Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Mehmet Özdağ ile birlikte Nükleer Karşıtı Platform’un eylemine destek için Ankara’da bulunan Akcagöz, Nükleer santralin, doğanın katledilmesi anlamını taşıdığını ifade ederek, “Bir millet bile bile ve göz göre göre ölümüne sessiz kalabilir mi? Nükleer santral ölümdür. Sinop’a kurulması planlanan Nükleer Santral, soğutma işlemleri için bile her gün üç Kızılırmak suyu kadar su kullanacak. Bu suyu, Karadeniz’den çekecek. Karadeniz’de yaşayan canlıların bundan etkileneceği muhakkaktır. ÇED raporları da bunu gösteriyor. Bu toplantıya, Sinop için, Samsun için, bir yurttaş olarak Karadeniz’in doğasının tahrip edilmesine karşı olduğum için gittim. Sinop’a kurulan nükleer santralden, Samsun da büyük oranda etkilenecek. Memlekete yazık ediyorlar. Tüm yurttaşların, yollara düşmesi ve nükleer santrallere hayır diye haykırması gerekiyor. “ dedi.
Nükleer teknoloji ile nükleer santralin birbirine karıştırılmaması gerektiğini savunan Tufan Akcagöz, “Nükleer teknoloji, çağın gereksinimleri karşısında zaruri bir hal almıştır ama bunun için, Nükleer santral kurmak zorunludur kanısını yaymak o derece yanlıştır. Kimi bilim insanlarımızın Nükleer teknoloji vurgusunun, Nükleer santral reklamı gibi sunulmasını da amaçlı olarak değerlendiriyoruz. Biz Samsunlular olarak, nükleer santral istemiyoruz. Nükleer santralin tek çıkar yol olarak ortaya konulmasına karşıyız. Ülke olarak, yenilenebilir enerjinin üzerine gitmeliyiz. Güneş ne güne duruyor? Daha kolay ve daha masrafsız enerji elde etmek istiyorsak, bunlara yönelmeliyiz. Ancak şunu hemen belirtelim ki, güneş enerjisi işinde rant yok, bu nedenle hükümet bu işten uzak duruyor.” diye konuştu.