Sultan 4. Murat'ın Bağdat seferi sırasında dinlenip dibek kahvesi içtiği rivayet edilen Tahmis Kahvesi'nde eskiye dönük mutfak eşyaları, gramofon, nargileler, eski aydınlatma malzemeleri sergileniyor. Adeta müze gibi olan Tahmis Kahvesi'ni işleten Mehmet Hilmi Bağcı, “Tarihi Tahmis Kahvesi 1635 yılında Türkmen Ağası Mustafa Bey tarafından mevlevihaneye gelir olsun diye yaptırılmış. O dönemden beridir kıraathane kültürü var. Edebiyat toplantıları oluyor, Karagöz var, resim sergileri var. Yani Gaziantep’i tanıtan resimler, Gaziantep’in kültürü ile ilgili resimler yapıyoruz. Bununla ilgili kültür çalışmalarımız var. Kıraathanenin yapımı 1935, fakat 1900’lü yıllarda bir yangın geçirmiş, o dönemde küçük bir restorasyon sonucu kıraathane ayakta tutulmaya çalışılmıştır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü 6 yıl önce tekrar aslına uygun olarak restorasyon yaptı. Tarihe ve kültüre kazandırıldı. Buranın yapılışı müze gibidir, tarihi bir yerdir. Müşterilerimiz çay ve kahve içiyorlar ama müze niyetine de gelip gezebiliyorlar. Burada sergilenen kitaplarımız var, tarihi resimler var, Gaziantep’i tanıtan eski eşyalar var, gramofonlar var, eski radyolarımız var. Bunlar her gün müşteri ve misafirlerimizin beğenisine sunuluyor. 4. Murat, Bağdat seferi sırasında buraya gelip dibek kahvesi içip dinlendiği söyleniyor. Yani Osmanlı’dan ilk kahvelerden bir tanesi, tarihi kahvesidir. Gelen müşteriler, tarihin içerisinde çaylarını kahvelerini içiyorlar. Bunun yanı sıra geçmişte insanlar nasıl yaşamış, Osmanlı toplumu nasıl yaşamış onun farkına varıyorlar” ifadelerini kullandı.
“TARİH KOKUYOR”
Gaziantep’te yaşayan Büşra Çelik, Tahmis Kıraathanesi'nin önemli bir tarihi olduğunu, bu nedenle arkadaşını buraya gezmeye getirdiğini ifade etti. Çelik, “Burayı çok seviyorum. İzmir’den gelen arkadaşımın özellikle burayı görmesini istedim. Hatta bazen kahvenin yanında müzik şöleni de oluyor. Zaten müzenin neresine bakarsanız bakın tarih kokuyor” şeklinde konuştu.
Tuğba Yıldız ise, “Çok güzel buldum kahveyi, çok lezzetli buldum. Sağolsun arkadaşım beni gezdiriyor, özellikle beni buraya getirmek istedi. Tarihi bir mekan olduğunu söyleyince bende gelmek istedim. İzmir’den buraya geldim. Buranın tarihi dokusu özellikle hoşuma gitti. Binanın yapısı itibariyle bilindik kıraathanelerden çok farklı. O yüzden çok dikkatimi çekti” diye konuştu.