Sonbahar mevsiminin gelişiyle birlikte, halk arasında "mantar toplama mevsimi" olarak bilinen bu dönemde, vatandaşlar soluğu ormanlarda alarak topladıkları mantarların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmaya başladı. Ancak işin uzmanı, mantar toplama konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'nin tanınmış mantar uzmanlarından Mikolog Jilber Barutçiyan, bu süreçte yaşanan hatalara dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu.
Türkiye'nin mantarları ve Makro Mantarlar kitaplarıyla tanınan Jilber Barutçiyan, özellikle kanlıca mantarı toplayan vatandaşların sıkça yaptığı hatalardan birinin mantarları toprakla karışık ve naylon poşetlerde taşımak olduğunu belirtti. Naylon poşetlerin ve Toprakla karışık toplanan mantarların bozulmayı hızlandırdığına dikkat çeken uzman, bu durumun ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizdi. "Naylon poşete konulan mantarlar çok çabuk bozulur. Dünyanın en lezzetli ya da en pahalı mantarı bile olsa, bozulduğunda zehirleyici hale gelir," diyen Barutçiyan, bozulmuş mantar tüketiminin ciddi zehirlenmelere neden olabileceğini ifade etti.
ÖZENSİZ TOPLAMAK ZEHİRLENMEYE DAVETİYE
Türkiye'nin önde gelen Mantar Uzmanı, Sevilen Kanlıcaya ilişkin, "Kanlıca mantarları, halk arasında kanlıca adıyla bilinse de aynı aileden pek çok tür bulunmaktadır. Tanımlanması nispeten kolay olan bu mantarlar, oldukça verimlidir. Türkiye'de en sevilen mantar türlerinden biri de kanlıca mantarıdır. Kanlıcaların en belirgin özelliklerinden biri, raf ömürlerinin çok kısa olmasıdır. Bu mantarlar oldukça hızlı bozulur. Dikkat edilmediği takdirde kısa sürede yeşermeye başlarlar. Ayrıca, halk bu mantarları genellikle özensiz bir şekilde, çamurla karışık toplar. En kötüsü ise, mantarları naylon torbalara koymalarıdır. Naylon torbaya konulan mantarlar çok çabuk bozulur. Özensiz toplama ve kötü saklama, mantarların hızla bozulmasına sebep olur. Bozulan her mantar zehirlidir. Dünyanın en lezzetli veya en pahalı mantarı bile bozulduğu anda zehirlidir. Örneğin, deniz ürünleri ile kıyaslayacak olursak, bozuk balık yediğinizde zehirlenirsiniz. Bu şekilde düşünmeliyiz. Kanlıca mantarından özellikle bozuk olanlardan dolayı çok fazla zehirlenme vakası görülmektedir." İfadelerini kullandı.
HALK ARASINDA DURUM CİDDİYE ALINMIYOR
En küçük sağlık sorunun bile mantar zehirlenmesi anlamına gelebileceğini aktaran Mantar Uzmanı Jilber Barutçiyan, "Halk arasında, mantarları sınıflandırırken yalnızca "zehirli" ve "zehirsiz" olarak ikiye ayırmak doğru değildir. Elbette öldüren mantarlar vardır ve hepsi zehirlidir. Mantar yedikten sonra oluşabilecek en küçük sağlık sorunu bile bizim için zehirlenme anlamına gelir. Ancak halk arasında, "Ben mantardan zehirlenmedim, ölmedim," diyerek durum ciddiye alınmıyor. Halbuki bir hafta hastanede kalma, ishal gibi durumlar bile zehirlenme sınıfına girer, ancak halkımız bunları zehirlenme olarak görmemektedir." Dedi.
KANLICA MANTARI NASIL AYIRT EDİLİR?
Kanlıca Mnatarını Diğer Mantar Türlerinden İğne Yapraklı ağaçlar ile ayırt edilebileceğini belirten Jilber Barutçiyan, "Kanlıca mantarı, tamamen iğne yapraklı ağaçların altında bulunur. Bir kanlıcayı meşe ormanında, gürgen veya kayın ormanında görüyorsanız o kanlıca değildir. En azından yakınında çam ağacı gibi iğne yapraklı bir ağaç olmalıdır. Hafif toksik benzerleri bulunur; öldürücü olmasalar da mideyi bozarlar. Kanlıca, nispeten tanımlaması kolay ve yaygın bir türdür. Kanlıca bir sütlüce türüdür; kırdığınızda ve kestiğinizde süt akıtanların hepsi Lactarius ailesine girer. Bu ailede yaklaşık 250 çeşit mantar bulunmaktadır. Aralarında öldürücü olanı yoktur, fakat son derece acı ve mide bozan pek çok tür mevcuttur. Genellikle beyaz kanlıca türüne "sütlüce" denir ve yöresel olarak tüketilebilmektedir." Diye konuştu.
HALK ARASINDA SÖYLENTİLERE KULAK ASMAYIN !
Halk arasında dolaşan hurefe söylentilerin bilimsel bir yerinin olmadığını ve Sadece Müdahale edebilecek yerin hastahene olduğunu vurgulayan Barutçiyan, "İlk olarak kusma, ishal ve sindirim sorunları başlar ve devam eder. Genellikle kanlıca türü mantarların yarattığı zehirlenme belirtileri bu şekildedir. Halk arasındaki söylentilere kulak asılmamalıdır. Mantar zehirlenmesi olduğu zaman, derhal hastaneye gidilmelidir. Ne yoğurt, ne sarımsak, ne süt, ne de alkol herhangi bir çözüm sunar. Müdahale edebilecek olanlar yalnızca tıp doktorlarıdır. Mantar uzmanları bile bu konuda ehil değildir. Halk arasında "Hayvan yerse biz de yeriz" veya "Kurtlu mantarlar zehirsiz olur" gibi söylentiler tamamen hurafedir. Zehirli mantarları ayırt etmenin maalesef kolay bir yolu yoktur. Mantarları bilimsel bir netlikle tanımlamak ve güncel bir kaynaktan kontrol etmek gerekir. "Yenir mi, yenmez mi?" sorusunun cevabını ancak bu şekilde bulabilirsiniz. Eğer o bilimsel netlik yoksa her zaman risk vardır." İfadelerini kaydetti.