OMÜ Tüp bebek merkezi ailelerin umudu oldu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi bünyesinde yaklaşık 1 yıl önce hizmete giren tüp bebek merkezi kısa sürede Türkiye'de önde gelen merkez haline geldi.

 

 
Tıp Fakültesi bünyesinde bir yıla yakın bir süreden bu yana hizmet veren merkezde çocuk özlemi çeken ailelere umut kapısı oluyor. Yeni bir birim olmasına rağmen işlevselliğini yükselten tüp bebek merkezinde birçok aileye deneme sayısı azlığıyla da öne çıkarak olumlu sonuçlar alınıyor.
Birim çalışmaları hakkında bilgi veren Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Haydar Şahinoğlu, birimin devlet güvencesi altında hizmet verdiğini, bilimsel, teknolojik donanım, hasta güvenliği ve hizmet kalitesi açısından tam donanımlı merkez konumunda olduğunu söyledi. Tüp bebek merkezinin yeni kurulan bir birim olmasına rağmen kısa sürede işlevsellik kazandığı yapım aşamasından faaliyete geçmesine kadar her alanın da yakından ilgilenerek merkezin hayata geçmesini sağladıklarını belirten Şahinoğlu, "Tüp bebek çalışmaları bebek özlemi çeken ailelerimizin umut ve özlem kapısı. Özel ve korunaklı birimimiz de gizlilik esas alınarak tüp bebek çalışması sürdürülmektedir. Önemsediğimiz ve üzerine titrediğimiz birimimiz bizleri onurlandırmakta ve gururlandırmaktadır. Uzman yönetici ve personel ile güven ve başarı oranı yüksekliği ile ailelerimizin tedavi süreçlerine önemli katkılar sağlıyoruz. Ailelerin anne ve baba oldukları zaman yüzlerindeki o mutluluk ve sevinci görmek bizlerin en çok haz aldığımız nokta" diye konuştu. 
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE LABORATUVAR İŞLEMLERİ 
Tüp bebek merkezinin faaliyetlerini üstlenen birim sorumlusu Prof. Dr. Sertaç Batıoğlu, laboratuvar çalışmalarının en önemli çalışmalar arasında olduğunu, özel bir çalışmanın yürütüldüğünü kaydetti. Yumurtaların toplanması çalışması hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sertaç Batıoğlu, şunları söyledi: 
"Kadın doğum ekibince ameliyathane şartlarında ultrasound yardımı ile özel iğne ile toplanan yumurtalar follikül sıvısı içinde embriyoloji laboratuarına iletilir. Toplanan yumurtalar, onlara vücut içindeki ortamı sağlayacak olan inkübatör adı verilen cihazlara yerleştirilir. Yumurtalar bu aşamada çevre hücre kümesiyle birlikte bulunurlar. Bu yumurtalara embriyoloji uzmanlarınca olgunluk durumları açısından ilk değerlendirme yapılır ve dölleme işlemine kadar inkübatör içinde bekletilirler. Hastanın eşinden alınan sperm örneği analiz edildikten sonra hem yumurtaların hem de spermin durumuna göre dölleme için izlenecek yol belirlenir. Dölleme için ya IVF (klasik tüp bebek) ya da ICSI (mikroenjeksiyon) yöntemi kullanılır. Dölleme yönteminin seçimi daima hasta çiftin değerlendirilmesine göre yapılır. Dölleme işlemi öncesinde yumurtaları çevreleyen hücreler temizlenir, böylece yumurtaların olgunluk derecesi netleştirilmiş olur. Sonraki aşamada olgun yumurta hücreleri dölleme işlemine alınırken olgunlaşmamış yumurtalar olgunlaşabilmeleri için bir gün daha inkübatörde takip edilirler. Yaklaşık 24 saat sonra bu yumurta hücreleri olgunlaşmış ise bunlara da dölleme işlemi gerçekleştirilir. Sperm hücreleri ile dölleme işlemi yumurtaların toplandığı gün gerçekleştirilir." 
Batıoğlu, kanun gereği 35 yaşa kadar olan hastalarda ilk iki denemede bir, sonraki uygulamalarda iki, 35 yaş ve üzeri hastalarda tüm uygulamalarda en fazla iki embriyo transferine izin verildiğini de sözlerine ekledi.
Merkez de tecrübeli 1 kadın hastalıkları ve doğum profesörü, 1 kadın hastalıkları ve doğum doçenti, 3 kadın hastalıkları ve doğum yardımcı doçenti, laboratuvarında 2 histoloji ve embryoloji yardımcı doçenti, 2 biyolog-embryolog hizmet veriyor. Merkezde, aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri Eğitimini vermek üzere gerekli girişimler başlatıldı. 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri