22 Mayıs Dünya Obezite günü nedeniyle açıklama yapan Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de obezite tablosunun her geçen gün olumsuz yönde değiştiğini belirtti.
Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de obezite tablosunun her geçen gün olumsuz yönde değiştiğini söyledi. Aşırı kilo sorununun son 10 yılda ciddi bir artış gösterdiğinin altını çizen Prof. Dr. Gürkan, Türkiye’de erkeklerin yüzde 25’i, kadınların da yüzde 40’ınin aşırı kilolu olduğunu belirterek, "Yapılan araştırmalar, diyet ve egzersizle kilo verebilen kişi sayısının yüzde 3 ila yüzde 10’u geçmediğini gösteriyor. Geriye kalan yüzde 90, kanser, diyabet ve kalp hastalığı riski altında. Obezite gençlerin yaşamını da önemli ölçüde etkiliyor. 20 yaşındaki bir gencin yaşam beklentisi, yaşıtlarına oranla 12 yıl azalıyor. Ancak tehlikeyi gösteren tüm bu verilere rağmen obeziteye karşı savaş Türkiye’de de dünyada da yeterli değil" dedi.
"OBEZİTE DURURSA KANSER AZALIR"
Her üç kişiden birinin yaşamını aşırı kilolu olarak sürdürdüğü ABD’de, mide ve bağırsak kanserine yakalanan hastaların önemli bir bölümünün obez olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gürkan, şunları söyledi:
"Kanser nasıl ciddiyetle ele alınan ve tedavi edilen bir hastalıksa, obezite de aynı şekilde tedavi edilmeli. Yalnızca bir dış görünüm ve estetik sorun olarak algılanmamalı. Ortalama kiloda olan her yetişkin vücut kitle indeksini yüzde 1 oranında düşürürse, bu oran yaklaşık 1 kilo demektir ve kanser vakalarının artışı durdurulabilir. Obezite kontrol altına alınırsa, her yeni 100 bin kanser vakası önlenebilir."
Yumurtalık, yemek borusu ve karaciğer kanserleri ile aşırı kilo arasında yakın bir ilişki olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürkan, "ABD’de yapılan çalışmalarda, mide ve bağırsak kanserinden 3 kat fazla oranda obezite nedeniyle insanların yaşamını yitirdiği ortaya konulmuş. Tüm kanserlerin yüzde 7’sinin oluşum nedeni de obezite. Bu oran, yemek borusu ve rahim kanserinde aşırı kilonun etkisini yüzde 40’a kadar çıkarıyor. Obezite, kanserin azaltılması için mutlaka tedavi edilmeli" dedi.
"OBEZİTE AMELİYATLARIYLA KISIR DÖNGÜDEN ÇIKILABİLİR"
Kalıcı kilo kontrolünde en etkili tedavi yöntemlerinden biri olan obezite cerrahisi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Gürkan, "Obezite için uygulanan tedavi ve diyet programlarıyla kilo vermeyi başaramayan bazı hastaların ameliyat ile kilo vermeleri sağlanabiliyor. Beden Kitle İndeksi (BKİ) 40’dan yüksek olan ya da BKİ’i 35’den yüksek ve yandaş hastalığı olan, bu nedenle sağlığı tehlike altındaki kişilerde kilo verdirme amaçlı cerrahi girişimler uygulanabiliyor. Bu operasyonlarla, kişiler girdikleri kısır döngüden çıkabiliyor. Obezite cerrahi işlemlerinden biri olan tüp mide ameliyatı sonrası kişiler, endokrinoloji uzmanı ve diyetisyen takibinde 3-4 ay içinde ortalama 30-40 kilo verebiliyor" ifadelerini kullandı.