13 Eylül'de meydana gelen olayda, Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem, nöbetçi olduğu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Atakum Ek Hizmet Binası önünde aracına binen, Sinop'ta 2017 yılında safra kesesi ameliyatında aort damarının kesilmesi sonucu hayatını kaybeden Çiğdem Eriş'in (29) kocası Gökhan Eriş (34) tarafından silah zoruyla kaçırıldı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine alarma geçen polis, doktora ait olan 55 AEB 757 plakalı otomobili Ankara yolunda önü kesildi. Doktor herhangi bir yara olmadan kurtarılırken, Gökhan Eriş ise yaya olarak kaçtı. Kaçarken üzerinde bulunan tabancayı düşüren Eriş, Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin takibi sonucu Atakum ilçesi Balaç mevkisinde yakalanarak gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece 14 Eylül'de tutuklanan Gökhan Eriş, SamsunT Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Hakim karşısına çıktı
Gökhan Eriş hakkında Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında hakim karşına çıkan Gökhan Eriş, kendini savundu. Eriş, "Ben üzerime atılı suçları işlesem müşteki bu kadar rahat olabilir miydi? Belli bir süre araç kullandı, telefon görüşmesi yaptı. Arkadaşının dükkanının önüne gidip aracın kornasına bastı. Bir yerde durakladı, birilerine el işareti yaptı. Kim olduğunu bilmiyorum. Araca iki kişinin yaklaştığını görünce, ben de kendisine duraklamaması gerektiğini, devam etmesi gerektiğini söyledim. O esnada kendimi korumak amacıyla üzerimdeki silahı çıkardım. Aramızda arbede meydana geldi. Bu sırada araba kontak açık bir şekilde durdu. Aramızda meydana gelen arbede nedeniyle silah patladı. Ben kesinlikle müştekinin kafasına silah dayamadım. Üzerime atılı 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağmaya teşebbüs' suçlarını işlemedim. Benim kimsenin malına zarar verme gibi bir kastım yoktu. Silah ruhsatsızdır. Eski bir silahtır. Dededen kalmadır. Daha önce başka bir olayda kesinlikle kullanmadım. Üzerime atılı suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ederim" ifadelerini kullandı.
Dr. Erdem: "3 milyon lira istedi, vermezsem beni öldüreceğini söyledi"
Genel Cerrahi Uzm. Dr. Mustafa Erdem ise, "Sanığın bana karşı bir husumeti vardır. Yaklaşık 6-7 yıl kadar önce eşinin ameliyatından dolayı bana husumet beslemektedir. Sadece bana değil, ailemi, eşimin ailesine karşı da daha öncesinde yapmış olduğu hareketler vardır. Aramızda görülen başka dava dosyalar olmuştur. Ben sırf sanık yüzünden 6-7 sene önce kadar önce Samsun'a geldim. Sinop'ta bulunduğum dönemde kendisini 1-2 kez görmüştüm. Sanığın savunmalarını kabul etmiyorum. Araca tesadüfen binmemiştir. Araca biner binmez 'Beni tanıdın mı? Seni öldürmeye geldim' gibi sözler söyledi. 'Beni bir hafta kadar takip ettiğini' söyledi. Oturduğum siteye kadar gelmiş. Beni beklemiş, kapıcıların dinlenmesini ve güvenlik kamera kayıtlarının getirilmesini istiyorum. Olay günü işime gittim. 09.00-12.00 saatleri arasında çalıştım. Daha sonra aracımı park ettiğim sokağa geldim ve arabama bindim. Benden sonra araç sağ kapısından sanık bindi ve silahı doğrudan boynuma dayadı. Gergindi, 'Beni tanıdın mı? Seni öldürmeye geldim' gibi kelimeler kullandı. 'Ben zaten yedi yıldır bu anı bekliyordum' dedi. Arka koltuğa kurşun sıktı. Sanık benden hem daha uzun boylu hem yarı yaşım kadardır, gençtir. Arabaya binince aracı sürmemi istedi. Ankara yoluna sürmemi istedi. Bana, 'Beni de kendini de kurtarabilirsin. Bunun için tefeciye borcum olan 3 milyon vermen gerekir'. Vermezsem beni öldüreceğini söyledi. Benim o bölgede çok tanıdığım yoktu. Araçta iken sanık bana gerek yumruk ile gerek silah ile vurmaya devam etti. Sürekli gittiğim kuaför dükkanının önünden geçtim. Aracı hafifçe durdurdum ve elimle işaret etmeye çalıştım. Zaten berber dükkanı içerisinde bulunanlar ayaklandılar. Bu sırada sanık silahın kabzası ile bana vuruyordu. Yanlış yollara girdim. Kaza yapmaya çalıştım. Telefonum çaldı. Sadece birine cevap verebildim. Açmamı istemiyordu. Başhekimin sekreteri arıyordu. İşe gelip gelemeyeceğimi sordu. Ben de inşallah gelebilirim zor durumdayım şeklinde kelimeler kullandım. Sanık araç içerisinde giderken kendi borçlu olduğu kişiyi aradı, ne kadar borcu olduğunu sordu. Ankara yoluna çıktığımızda kendisi polisleri fark etti. Ben olay sırasında hep onun dediklerini yaptım. Polisleri gördükten sonra arka kapıyı açıp oradan kaçmaya başladı. Ben sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Tanık ifadesi
Doktorun araç içinde silahla kaçırıldığını görerek olayı polis haber veren Ayhan Olgun duruşmada tanık olarak ifade verdi. Olgun, "Aracın arka koltuğu hizasında bulunan kapı camının rengi daha koyu idi. Bu nedenle ben arkadaki şahsı göremedim. Ancak aracın ön camının rengi daha açıktı. Bu nedenle şoför koltuğunda doktorun oturduğunu gördüm. Aracın ön yan tarafından bir kişinin müştekinin boğazını sıktığını, tekrar baktığımda arkadan silah dayadığını gördüm. Oturduğum yerden kalktım, arabaya doğru yöneldim. Ben zaten dükkanın önünde idim. Arabaya doğru yaklaşınca araba hareket etti. Benim araçta bulunan kişiler ile herhangi bir konuşmam olmadı. Bana seslenmediler. Camlar kapalı idi. Durumdan şüphelenip polise haber verdim" dedi.
Mahkeme, Gökhan Eriş'in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe atadı.
O Şahıs Hakim Karşısında
Eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu doktoru kaçıran şahıs hakim karşısına çıktı