Ülke genelinde yaşanan ilaç sıkıntısı bu yılda devam ediyor. Özellikle ağrı kesici, ateş düşürücü ve antibiyotik ilaçlar eczanelerde yeterince yok. Yaşanan ilaç sıkıntıları üzerine Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Çarşamba Eczacılar Odası Temsilcisi Ömer Bir; En büyük sıkıntılarımızdan birinin yabancı sermayeye bel bağlamak olduğunu söyleyerek, Milli ilaç politikasının bir an önce geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ülke genelinde yaşanan ilaç krizinin ardından ateş düşürücü, ağrı kesici ve antibiyotik ilaçların piyasada bulunması her geçen gün zorlaşıyor. Vatandaşlar ilaç bulabilmek için eczane eczane dolaşsalar da maalesef çoğu kez aradığı ilaçları bulamıyor. Çarşamba Eczacılar Odası Temsilcisi Ömer Bir, yaşanan ilaç krizi hakkında Haber Expres’e özel açıklamalar bulundu.
‘İlaçların etken maddesinin tedarikinde sıkıntılar var’
‘Şu anda Ülkemizde olduğu gibi dünya da bir etken madde sıkıntısı var. Özellikle antibiyotik ilaçlarda olmak üzere, ilacın etken maddesinin tedarikinde sıkıntılar yaşanıyor. Bunun üzerine Ülke genelinde de bir sıkıntımız var’ diyerek konuşmalarına başlayan Çarşamba Eczacılar Odası Temsilcisi Ömer Bir; “Bu sıkıntının nedeni de Türk Eczacılar Birliği tarafından belirlenip sürekli anlatılıyor. Eczacılık karlılık oranları ile depoların sevkiyatlarında karlılıklarının olmaması yaşanan ilaç krizlerinin nedenlerinden biri. Bugün Euro’nun geldiği değer belli. Ama halen ilaçta 1 Euro 17 TL olarak belirleniyor. Tabi ki böyle olunca firmalar ilaçlarını temin edemiyorlar. Bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecinde en kısa sürede iyi politikalarla ve iyi planlamalarla atlatılacağına inanıyorum. Atlatılmasını da bekliyoruz. Çünkü hizmetimiz bayağı aksamakta” dedi
‘Milli ilaç politikamız bir an önce geliştirilmeli’
‘Eczacılar Odası olarak yaşanan ilaç krizlerinin nedenlerini ve çözüm önerilerinden de bahseden Ömer Bir; “ Nedenlerinin en basiti sevkiyatta sıkıntı var. Bugün firmalar ürün üretmiyorlar. Hatta yabancı bir firma Türkiye’den hiçbir karşılığı ve benzeri olmayan ilaçlarını çekti. Bunun daha da artmasından korkmaktayız. Diğer bir taraftan İlaç depolarının çok büyük sıkıntıları var. Maliyetler arttığı için karlılık olarak karşılamıyor. Bir tarafta insani hizmet bir tarafta da ticari hizmet var. Ticari hizmet tarafında olan depo ve ilaç firmaları bu yükün altından kalkamamaktalar. Sorunları erken görüp, planlamamız lazım. Bu planlamayı da Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Türk Eczacılar Birliği el ele olup bir arada planlaması lazım. Ve bu planlamaların güncel olması lazım. Çünkü gün gün değişiyor. Bugün 135 kalem ilaç maalesef yok. Diğerlerini yine kör topal bulabiliyoruz ama 135 kalem ilacı hiçbir şekilde bulamıyoruz. Bunun üzerine Türkiye’den çekildi. Eczacılar olarak bizim yapabileceğimiz katkı sadece halkımızı bu konuda bilgilendirmek. Bu sıkıntıların içerisinde ilacın eşdeğer ve muadilini anlatmak. Bunun içerisinde en büyük sıkıntılarımızdan biride yabancı sermayeye bel bağlamak. Milli ilaç politikamızın bir an önce geliştirilmesi lazım” dedi.
‘Radikal kararlar alınması gerekiyor’
Yaşanan İlaç krizleri nedeniyle eczacıların ve hastaların karşılaştığı zorlukları ve eczacılık mesleğinin ekonomik durumunu nasıl etkilediğini anlatan Ömer Bir; “En büyük zorluğumuz her zaman iç içe olduğumuz hastalarımızın bizden ilaç beklemeleri ve bizim bunu temin edemememiz. İnanın elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ama bulamıyoruz. Aramadığımız yer kalmıyor. Radikal kararlar alınması lazım. Firma ve depoların ellerinin güçlendirilmesi lazım. Sadece ilaç krizi ile değil. Tüm dünya da bir ekonomik kriz var. Tabii ki doğal olarak bundan bizde etkileniyoruz. Çünkü en büyük etkilenme sebebimiz ilaç fiyatını ve kar oranını Devlet belirliyor. Eczacıların ona göre bir kârlılık oranı vardır. Bu oranın üstüne çıkamıyoruz. Ama genel krizden dolayı giderlerimiz hızla artmakta, kârımız ise düşmekte. Bu da bizim daha rahat hareket edip elimizde ürün bulundurup, stok yapmamıza engel oluyor. Örneğin biz birkaç gün sonra nöbet tutacağız. Ama ilaç sorunu olduğu için kara kara düşünüyorum. İlaçlar elimde olsa nöbetimizi daha rahat tutarız” dedi.
‘Planlamalar günü birlik değil, uzun süreli olmalı’
İlaç krizi ile mücadele etmek için Sağlık Bakanlığı ve İlaç firmalarıyla yapılan iş birliğinden de bahseden Bir, şunları söyledi; “Türk Eczacılar Birliği bu konuda birçok projeler geliştirmekte. Bakanlıklarla yaptıkları görüşmeler sonucunda karlılık baremlerimize düzenlemeler yaptılar. Ama bunlar halen daha yeterli seviyede değildir. Planlamalar günü birlik değil, uzun süreli olması gerekiyor. Bakanlıkların bilen kişi olarak sektörün her birimi ile görüşüp güzel projeler üretmesi gerekiyor” dedi.