Mecliste ‘Saathane Meydanı’ tepkisi

Samsun Milletvekili ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulunda Samsun Saathane Meydanı’nın yıkımına tepki gösterdi

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KİMLİKSİZ BİR MEYDAN HÂLİNE GETİRMEK İSTİYOR

“Saathane Meydanı; ecdat yadigârı tarihî bir çarşıdır, orada Karadenizli olup da belli bir yaşın üzerinde olan herkesin bir hatırası vardır, Samsun'un bütün ilçelerinden insanların bir hatırası vardır. 1194 yılında Selçuklular döneminde kurulmuş bir çarşı, sekiz yüz küsur yıllık hayatında hep ticaretin merkezi olmuş bölgede ve şu anda Samsun'da yaşayan tek tarihî arasta. Bu çarşı yıkılıyor, Samsun'da böyle bir problem var. Yaklaşık yedi yıldır gündemde, bir sürü mahkeme kararları var fakat böyle bir eseri, böyle bir tarihi maalesef Büyükşehir Belediyesi yok ediyor.” diyerek sözlerine başlayan Usta, “Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde temel olarak da orasının ticari kimliği öne çıkartılmış o bölgeden bahsedilirken müthiş bir ticaret var deniliyor. İpek Yolu geçiş güzergâhında bulunan bir yer, hatta Cenevizliler döneminde bölgeye verilen isim de "Müslüman Samsun Mahallesi" şeklinde. Şehrimizin tarihsel kültürünü temsil eden bu nadide noktayı yaşatmak yerine bu bölgeyi kimliksiz bir meydan hâline getirmek istiyor Belediye. Buna karşı oradaki esnafların ciddi bir direnci oluşmaya başladı. 216 tane dava kazanılıyor. Büyükşehir Belediyesi davaları kaybettikçe, orayı kazıyor, etrafı bir abluka altına alıyor ve orayı yaklaşık yedi yıldır ticaretten koparıyor, tabiri caizse. Ticaret var tabii ama esnaf kapatıyor, esnaf sıkıntı çekiyor, bana verilen bilgiye göre her esnaf ortalama 40-50 bin liralık avukatlık ücreti ödüyor çünkü münakaşa, hukuk mücadelesi devam ediyor.” dedi.

Saathane Meydanı'na 11 sokağın açıldığına vurgu yapan Usta, “Bu, Türkiye'de pek olan bir şey değil ve bunların hepsinin ismi,  Balıkçılar Sokağı, Manavlar Sokağı, Kasaplar Sokağı, Baharatçılar Sokağı, Perakendeciler Sokağı diye, hepsi ticaretle alakalı yani nasıl bir merkez olduğunu ifade etmek için bunu söylüyorum. Etrafında da bir tarih var; tarihî taş han var, kervansaray var, tarihî medrese var, cami, şifa hamamı var. Meydana ismini veren bir saat kulesi var, burası da II. Abdülhamit Han döneminde yapılıyor.” dedi.

BÖYLE BİR ŞEYİ NİYE YAPARIZ? BUNUN NASIL BİR ANLAMI VAR?

Usta sözlerine, “Belediye hiçbir istişareye dayalı olmadan, oradaki esnafın ve halkın, aslında hemen hemen tamamının karşı olduğu bir şekilde burayı yıkıp kimliksiz, ruhsuz, sadece bir meydan hâline getirmeye çalışıyor. Hâlbuki burası zaten bir meydan ancak ticaretin de merkezi. Böyle bir şeyi niye yaparız? Bunun nasıl bir anlamı var? Bir defa, bakın yani biraz önce de ifade ettim. Mesela çocuklukta Samsun'a gittiğimizde Saathane Meydanı'na giderdik, herkesin bir hatırası var. İnsanları şehre bağlıyor yani bunu yok etmenin kime ne faydası var? Samsun zaten baş aşağı giderken bu bölgeyi ticaretten biraz daha koparmanın nasıl bir faydası var? Bu nasıl bir akılla izah ediliyor, bunu anlamak mümkün değil. Kaldı ki dediğim gibi 216 tane de dava var, esnaf kazanmış ama tabii hukuk çalışmıyor. "Sen misin dava kazanan, ben o zaman burayı kazıyorum." diyor, etraf kazılıyor. Oralar çevrildiği zaman, ister istemez orası bir mezbelelik hâline geliyor.” diyerek devam etti.

ÖNCE TAHRİP ET, SONRA YIK YÖNETİM İZLENİYOR

Saathane Meydanındaki tarihi korunması gerektiğine vurgu yapan Usta, “Büyükşehir Saathane için "Mezbelelik oldu." diyor, esnafta diyor ki: "Yerimizi tamir edelim." tarihî binalar var çünkü, dört kuşak esnaf var son Cumhuriyet döneminden itibaren. Ondan sonra da restorasyona izin verilmiyor, "Buraya çivi çakamazsınız." deniliyor. "Önce tahrip et, sonra yık." felsefesiyle böyle bir şey yapılıyor. Hâlbuki burada yapılması gereken şey, burada tarihi de koruyalım, ticareti de koruyalım; o ruhu, kimliği de koruyalım, meydanımızı da yapalım; zaten meydan var, diğer tarihî eserler de var, onları da ortaya çıkartalım. Yeni bir planlamayla bunların hepsini yapma imkânı varken bu yapılmıyor.” dedi.

Usta son olarak, Büyükşehir Belediyesine seslenerek: Bu çabadan vazgeçilsin. Zaten yapma imkânı da yok fakat bu hâlde kaldıkça Samsun ticareti önemli ölçüde, olumsuz bir şekilde etkileniyor dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri