TBMM’de basın mensuplarının sorularını cevaplandıran MHP Grup Başkanvekili Akçay, ’Bahoz Erdal’ın öldürüldüğü yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine; hükümet ve istihbarat birimleri tarafından açıklama yapılmadığına dikkat çekerek, 48 saat süre içinde konuyu teyit edemeyen kurumları kınadığını ifade etti. Akçay, "Türkiye Cumhuriyeti’nin birkaç saat içinde bunu kesin bilgiyi elde edip halkımızı aydınlatması gerekirdi. Bunu açıklamasını yapamayan bir hükümet ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
"GARABETTİR"
Suriyelilere vatandaşlık ve TOKİ’den ev verilmesi yönündeki tartışmalara ilişkin bir soruya ise Akçay şöyle cevap verdi:
"Son derece yanlış buluyoruz. Türkiye’nin demokratik yapısını bozacak ve çeşitli sosyal, siyasal pek çok sorunu ithal edecek durumdur. TOKİ evlerinin verilmesi ayrı bir garabettir. Önce TOKİ evlerini şehit ve gazi ailelerine vermeniz gerekir. Bugüne kadar bin 500 kadar şehit ve gazi ailesine verilmiş. Hükümet Suriyelilere imtiyaz verme peşinde. Hem çifte vatandaşlık vereceksin hem de yüzde 10 olan işsizlik rakamında Suriyelilere iş vermeye çalışacaksınız. Ekonomik ve sosyal yapıyı allak bullak edecek bir durum. Cumhurbaşkanı’nın bu konuşmalarını Suriye, İsrail, Rusya sorunlarından köşeye sıkışıp gündemi değiştirmeye yönelik bir taktik olarak değerlendiriyoruz."
BAŞKANLIK SİSTEMİ VE İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
’Başkanlık sistemi için Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin gündeme geldiği’ iddialarını hatırlatan gazeteciye Akçay, "Elbette oy hesabı yapıldığı anlaşılıyor. Türkiye’nin sosyal ve demografik yapısını değiştirmek demek, siyasi geleceği ile oynamak demek gibi bir sonuç değerlendirilebilir" diye cevap verdi.
İç Tüzük konusunda ise Akçay, "AKP grubu İç Tüzük değişikliğini gündeme getirmeye başladılar. Geçtiğimiz dönemlerde de siyasi parti gruplarının bu konuda çalışmalar yapmıştı. AKP grubu bunu magazinleştirmeye çalışıyor. 317 milletvekili ile hangi kanunu çıkarmak istemiş de çıkaramamış. İktidar Grubu’nda daha çok muhalefetin sesini kısmaya yönelik bir eğilim seziyoruz. Dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi olarak muhalefetin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sesinin kısılmasına her türlü gayretin karşısında duracağımızı ifade etmek istiyoruz. İktidar kendi gündemini getirecek, muhalefet de bunu kabul edecek. Yok öyle bir şey. İktidarı ve muhalefeti ile birlikte düşünülür. Demokrasinin icabı da budur. Elbette muhalefet de kendi gündemini oluşturma gayreti içinde olacaktır" diye konuştu.