Öğrencilerden “Afrin” mektubu

Çarşamba Ali Fuat Başgil İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’na katılan askerlere mektup gönderecek

Çarşamba Ali Fuat Başgil İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinin ‘Kahraman Türk Askeri’ başlığı ile yazdıkları mektupta, “Şahadet şerbetini içmeye ant içmiş, kendinden evvelkiler gibi vatanın bağrında sıra dağlar gibi yatmayı şeref bilen yüce kahramanlar! Size karşı söze nasıl başlanır? Sizi en güzel hangi kelime, hangi yürek hangi  kalem anlatır? Yiğitliğiniz önünde eriyip gitmekten başka hiçbir şey elinden gelmeyen bu biçareler, sizi nasıl yazar? Dünyanın hangi edibi, yazarı, çizeri, hatibi size söz dizebilir? Hangi fiil sizin kahramanlıklarınıza tercüman olabilir? Biz; bu kırık kalemimizle, bu buruk kalbimizle ve size müptela ruhumuzla sözlerimize başlamak istiyoruz.

Hepinizin anası, babası, kardeşi; belki eşi, çocuğu var. Eviniz, tarlanız, hayalleriniz var fakat hepsinden yücesi hepinizin yüreğinde sevgilerin en ulusu Allah ve vatan sevgisi var. Bu sevgi, öyle bir ateş ki geride ne varsa bir hamlede siler, yok eder. Kalpleriniz Allah’a ve Resulüne, elleriniz semaya, gözleriniz ay yıldızlı al bayrağa, kanınız bu kutsalların tümüne feda olmaya hazır; yokluğu, darlığı, esareti biz yaşayalım; yeter ki çocuklarımız, daha doğmamış torunlarımız ve dahi aziz Türk milleti alnı açık, başı dik yaşasın diye şerefli vazifenizi en mükemmel derece de idrak ediyorsunuz. Minarelerde on dört asırdır dinmeyen “Allahuekber” nidası susmasın. Burçlarda ezelden beri dalgalanan ve ebede nur saçan bayrağımız yere inmesin, şanlı Türk milletinin evlatları boynu bükük kalmasın diyerek kendinizi fedaya hazır olduğunuzu biliyoruz. Sizler de şunu çok iyi biliyorsunuz ki: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”

Siz, sizden evvelkilerin yaptığı gibi bayrağımızı o asil kanınızla yeniden bayrak; toprağımızı o pak bedeninizle yeniden vatan kılmaya yemin etmiş kahramanlarsınız, ölüme gülümseyerek gidiyorsunuz. Çünkü siz, kalbinizde var olan iman sayesinde şunu biliyorsunuz: “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz,” (Bakara 154)

İşte sizi düşmana karşı üstün duruma getiren o pak kalbinizdeki bu yüce imandır. İnanmışlılığınızdır. Ta Oğuz Kağan’dan beri ilini, töresini, imanını, bayrağını, dinini her şeyin üstünde tutan ve canını, canların cananı uğruna feda etmeyi bir asil duruş bilen kahraman askerlerimiz! Mehmet Akif ERSOY un şu dizelerinin üstünde sizin bu asaletinizi tarif edecek başka bir söz bulamadık: “Ey şehit oğlu şehit! İsteme benden makber Sana aguşunu açmış, duruyor Peygamber!”

Sizler, hem bu dünyada şerefinizle yaşarsınız; hem de ahrete en şerefli rütbe ile gidip Allah ve Resulünün övgüsüne mazhar olursunuz. Sizler, yine Akif'in: “Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek işte, çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek!” dizeleriyle övdüğü ve bizlere ülkü olan bu şerefli duruşun simgesisiniz. Memleketin dört bir yanından Çanakkale’ye gelip yedi düvele karşı destan yazan ve tüm dünyaya insanlık dersi veren kahraman şehitlerimizin asil evlatları! Kahraman Türk askeri!

Bugün her türlü nifak ve tefrikaya karşı uğruna her şeyinizi feda ettiğiniz bu vatanın yiğit evlatları birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yaşamaktadır ve yaşamaya da devam edecektir. Siz, nasıl ki Çanakkale’de koyun koyuna yatan atalarımızın yiğit evlatları olarak bugün de kanınızın her damlasını bu vatan toprağına akıtmayı şeref biliyorsanız biz de bugün ve yarın ülkenin tüm sathında omuz omuza olacağız. Emanetiniz, emanetimizdir. Gerekirse yine, “.Bugün bizden vatan razı olacak Nefer şehit, ordu gazi olacak!” der canımızı sizin aziz hatıranız ve bizim var oluş sebebimiz bayrağımız ve vatanımız uğruna feda etmekten çekinmeyiz. Bizim nefes alışımızın ve asaletimizin tapusu işte bu iman ve kahramanlıktır. Biliyoruz ki sizler, canınızı, kutsal bildiğiniz vatan uğruna feda etmeye her an hazırsınız. Kahraman Türk askeri1 Bu uğurda şehit meslektaşlarınızın yüce şahadetleri, sizin de aynı yola baş koyacağınıza en büyük referanstır. Bu kutsal duygularla sizlere aileniz ve yüce Türk milletiyle huzur ve hürriyet dolu bir hayat temenni ederken Yüce Mevla’dan nice kahramanlık destanları yazmanız için uzun ve şeref dolu yaşam dileriz. Kalbimiz, bedenimiz, kalemimiz, dualarımız sizinledir. Allah’a emanet olunuz.” sözleri mektupta yer aldı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Çarşamba Haber Haberleri