız olanlar bu ülkeyi yönetmeyi hak etmiyorlardır.
Pandemi sonrası dünyada baş gösteren ekonomik kriz tüm dünyayı ve ülkemizi de etkilemiştir.
Ama son aylarda yapılan iyileştirme ve yatırımlar bu kuyudan Erdoğan’ı çıkaracaktır diyorum. Akıllı olmak lazımdırdiyorum. Dünya konvektörün de Türkiye’nin yeri ve önemi artmıştır.
Rusya –Ukrayna savaşı ve sonrası da ülkem için istikrar ve güven lazımdır. Buda cumhur ittifakıyla olacaktır.