İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta ve Simav Çayı'nın yanında dönümü 3 bin liradan başlayan arsa bedelleriyle yatırımcının dikkatini çekmek istediklerini belirten Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, "Jeotermal sıcak suyu Sındırgı ilçe merkezine kazandırdık. Bu su şu anda kamu kurumlarını ısıtmaya başladı yani şehir ısıtması yapıyoruz. 3 bin konutu ısıtmaya yönelik bir projemizdi. Şu an 700 konut eşdeğerinde bir alanda bu çalışmalarımız sürüyor. Suyun sıcaklık ve debisi yeterli olduğu için bu suyu termal turizm ve seracılık alanında da kullanmak için projeler geliştiriyoruz. 98 derece olan su kaynağı Sındırgı merkezine 95 derece ile ulaşıyor. 95 derece ile şehir ısıtmasını yaptıktan sonra 70 derecenin üzerinde bir sıcaklıkla termal otellere verilmesi söz konusu. Asıl önemli olan, suyun debisini kaybetmeden ve deşarj suyu olarak seralara verilerek bu sudan bin dönüm arazide faydalanma şansına sahibiz.
Biz belediye olarak seracılığı geliştirmek istiyoruz. Bunun için de şehir merkezine 3 kilometrelik bir alanda Simav yolu kavşağında bir alan düşündük. Eğim olarak pompaya ihtiyaç duyulmadan sıcak suyun buraya gelmesi çok kolay bir şekilde olacak. Burası kamu arazileri ve şahıs arazilerinin de olduğu bir yer. Yolun durumuna göre dönümü 3 bin liradan 10 bin liraya kadar yer bulma şansı olan bir nokta. Jeotermal ile seracılık yapılmak istenildiğinde bu bölge yatırımcıya ciddi anlamda avantajlar sağlıyor. Söz konusu bu yer Balıkesir'e de 50 kilometre mesafede, iyi bir araba ile 20 dakikalık ulaşım içinde. Antalya bu konuda oldukça yatırım yaptı. Antalya'da üretilen ürün bugün İstanbul'a götürülüyor. Sındırgı'da jeotermal ile üretim yaptığınızda İstanbul'a ulaşım konusunda çok ciddi avantajlara sahipsiniz" dedi.
Sıcak suyun yıllarca Simav Çayı'na aktığını söyleyen Başkan Yavaş, belediye olarak yatırımcıya her türlü kolaylığı sağlayacaklarını kaydetti. Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, "Belki de yatırımcıyı ilgilendiren en önemli kısım şu. Sıcak su yarın biter mi? Doğal kaynağından akan, yumurtayı 3 dakikada kaynatan, halk dili ile lökür lökür kaynayan bir sudan söz ediyoruz. Bu su yıllar boyunca Simav Çayı'na akıyordu ve biz de bakıyorduk. Bu bakmayı çok şükür ki Türkiye'nin ilk yap-işlet-devret modeli ile ilçe merkezimize kazandırdık. Burada jeotermal seracılık konusunda da Güney Marmara Kalkınma Ajansı ile birlikte bir fizibilite çalışması yaptık. Fizibilite yapan proje uzmanlarının dediği 'Jeotermalden seracılık yapılacaksa bunun en iyi noktasında bulunduğumu düşünüyorum' şeklinde konuştuğuna şahit oldum. Burada yapılacak olan yatırımlarda belediye olarak bizim ne yapmamız gerekiyorsa hazırız.
Kamu kurumları ile temas mı kurmak gerekiyor, görüş almak mı gerekiyor bu konuda sonuna kadar varız. Türkiye'de pek alışılmış bir şey değil ama biz Organize Seracılık Bölgesi için başvuruda bulunduk. Profesyonel bir mantıkla, akademisyenlerin el attığı bir sistemle Sındırgı'da seracılığın kitabını yazalım istiyoruz. Şu anda bulunduğumuz yerde bin dönümlük arazi üzerinde planımız, projelerimiz her şeyimiz hazır. Organize Seracılık Bölgesi'nde organik bir üretim yaparak, devletin teşviklerinden de yararlanarak yatırımcıyı buraya davet ediyoruz. Yatırımcılar bizlerle görüşsün, onlara tavrımızı görsün, bu işe bakışımız 'Ya sen gel bakalım, bakarız, yaparız' değildir. Gidilecekse, gideriz, koşulacaksa koşarız" diye konuştu.
MÜTHİŞ PROJEDE GMKA İMZASI VAR
Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından desteklenen proje kapsamında tüm projeler yatırımcıya uygun hale getirilirken, GMKA Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Candan Şahin, "Sındırgı Belediyesi doğrudan faaliyet desteği kapsamında bir fizibilite ile başvurdu. Projenin amacı, bir yatırımcının bir kuruluş ve işletme giderlerini de hesaplayarak bu yatırımın ne kadar sürede geri döneceğini hesaplamaktı. 5 milyon TL'lik bir yatırım için hiç bir hibe ve destek alınmaksızın 5 yılda bir geri dönüş süresi öngörülmüş proje kapsamında. Meteorolojik veriler ve sıcak su göz önüne alındığında Sındırgı yatırım için uygun olan bir bölge. Yine İstanbul ve İzmir'e yakınlığı düşünüldüğünde yatırımcı için uygun bir bölge. Yatırımcı için yerel yöneticilerin yatırımcıyı ne kadar kucakladığı, izin ve ruhsat süreçlerinin ne kadar olduğu önemlidir. Sındırgı Belediyesi'nin bin dönümlük alanı jeotermal bölgesi ilan etme çalışmaları yatırımdan önce izin ve ruhsatların halledildiği anlamına geldiğinden dolayı yatırımcıların bir sıkıntı yapamayacağını düşünüyoruz" dedi.
Şahin, "Balıkesir'in 20 dekar ve üzerindeki yatırımlarda yatırımcılar özel teşvik olanaklarından faydalanabiliyor. Bunların içinde KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, faiz desteği, sigorta primi işveren hissesi desteği gibi bileşenler var. Bu anlamda da incelediğinizde fizibilite projesinde ortaya çıkan 5 yıllık sürenin bu unsurlarla birlikte daha da kısalacağı düşünülmektedir. Balıkesir, bölgesel teşvikten faydalandığı için diğer illere göre seracılık anlamda da öndedir" ifadelerini kullandı.