Programın açılış konuşmasını yapan KADEM Samsun İl Temsilcisi Meral Kıvırcı’nın konuşmasının ardından kürsüye çıkan KADEM Genel Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, KADEM olarak Türkiye genelinde 15’inci temsilciliğini Samsun’a açtıklarını söyledi. Yılmaz, “15 Temmuz tarihinde demokrasimize yapılan darbe girişimini şiddetle kınıyorum. 15 Temmuz darbe girişimi çok eski yıllara dayanan bir projenin tezahürüdür. Zannetmeyin ki bir gecede ortaya çıkmıştır. Bu girişim vatanımızı yok etmeye çalışan bir işgal girişimidir. Milli iradeye sahip çıkan bu millet kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle ilk günden beri meydanlarda nöbet tuttu. Tanklardan güçlü kadınlarımız konsepti ile kadın ve demokrasi derneği olarak bizde üyelerimiz ile birlikte nöbet tuttuk. KADEM 8 Mart 2013 tarihinde kuruldu. 3 yıla aşkın geçmişi olmasına rağmen ses getiren, dikkat çeken, farkındalık oluşturan çok sayıda faaliyete başarı ile imza attı” dedi.
Sivil toplum kuruluşlarını büyük bir dayanışma alanı olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı ve Sümeyye Erdoğan Bayraktar, “Birbirini tanımayan, belki de hiç tanışma ihtimali olmayan kişiler, ortak insani hedefler etrafından bir araya gelip yeni ufuklarla tanışıyorlar. Biz inanıyoruz ki kadın hakkı insan hakkı demektir. Mesele önce insan merkezlidir. Kadın ve erkek birbirini bütünleyen iki farklı cinstir. Bu bağlamda toplumsal hayatın paylaşılması gerekir. Siyasetten akademiye, sanattan iş dünyasına kadar her alanda ortak temsiliyet icap eder. Zaten bu dengenin sağlandığı toplumlar daha başarılıdır ve daha demokrattır. Türkiye’de de ortak temsiliyet alanı gittikçe genişlemekte. Akademi bu anlamda en iyi olduğumuz alanların başında geliyor. Dünya ortalamasının hali üzerinde olarak akademi de kadın oranı yüzde 45’lere yaklaştı. Siyasetteki kadın temsiliyeti de henüz yeterli derece de olmasa da ciddi bir artış gösterdi. 2002 yılında 24 kadın milletvekili varken, 2016 yılında 81 kadın milletvekilimiz var. Elbette temel meselemiz nicelik değil, nitelik olarak da kadının etki gücünü artırmaktır. Kadın duyarlılığını, nezaketini, bilgi ve kabiliyetlerini, sağduyusunu tüm alanlara yansıtabilmektir” diye konuştu.
“15 Temmuz bir milletin ölümü öldürdüğü gün olarak tarihe geçti”
15 Temmuz’un tarihimize bir milletin ölümü öldürdüğü gün olarak geçtiğini belirten Sümeyye Erdoğan Bayraktar, “Sivil toplum kuruluşları milletimizin yakın geçmişte yaşadığı 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde de önemli bir misyon icra etti. Her şeyden önce fert fert hepimiz yalnız olmadığımızı anladık. Referanslarımızın doğruluğunu birbirimiz üzerinden test etme şansı bulduk. Ne mutlu ki milletimiz demokrasi yolunda destansı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Düşünün ki bir kadın tek başına ‘kimseyi bekleyemem dedim dışarı çıktım çünkü vatan mücadelesi beklemez’ diyerek gece yarısı yola çıkmış tankın karşısına dikilmiştir. Safiye Bayat’ın bu örneğindeki gibi pek çok kadınımız canını hiçe sayarak ülkesine, değerlerine ve bayrağına sahip çıkmıştır. Bu asil duruşa çok şey borçluyuz. Onu ve onun gibileri bu olgunluğa hazırlayan şey kuşkusuz milli düşünce olmuştur. On yıllardır bir takım güçler tarafından üzerine toprak atılmaya çalışılsa da ne mutlu ki milli düşünce hala diridir, canlıdır. Bu sayede milletimiz bu hain girişimin darbeden öte bir işgal girişimi olduğunu fark edebilmiş ve ona göre tavır alabilmiştir. 15 Temmuz tarihimize bir milletin ölümü öldürdüğü gün olarak geçmiştir. Ölümü öldüren millet artık hiçbir şeyden korkmaz” şeklinde konuştu.
Kadınların hiçbir zaman kapitalizmin bir parçası olarak kullanılacak bir varlık olmadığının altını çizen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Toplumun yapısı ve Allah’ın yaratmış olduğu kul olmak özelliği olarak bir sorumluluğumuz var. Allah kullarını iki cinsten yaratmış, kadın ve erkek olarak. Hepimize farklı özellikler yüklemiş. Biz şunu söylemiyoruz her konuda kadın ve erkek eşittir, bunu söylemiyoruz. Ama şunu söylüyoruz. Kanun önünde haklar hususunda eşittir. Topluma katılım noktasında eşit haklara sahiptir. Fırsat eşitliğine sahiptir ama ‘kadın ve erkek eşittir’ her konuda dilerek yola çıkanların kadının bedeni üzerinden kapitalizmin en vahşicesini yaşatırken tüm dünyaya hangi haktan bahsediyorlar. Tabii ki her insanın kendi hayatında nasıl yaşayacağını ve yönde yaşayacağını seçmesi konusunda hürriyeti vardır. Buna hiç kimsenin bir diyeceği yoktur. Ama şu da bir gerçektir ki vahşi kapitalizmin ortaya koymuş olduğu ve kadın ile ilgili çizmiş olduğu algı bizim nezdimizde doğru bir algı değildir. Çünkü kadın hiçbir zaman kapitalizmin bir parçası olarak kullanılacak bir varlık değildir. Yaratılmışların en şereflisi olan insan diyoruz ama insan iki cinsten oluşur kadın ve erkek. Belki yaradılışları farklıdır ama Rabbimiz kadınlara verdiği en önemli özellik annelik. Bunu söylediğimiz zaman bize diyorlar ki ‘siz kadını sınırlandırıyorsunuz. Kadına bir sınır getiriyorsunuz. Sadece anne olma, sadece ev gibi bir noktada olma’ sizin sadece annelik olarak algıladığınız o sıfat var ya, o yükümlülük var ya, erkeğe yabancı olan erkeğin bilmediği hissedemeyeceği o yabancı olduğu olgu var ya, işte o bir insana verilebilecek en büyük şeref ve en büyük payedir. Sıkıştığımız zaman, daraldığımız zaman ve özellikle destek aradığımız zaman ilk olarak içimizde başvurduğumuz düşündüğümüz annemizdir. Çünkü küçüklüğümüzden itibaren ilk andaki yaklaşımda hep annelerimizdeki yoğun sevgi teması içerisinde olmuştur” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından dua edildi. Daha sonra KADEM Samsun İl Temsilciliği’nin açılış kurdelesi kesildi. Ardından tören alanına gelen 92 yaşındaki Azime Zıvalı, Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile konuşmak istedi. Bir süre korumalar tarafından tören alanında Vali İbrahim Şahin’in yanındaki sandalyede oturan yaşlı kadın, daha sonra Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yanına giderek sohbet etti. Bakan Kılıç’ın da sohbete katıldığı, yaşlı kadın kulaklarının iyi duymadığını belirterek, işitme cihazı alınması için yardım istediği öğrenildi. Vali Şahin de yaşlı kadına yardım sözü verdi.
Açılışın ardından Bakan Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve beraberindekiler KADEM binasına girerek kısa bir toplantı yaptılar.