Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17-25 Aralık sonrası demişti ki; "İnlerine gireceğiz."
Bu geçen süre zarfında sürekli olarak, "paralel denilen FETÖ Terör örgütünden uzak durun."
Bu günden itibaren bunlarla gönül bağı olan, hala ardından giden olursa, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Bu konu için aylarca, yıllarca, "İnlerine girecek onların kökünü kazıyacağız." dedi uyardı. Dinleyen kim. Hainler kendilerini çok güçlü görüyormuş. Hainler yaver, Komutan, asker, polis, öğretmen vs, vs vs kılığındaymışlar...
17 ve 25 Aralık 2013 tarihinden bu yana sürekli dile getirdi. Önce 2014 yılında yerel seçimler yapıldı.
Ardından önce 7 Haziran 2015, son olarak ise ülkede 01 Kasım seçimleri yapıldı.
Her şeyde hayr vardır denilirken, ısrarla paralel, paralel denildi fakat,
15 Temmuz 2015 Cuma gecesi Türkiye hiç ummadığı anda FETÖ Terör örgütünün, asker kılığına girmiş, sivil ve emniyet içinde ki, hain FETÖ terör örgüt yapılanması tarafından 'DARBE KALKIŞMASI' yapıldı.
Ülke Şok üstüne şok yaşadı. Hele gün ağarıp, kalkışma halkın da iradesi ile bastırılınca , olayın vahameti daha da ortaya çıktı. Aynı gün Reisi Cumhurun deyimi ile 'İnlerine giden yollara girilmeye başlandı. O yollar birer birer darmadağın edilmeye başlandı.
Artık, yol çok uzun ve çok çetrefilli, imkansız denen tüm pis mikroplar devletin organlarına sirayet ettirilmiş... Burada kimse kusura bakmasın geçmişte ki TSK üzerinde oynana oyunların çok sebebi var. Ergenekon, Balyoz, Yakamoz, Ay ışığı vs, vs, vs.
Adamlar kendi planlarının adeta provasını bu davalara yansıtmışlar. Kimse uyanamadı.
Ve gelinen son... Bu gün Devlet bu soysuz FETÖ ÖRGÜTÜNÜN inine girmiş midir? Henüz girilmemiş ama ramak kalmıştır. Lakin bu inlere girebilmenin ilk adımları hızlı atılmıştır. Çok da güzel ve kararlılıkla ilerliyor.
Şimdi asıl gövde olan SİYASET ve İŞ DÜNYASINA SIRA GELDİ. Hainlerin kurduğu 3 saç ayağının birisi DEVLET kurumlarıymış. Diğer 2 de siyaset ve işadamlarının olduğu düşünülünce...
Resmi evrak ve belgeler yakılıp, yıkılmadan, deliller karartılmadan, hala tespit edilememiş uyuyan hücre denilen terör örgütü ve dokunulmamış FETÖ Sempatizanlarının, acil alınıp temizlenmesi şarttır.
Bu vesile ile hangi siyasi parti olup olmadığı önemli olmadan, kimsenin gözünün yaşına bakılmadan,
Bunların acil temizlenmesi ve asıl gücü aldıkları diğer iki saç ayağının da, yıkılıp, yakılıp kurutulması şarttır.
Makam mevkisi ne olursa olsun. En büyük güç güçlü siyasi ve dış bağlantısı olan isimler ki, asıl tantana o zaman çıkartılmak istenecek. Yine bu siyasetçilere bağlı işadamı kisvesinde ki isimler.
Ülkenin ekonomisine darbe vurulur endişesi taşımadan,
Cumhurbaşkanının dediği gibi; "Bu Millet devletinin bekasını düşünerek yastık altında ki, altın, dövizi neyi varsa çıkartıp bu pis mikroplardan arınmak için gönlünden geçeni yapacaktır."
Yeter ki Devlet ve Hükümet ve elbette ki...
Reisicumhur bunların kökünü kazıyıp, inlerini darmadağınık etmeden duraksamasınlar. Görün bakın bu Ülke medeniyetler seviyesi denilen, AB, NATO falan filandan daha güçlü bir devlet konumuna gelecektir. Bunlar hayal değil.
Osmanlı döneminde nasıl güçlü idiysek, o zaman ki devlet kurumu anlayışı nasıldıysa, aynı şekil ve kararlılıkla yola devam edilmelidir.
Elbette ki bu noktada korku dağları bazı siyasi partilerde ki MİKROPLARI TELAŞLANDIRMAYA YETTİ BİLE... Makamı ne olursa olsun dedik ya!.
İlçe Başkanı, Belediye Meclis üyesi, Belediye Başkanı, İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı ve meclis üyesi, Milletvekili, Bakan...
Bu isimleri önce halk seçti, DEVLET YÜCELTTİ İSE...
14 yılda kazandıkları, aldıklarını ve elbette ki kırıp döktükleri vatan kurumlarını,
14 günde geri almasını bilecektir. İnlerine girilip dağıtıldığı gün...
Ve yeminle diyorum ki;
ADIMA DİYORUM Kİ HAİNLERİN İNİNE GİRİLDİĞİ GÜN;
BELEDİYE MEYDANINDA DAVUL ÇALDIRMAYAN NAMUSSUZDUR...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...