Son zamanlarda hedef alınan, karalanmaya çalışılan Erol beyle tanışmam 2004-2005 yıllarıdır. CHP’in Samsun Milletvekili Sayın Prof. Dr. Haluk Koç’u Sanayi Sitesi’nde dernek başkanı olduğum bir kurumun dernek odasında misafir etmemle olmuştur.
Şu an bile Erol Bey’e kızanlardan, bizden daha muhalif olanlardan bile fazla muhalif olan onu istemeyen biriydim. Bana o zamanlarda 'Gel gazetede köşe yazısı yaz' dediğinde bile hayır demiş biriyim.
Aradan yıllar geçmesine rağmen bir dönem aktif şekilde siyasetle uğraştığım zamanlarda da dahil Erol Şeker'e sürekli karşı olmuş, tepki gösteren birisiyim. Belediye Meclis Üyesi olduğum dönemlerde de dahil Belediye Başkanı ve idarecilere karşı tutumunu hep eleştirirdi. Onun köşe yazıları ve hatta haberleri hakkında bir başka gazeteden de defalarca kendi köşemden ağır cevaplar yazardım.
Derdim ki; “Bu Karaoğlan neyin peşinde, ne yapmak istiyor?” diyerek hep ona kızmışımdır. Bazen de kavga edecek duruma gelmişimdir.
Kendisi askeri kökenli olduğundan başka gözle de bakmışımdır. Onunla hiç barışık olmamışımdır. Şimdi son zamanlara özellikle sanal alemde yazılan, çizilenlere kendisinin de kızmasına rağmen bu konulara üzülmesine rağmen, kendilerini hedef alanların yanılacağını, sonradan pişman olacağını buradan söylemek istiyorum.
Erol Şeker’e farklı gözden bakılmasının nedenini onun açık sözlü, mert ve çevresinde olan yanlışları, söylemesinden, haksızlıklara duyarsız kalmamasındandır. Erol Şeker’i bende sizin gibi düşünür ve ona kızar, ona ambargo uygulardım.
Değerli dostlar; benim yanıldığım gibi sizlerde ona karşı olanlarda yanılgı içerisindedir. Her gazetenin olduğu gibi Erol Bey’in gazetesinde de değişik köşe yazarları mevcuttur. Şahsımda Samsun’da ki yerel basında olmak üzere bir çok gazete de köşe yazarlığı yaptım. Erol Bey’in gazetesinde yazan bazı köşe yazar arkadaşlarımın bazıları sivri dilli yazılan yazılar gündem oluşturmuş ve şaşa oluşturmuştur.
Size bir not vereyim. Gazetede ki köşe yazan yazarların sorumluluğu kendilerine aittir. Bu Erol Bey’i ilgilendirmez. Bu memlekette hukuk var. Öyleyse bu konuyu hukuk incelesin diyelim.
Şunu da gözledim ki; bu yazılanlardan da Erol Bey rahatsız olmuştur. Eylül ayından bu zamana kadar bu yazarların yazıları gazetede yayınlanmıyor.
Ama sanal alemde ki paylaşımlardan dolayı her nedense bazı kesimler çok rahatsız olmuşlar. Olabilir de. Ama bu sosyal medyada yazılan her yazıdan, yazan her kişinin yorumlarından neden sorumlu tutulur anlayamadım. Sosyal medyada ki yazı ve yorumlar ne Erol Şeker’i ne de gazeteyi bağlar. Bunu da anlamış değilim .
Bir süredir sinir olduğum, eleştirdiğim Haber Expres Gazetesi ve dolayısı ile Yazı İşleri Müdürü olan Erol Şeker’le hep bu konuları konuşuyorum. Sıkıntıları, çözüm yollarını da sohbet eder, tartışır anlatırım.
O da bu konulardan muzdariptir. Bazen hep sorarım “Neden Erol Şeker?"
Sayın Şeker’i hedef alanlar neden kendilerine çeki düzen vermiyorlar. İdareci konumunda olanlar neden açık veriyorlar. Eksikliklerini neden gidermezler.” derim. Eleştiri olacak ki insanlar hatalarını, eksikliklerini görsünler. Şahsımda bazı insanlar hakkında eleştiri yapmışımdır. Ama eleştirilerimi insanların ne ekmeğine, ne ailesine ne de kişiliğine değil, kişilerin yaptığı hizmetlerde ki eksiklerine hatalarına olmuştur.
Yaklaşık 1 yıldır Sayın Şeker’in gazetesinde köşe yazıları yazmaktayım. O esmer yüzünün arkasında temiz niyetli, samimi, güzel kalpli bir insan olduğunu söylemek istiyorum. Şahsımın da yanlış yaptığını söylemek isterim. Erol Şeker’le sorunu olanların onu dinlemelerini tavsiye ederim. Mutlaka anlayacaklar ve hata yaptık diyeceklerdir.
İnsanlara kin ve nefretle bakmanın sonucu hayır getirmez. İnsanlar kendine sormalı, "Biz bu işin neresindeyiz?" Kimse kimseye birilerinin karalamasıyla kırılmasın. Erol Şeker'in, şeffaf ve eleştiriye açık olduğunu çok iyi biliyorum. Onun derdi her daim ekmek kavgası, rızık temin etmektir.
Şu an Çarşamba’nın tek gazetesi konumunda olan Haber Expres Gazetesi tüm Çarşamba'lının hizmetindedir. Tüm dostlarımızın bakış açılarını değiştirmeleri, sorunlu oldukları insanlarla karşılıklı oturup bire bir konuşarak anlayış çerçevesi içerisinde sıkıntıları çözmelidirler.
Bazıları, bazı insanları menfaat için kullanmıştır. Ama sayın Şeker ilk günden bu güne kadar kendini ve gazetesini hiç kimseye kullandırtmamış ve onlara karşı da daima dik durmuştur.
Sayın Şeker’i şahsımda yanlış anlamış ve yorumlamış biri olarak; en son şöyle diyorum.
“İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar. "
"Anlayış içerisinde konuşursak her sorun halledilir. Çözümü olmayan bu hayatta ki tek şey ölümdür. Yaşarken konuşmayı, eleştiriyi anlayıp sorunları ve sıkıntıları çözebilmek önemlidir. Yaşamın içinde ki sıkıntı ve sorunları hiç kimse para, makam, güç veya başka hiç bir şeyle çözemez. Çözüm konuşmak ve insanların birbirini anlamasından geçer.” diye düşünüyorum.