Okula yeni başlayan çocukların derslere olan ilgisizliğinin bazı ailelerde paniğe neden olduğunu belirten Medical Park Tıp Merkezi Psikologu Enise Öziç, “Okula yeni başlayan çocukların oyuna olan düşkünlüğü, derse olan az motivesi aileleri endişelendirebilir. Fakat bu normal bir durumdur. Bu davranış şekli okulun ilk 1-2 ayında çocuklardan beklenebilecek bir durumdur. Ama sonrasında yine motivasyonsuzluk gözlenirse bunun altında yatan sebepler araştırılmalıdır. Örneğin ‘çocuğun öğrenme davranışında mı bir sorun var, okulla mı problemleri var, öğretmeni ile ilgili iletişiminde mi sorun var’ gibi bu ve bunlara benzer durumlara aileler dikkat etmelidirler. Fakat ailelerin çocuk için oyuna ve derse ayrılan zaman konusunda adil ve tutarlı olmaları gerekmektedir. Okulun ilk 3 ya da 4 ayının sonrasında halen derse az motivasyon varsa o zaman bir uzmana danışmaları gerekebilir” dedi.
Çocuklar ders çalışırken ailelerin çocuğa ve çocuğun ders çalışma davranışına yönelik 'bir şeyi yapamıyorsun', 'sen nasıl bir çocuksun', ‘beceriksiz’, ‘böyle yaparsan sınıfta kalırsın', 'falancının oğlu bile senden daha iyi' gibi olumsuz ve özgüven zedeleyici cümlelerden kesinlikle kaçınmaları gerektiğinin altını çizen Öziç, “Böyle yaptıkları zaman çocuğun derse olan motivasyonunu düşürebilirler ve en önemlisi çocuğun özgüvenini azaltabilirler. Çocuktan önce aileler bunların bir geçiş aşaması olduğunu bilmeliler. Çocuklar derslere yeni başladığı için adaptasyon oranları bir miktar düşük olabilir. Sonrasında doğru çalışma yöntemleriyle yavaş yavaş, adım adım adaptasyonlarının arttığını gözlemlenebilir. Çocuk ne tamamen oyun oynaması için bırakılmalıdır ne de tamamen oyun yasaklanıp sadece ders önüne sürülmelidir. Her çocuktan kapasitesi kadarı beklenmelidir ve onların 'çocuk' olduğu unutulmamalıdır. Aksi halde bu gibi durumlar çocuğun okula ve derse olan motivasyonunu düşürebilir. Oyunun tamamen yasaklanması çocuğun oyuna olan ilgisini daha çok arttırır” diye konuştu.
TAVSİYELER
Velilere tavsiyelerde bulunan Öziç, “Veliler özellikle okulun başlangıç dönemlerinde öğretmenleri ile sürekli iletişim halinde olmalılar. Çocuğun öğretmenine olan güveninin sağlanması çok önemlidir. Veliler çocuklarının geçiş döneminde olduğunu ve 'çocuk' olduklarını unutmamalılar. Bu nedenle oyun ve ders arasındaki dengeyi kurabilmeliler. Düzenli ve kontrollü olduğu müddetçe Hem oyun hem de ders olabilecek şeylerdir. Bu noktada velilerin sabırlı olmalarını öneririm” şeklinde konuştu. İHA