Botulinum toksininin (botox) halk arasında yılan zehri olarak bilinmesine rağmen aslında tıp dilinde ‘clostridium botulinum’ adıyla anılan bakterinin salgıladığı bir toksin olduğunu belirten Doç. Dr. Hande Türker, “Toksin ev tipi konserve mamullerinin kötü koşullarda hazırlanması sonucu botulinum entoksiyonu denen ve ölümcül de olabilen zehirlenmelere sebebiyet vermekte. Fakat aynı zamanda fokal uygulamalarla yani kozmetoloji, şaşılık, hareket bozuklukları medikal terapötik uygulamalar için de kullanılmaktadır” dedi.
“BOTOX EN ÇOK YÜZ BÖLGESİNDEKİ İSTEMSİZ KASILMALARDA YAYGIN OLARAK KULLANILMAKTADIR”
Botoxun önceki yıllarda şaşılık tedavilerinde de kullanıldığını ifade eden Türker, “Fakat daha sonra yaygın olarak kozmetik amaçlar için kullanımı başlamıştır. Bu uygulamaları izleyerek gelişen nörolojik uygulamalar halk arasında yaygın olarak bilinmemektedir. Nörolojideki en yaygın kullanım alanı distoniler yani bir nevi hareket bozukluklarıdır. En çok yüz bölgesindeki istemsiz kasılmalarda botox yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca spastisite yani kasların şiddetli derecede kasılı kalması nedeniyle oluşturan inme, MS ve serebral palsi (beyin felci) gibi hastalıklarda da uygulanmaktadır. Botox nörolojik hastalıklarda deri altına ya da kas içine uygulanmaktadır. Botox enjekte edildiğinde o kas veya kas gruplarının sinirlerini geçici olarak devre dışı bırakıp istemsiz hareketleri ve aşırı kasılmayı ortadan kaldırır. Sözü edilen geçici etki 3-4 ay kadar sürer ve bu süre sonunda kasılmalar tekrar başlayabilir. Bu nedenle enjeksiyonları tekrarlamak gereklidir. Bazı uygulama alanlarında etki daha uzun sürebilir örneğin kozmetik amaçlı uygulamalar ve hiperhidroziste yani aşırı terleme gibi” diye konuştu.
Vücudun tümünde veya bir bölümünde istem dışı kasılmalarla süren bir hastalık olan ‘distoni’ hakkında da bilgi veren Türker, “Distoni istemsiz, süreğen, bükücü, döndürücü nitelikte kas kasılmalarıyla karakterize, tekrarlayan istem dışı hareketlere neden olan, geçici ya da kalıcı anormal postürlere yol açan hareket bozukluğudur. Hareket sisteminin hastalığıdır. Beynin daha çok derin yapılarını tutan hastalıklarda görülür. Bazı hastalıklara eşlik edebileceği gibi tek başına bir hastalık olarak da ortaya çıkabilir. Her yaşta görülebilir. Distoni, yüzde ve ekstremitelerde yani kol ve bacaklarda olabileceği gibi bazen boyunda ya da kol ve bacakların distal uç kısımlarında da görülebilir. Boyundaki distoniler servikal distoni adını alır. Başın sağa, sola, arkaya ya da öne doğru istemsiz çevrilmesiyle ve zorlu kasılmalarla karakterlidir. Spastisite kaslarda ve kas gruplarında sertleşme ve kasılmayla kendini gösterir, istemli hareketin yapılmasını güçleştirir. Spastisiteye yol açan hastalıkların başında beyin damarlarının tıkanması ya da beyin kanaması sonucunda ortaya çıkan inme yani felç durumları gelmektedir. İnme dünyada ikinci ölüm nedenidir. Bu durumdan başka, beyin ve omurilik travmaları, multiple skleroz (MS) gibi sinir sistemini hasara uğratan hastalıklar da sayılabilir. Botox uygulamasına iyi bir fizyoterapi programının da eklenmesi tedaviyi daha etkili kılmaktadır” şeklinde konuştu.
OMÜ’DE HAREKET BOZUKLUKLARINA BOTOXLU TEDAVİ
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Departman Polikliniği’nde yaklaşık 15 yıldır hareket bozukluklarında botox uygulamaları yapıldığını belirten Türker, şu bilgileri verdi: “Poliklinik günü her çarşamba günü olup, haftalık hasta sayısı şu anda 40’ı geçmiştir ve tüm Karadeniz şehirlerinden hatta yurt dışında çalışan hemşerilerden iki yüzü aşkın hasta izlenmektedir. Hastanemiz polikliniğinin böylesi bir merkez haline gelmesi OMÜ adına kıvanç vericidir. Hastalarımıza her türlü rehberlik hizmeti de verilmekte, polikliniğe başvuru kolaylığı adına hizmet veren telefon hatlarının sayısı artırılmakta ve hatta direkt olarak öğretim üyelerine ulaşma olanağı tanınmaktadır. Son derece yüz güldürücü sonuçlar alınan polikliniğimize ait hasta sayısının giderek artması bizim için gurur vericidir.”