Mantar zehirlenmelerinin özellikle yağışların arttığı ilkbahar ve sonbahar aylarında arttığının vurgulandığı açıklamada,doğada yetişen on binlerce mantar türü bulunduğu, zehirli olup olmadıklarını şekline, rengine bakarak anlamanın mümkün olmadığı belirtildi. Sersemlik, uykuya meyil, bulantı, kusma, ateş, terleme, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarıklık, ağızda metalik tat, karın ağrısı ve ishalin mantar zehirlenmesinin ilk gözlenen belirtileri olduğu vurgulanan açıklamada, “Daha sonra karaciğer, böbrek ve diğer organların işlev bozuklukları, koma ve ölüm de görülebilmektedir. Mantar tüketiminden sonra bu belirtilerden bir ya da birkaçı görüldüyse en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” denildi.
Mantarın yoğurtla birlikte tüketilmesi, pişirilmesi, sirkeli ya da tuzlu suda bekletilmesi, kaynatılması, taze, konserve ya da kurutulmuş olmasının zehrinin yok edilmesi için yeterli olmadığının da vurgulandığı açıklamada, “Mantarın zehri hiçbir şekilde yok edilemez. Doğada kendiliğinden yetişen mantarların zehirli veya zehirsiz olduğunu bakarak anlamak mümkün değildir. Mantar yenecekse mutlaka kültür mantarları tercih edilmeli ve bol su ile iyice yıkanarak pişirdikten sonra tüketilmelidir. Satın alacağınız mantarın ambalajlı olmasına ve etiketinde üretim yeri, üretim izni, üretim tarihi gibi bilgilerin yer almasına dikkat edilmelidir” denildi.