Müftü Kaya'dan Kandil Mesajı

Çarşamba Müftüsü Sıtkı Kaya, bu gece idrak edilecek olan Mevlit Kandili dolayısıyla Çarşamba halkının kandilini kutlayarak bir açıklama yayınladı. Kaya, ““Yüce Rabbimizin bütün âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz(s.a.s.)’in bir mevlid-i

Çarşamba Müftüsü Sıtkı Kaya, bu gece idrak edilecek olan Mevlit Kandili dolayısıyla Çarşamba halkının kandilini kutlayarak bir açıklama yayınladı. Kaya, ““Yüce Rabbimizin bütün âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz(s.a.s.)’in bir mevlid-i şerifine daha ulaşmanın haz ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi

Çarşamba Müftüsü Sıtkı Kaya Mevlit Kandili İle İlgili yaptığı Açıklamada tüm Çarşambalıların Mevlit Kandilini Kutlarken Rıdvan Paşa Camisinde Yatsı namazından sonra başlayacak olan Kandil Etkinliğine Tüm Çarşamba halkını davet etti.  Sıtkı Kaya mevlit Kandili dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Yüce Rabbimizin bütün âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz(s.a.s.)’in bir mevlid-i şerifine daha ulaşmanın haz ve mutluluğunu yaşamaktayız. Efendimiz ’in doğumu, öteden beri mümin gönüllerde sürûr, veçhelerde beşâret, lisanda ise  “Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır/Bu gelen tevhid-i irfan kânıdır / Bu gelen aşkına devreyler felek / Yüzüne müştak durur ins ü melek.” Dizeleriyle tezahür etmiştir.  

İnsanlığın yaratılış gayesini unuttuğu, insani erdemlerden uzaklaştığı, cehalet ve zulmün karanlığının ortalığı kapladığı bir dönemde Mekke ufkundan kâinata bir güneş olup doğmuştu Efendimiz. “Bir müjdeci, bir şahit, bir uyarıcı, Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil” olarak göndermişti Yüce Rabbimiz onu… O, bir melek olmadığı gibi, sıradan bir beşer de değildi. Yüce Mevla’dan vahyi alan,  insanlara anlatıp öğretendi. O; “Ey örtüsüne bürünen kalk ve anlat.”2 emrine muhatap olmuş, bu kudsi görevi yerine getirebilmek için gecesini gündüzüne katmıştı. Efendimiz bu çileli yolda kınanma, hakaret, itham, boykot ve hicret gibi nice güçlüklere karşı büyük bir sabır göstermişti. Tıpkı Nebi kardeşleri Yunus, Hud, Salih, İbrahim ve diğerleri gibi” dedi.

Yaptığı açıklamalara Peygamber Efendimizin hayatından da bahseden Kaya, “Kur’an’ın ifadesiyle O, “bizim içimizden bize gelmiş” bir elçidir. ‘İçimizden biri’ olması, O’nun örnekliğinin ve örnek alınmasının da bir gereğidir. O’nun gibi bir kul, O’nun gibi bir evlat, O’nun gibi bir eş, O’nun gibi bir baba, O’nun gibi bir arkadaş, O’nun gibi bir komşu, O’nun gibi bir yönetici olmanın imkânı sunulmuştur bizlere…Kerim Kitabımız, Allah’ı sevmenin ve sevgisine erişmenin Resulümüze uymakla mümkün olacağını beyan etmiştir.

Asr-ı Saadetten bugüne değin bütün müminler bu ilahi çağrıya uyarak, gönüllerini Efendimizin muhabbetine adamışlardır. İsimlerine, düşünce ve davranışlarına, şiir, musiki ve sanat eserlerine kısaca tüm hayatlarına bu sevgiyi gergef gergef nakşetmişlerdir. Efendimizin adını andıkları ya da işittiklerinde salavat getirmeyi ona saygının bir gereği kabul etmişlerdir. Veladet bahrinde; “Doğdu ol saatte ol Sultan-ı din / Nura gark oldu semavat u zemin” kısmı okunurken oturmayı edebe aykırı görmüş, sanki Resulullah’ın manevi şahsiyetleri meclisi teşrif edercesine O’nun kudümünü ayakta karşılamışlardır.

Aziz Mahmud Hüdai hazretleri bu teşrife duyduğumuz minnettarlığı ne güzel dile getirmiştir: “Kudümün rahmet u zevk u safadır Ya Resulallah / Zuhurun derd-i uşşaka devadır Ya Resulallah.” Efendimize sevgimiz O’nu çok iyi anlamak, getirdiği mesajı benimsemek ve hayatımıza aktarmakla tezahür etmelidir. O’nun bizzat Rabbimiz tarafından meth u sena edilen ahlakını örnek alabildiğimiz, merhamet, şefkat, adalet, hoşgörü ve daha nice güzel vasıflarını ilke edinebildiğimiz, kısacası bizler de O’nun gibi canlı birer Kur’an haline gelebildiğimizde Resulümüze sevgi ve bağlılığımızı göstermiş olacağız” dedi.

Sıtkı Kaya yaptığı açıklamanın son bölümünde ise, Yüce Mevlamız, gönlümüzden Efendimizin sevgisini hiç eksik etmesin. Bugün bu kutlu mabedi dolduran siz kıymetli cemaatimizin mevlid kandilini tebrik ederken, Habib-i Kibriyanın manevi huzurunda kemal-i edeple deriz ki: “Ey velâdeti yeryüzünün baharı, insanlığın bayramı olan, gönüller sultanı, canda canan Yüce Resul! Sizi tanımış ve size iman etmiş olmaktan dolayı biz, erişilebilecek en büyük nimete ermenin idrakiyle Rabbimize sonsuz hamd ve sena ediyoruz. Ruhu tayyibenize gönül dolusu salat ve selam olsun. Allahümme salli alâ seyyidina Muhammed..”  diyerek açıklamalarına son verdi

HABER-FOTO: Serkan KARAHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri