etkili olan aşırı yağışlar sonrasında oluşan Felaketleri Gazetemize değerlendirdi.
2 Temmuzda Çarşamba Meydana gelen su baskınları ve Hortumun ardında bir gün sonra Samsun Canik’te meydana gelen sel felaketi ve akabinde hafta sonu Salıpazarı ve Ayvacık ilçelerini vuran sel felaketi 14 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine birçok iş yeri, tarım arazisi, yollar ve köprülerin zarar görmesine neden olmuştu. Son yılların en büyük felaketlerinden bir olarak değerlendirilen olay hakkında AK Parti Çarşamba İlçe Mehmet Köse ve CHP Çarşamba İlçe Başkanı Sinan Yaşar’ın görüşlerini aldık.
AK Parti Çarşamba İlçe Başkanı Mehmet Köse yaşanan Sel Felaketleriyle alakalı gazetemize yaptığı değerlendirmede, “2 Temmuz itibari ile başlayan olayların ilki olan Hortumla birlikte, bizde sonrasında bölgeyi gezerek inceleme fırsatı bulduk. Yaklaşık 17 köyümüz bu durumdan etkilendi ve ciddi bir zarara yol açtı. Burada Hükümetimizin ortaya koyduğu tarım sigortasının önemi ortaya çıkmış oldu. Hükümetimiz ile birlikte başlayan bu uygulamada tarım sigortası yaptırmış olan Çiftçilerimizin bu alanda gördükleri her türlü zarar karşılanıyor. Bir diğer tarafın ise bu sigorta şu anda teşvik kapsamında olduğu için bu sigortanın yarısını devlet karşılıyor, bununla birlikte kalan yarısının da ödenmesini hasatla birlikte alıyor. Bu yüzden bu tip durumlara karşı çiftçilerimizin kendi önlemlerini alıp ürünlerini tarım sigortası kapsamına alması gerekiyor. Bunun dışında biz zaten bu konuda yine de çiftçimizi mağdur etmemek için elimizden geleni yapacağız. Bu süreçte ziraat bankasına kredi borcu olan çiftçilerimiz için kredi erteletme yoluna gitmek için görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.
Köse Samsun’da meydana gelen sel felaketiyle ilgili yaptığı değerlendirmede ise, “Samsun’da yaşanan sel felaketinde beklenilenin 3 katı oranda bir yağış meydana gelmiştir. Bu büyük bir rakamdır ve büyük bir doğal felakettir. Bu noktada değerlendirecek olursak; Samsun’da selin meydana geldiği bölgede zemin etütlerinden tutun her türlü durum son 50 yılın verileri baz alınarak ona göre planlanmış fakat yaşanan bu felakette ise durum çok farklı saniyede 299 mm olarak hesap edilen yağış miktarının yaklaşık üç katı 700mm’lik bir yağış düşmüştür bölgeye. Bu da beraberinde bazı olumsuzlukları getirmiştir. 13 vatandaşımız yaşanan bu olaydan kaynaklı hayatını kaybetmiştir bu noktada hepsine Allahtan rahmet diliyorum. Bu konuda araştırmalarımızı yapıyoruz. Yapılan hatalar yanlışlıklar konusunda önlemler almaya başladık. Mesela dere yatağın bulunan evler yıkılmaya başladı. Bunu haricinde yine tespit edilen bir hata olan bodrum katlarımızda yaşayan vatandaşlarımız konusunda da Başbakanımız talimatı ile çalışma başlatılmış ve üst katlara taşınma kararı alınmıştır” dedi.
Yaşanan sel felaketlerinin ardından Çarşamba alınacak önlemlerle alakalıda açıklamada bulunan Köse, “ Çarşamba’da dere yatağında bir yapımız söz konusu değil, bunun dışında Salıpazarı ve Ayvacık’ta meydana gelen sel felaketini olduğu gün biz arkadaşlarımızla koordineli bir şekilde yaşanan durumun takipçisi olduk. TOKİ’ye de değinecek olursak TOKİ çevresinde yapılan set ile birlikte güvenliği sağlanmış durumdadır. Bunun dışında olayın olduğu gün güvenlik amacıyla TOKİ konutlarının bulunduğu alanda bir uyarı olmuştur. O gün bilgi kirliğinin önüne geçmek için elimizden geleni yaptık ama Kumköy’de bulunan HES’in setinin üzerinden aşan suları vatandaşlarımız baraj kapakları açıldı diye panik yaptılar. Ama böyle bir durum söz konusu değildir. Zaten bölgede şimdi acil uyarı sisteminin kurulmasıyla alakalıda çalışmalara başlamış durumdayız” diyerek sözlerine son verdi.
CHP Çarşamba ilçe Başkanı Sinan Yaşar’da yaşanan felaketlerle alakalı görüşlerini gazetemize değerlendirdi. Yaşar yaptığı açıklamalarda, “Öncelikle doğal afet adıyla söylendi fakat daha sonra Samsun’da olan özellikle toplu konut alanlarında yani TOKİ gibi devletin desteği olduğu alanlarda sel doğal afet olarak nitelendirilemez. Çünkü konutların nereye yapılacağı şehir planlamacıları tarafından, belediyeler tarafından, mühendisler tarafından belirlenir. Kaldı ki hizmet hedefi insan olan kurumların özellikle belediyelerin öncelikle insanın yaşamı için tedbir almalı. Gelişen-değişen Dünya diyorlar, gelişen-değişen Dünya’da yeni rant alanlarının tespiti, daha ucuz alanların tespiti vesaire bir sürü nedenlerden dolayı söylediğimiz yaşamsal durumlar ikinci planda kalıyor” dedi.
Yaşar açıklamalarının devamında, “yaşanan olayların değerlendirmesi yapılırken doğal afet diye değerlendiriliyor. Bu bence Samsun özelinde doğru bir kavram değildir. Çünkü Samsun’da ranta dönük yapılan projeler insanların hayatına neden olmuştur. Dere yapağını değiştirip o dere yatağına konutlar yapıyorsanız, oraya alışveriş merkezi yapıyorsanız bunun adı ranttır. Her görüyor ve dillendiriyor hatta bir köşe yazarı ben bunu bir ay önce yazmıştım diyor. Bu noktada baktığınızda herkesin gördüğünü belediyeler neden göremiyor diye soruyorum. Bu noktada çeşitli açıklamalar geliyor bizler içinde. Bu durum üzerinde siyasi rant elde etmeye çalışıyormuşuz diye, hayır bizim siyasi bir rant gibi bir derdimiz biz ölen 14 insanın hesabını soruyoruz. Bu konuda partimizin Samsun’daki yetkilileri çalışmalarına başlamış durumda. Kurmuş olduğumuz hukuki büromuz gelen şikâyetleri değerlendiriyor. Sonrasında bu konuda yasal yollara da başvuracağız” dedi.
Çarşamba konusuna değinen Yaşar, “ Ayvacık ve Salıpazarı’nda yaşanan sel felaketinin ardından biz sayın vekilimiz İhsan Kalkavan ile birlikte bölgede incelemede bulunduktan sonra Çarşamba’ya geldik. Bakın adaparkın olduğu yerden baktığınızda net bir şekilde göreceksiniz ki su eğer TOKİ konutlarının önünde bulunan seti aştığı takdirde bırakın bodrum katlarını, birinci katın bile üstüne kadar su çıkıyor. Bu nasıl bir zihniyetle yapılmış bir yapıdır anlamadık. TOKİ konutları Çarşamba’da risk altındadır. Bunun en net açıklaması budur” bakın Salıpazarı ve Ayvacık’ta Dere yataklarında çok sayıda bina olmadığından kaynaklı bir sorun olmamıştır. Ama bence Çarşamba bu durumda risk altındadır başta TOKİ konutları olmak üzere” dedi.