Bu sabah yine gelmeye niyeti olmayan dolmuşu beklemek üzere durağa geçtim.
O sırada mahallemizden deli dolu oluşuyla bilinen kıymetli bir ağabeyim geçerken yanıma uğradı. Selamlaştık, ne yapıyorsun ne ediyorsun derken konu ülke siyasetine geldi.
Ben muhalefette yaşanan olumlu kıpırdanmaların umut verici olduğunu ifade ettim.
Ancak bu sözlerim ağabeyimizin pek hoşuna gitmedi.
*
Kendisi AKP milletvekilinin lütuflarıyla kamuda sözleşmeli olarak çalışıyor.
Neyse… Allah rızkını bol eylesin.
*
Ağabeyimiz beni derinden rahatsız eden bir cümle kullandı.
“AKP’den başkası bu ülkeyi kurtaracaksa bu ülke batsın!” dedi.
*
Tabii bu sözler işin rengini değiştirdi. “Ağabey neden öyle diyorsun? Bu yanlış bir düşünce değil mi?” diye sordum.
Kendisi; “Geçmişe bakma, kim ne yaptı, İMF falan filan derken 15 yıllık AKP iktidarının enjekte ettiği tüm kalıp cümleleri önüme serdi. En sonunda cümleyi “Gidip maaşımı alıyor muyum? Alıyorum.” diyerek noktaladı.
*
Sonra sözü ben alarak sormaya başladım, o cevap verdi.
Ağabey! İyi hoş diyorsun ama dolar 3,80 TL oldu, bu iyi mi?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Cari açık 47 milyar dolar oldu?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Devletin tüm dinamikleri FETÖ’ye teslim edilip bekası PKK ile masaya yatırıldı, buna ne diyorsun?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Ülkenin kalesi niteliğindeki şeker fabrikaları conilere peşkeş çekiliyor?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Ege’de 18 adamız Yunanlılar tarafından işgal altında, hükümet buna göz yumuyor?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Türkiye’nin toplam dış borcu 434 milyar dolar oldu?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Mazot 5 liranın üstünde, buna ne diyorsun?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
250 gramı 1 lira olan ekmeğin 200 gramı 1 lira oldu?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Terörle mücadeleye milyar dolarlar harcıyoruz, Afrin harekatına bizi mecbur bırakan Habur rezaleti değil miydi?
-“Maaşımı alıyorum” dedi.
Son olarak “Sadece Öcalan ve Salim Müslim’e aldanılması sonucu 750’ye yakın evladımız, canımız, askerimiz şehit oldu, bunun sorumlusu kim?” diye sordum.
-“Maaşlarını alıyorlardı” dedi.
Bu noktadan sonra anlayışa ve sükunete tahammülüm kalmadı.
Şu sözleri söyledim:
“Bak ağabey! Sen şuan 1400-1500 lira civarında maaş alıyorsun. Helali hoş olsun, Allah bereket versin. Ancak doğruyu yanlışı göremez hale getiren fanatizmini ve partizanlığını yaptığın milletvekillerinin maaşı ne kadar? 10 bin lira. Senin 6 ayda aldığın maaşı, o 1 ayda alıyor. Ama gel gör ki senin hakkını ve hukukunu gözetmesi için rey kullandığın bu siyasal elite sen laf ettirmiyor, yanlışlarını bile bile savunmasını yapıyorsun. Maaşın eline veriliyor diye sorgulamaya imtina ettiğin AKP genel başkanı 35 bin lira maaş alıyor. Sorularıma maaşın üzerinden cevap verdiğin için bunları söylüyorum. Eğer sen yapılan yanlışları maaşın karşılığı görmezden gelmeye devam edersen, rey atıp sorgulamadığın siyasal zihniyet de “Maaşımı alıyorum!” diyerek seni umursamamaya devam edecektir!”
Nihayet dolmuş geldi ve bindim…