Ortodontide, dişlerin ve çenenin konumlarının karşılıklı ilişkilerinin düzeltilmesi amaçlanıyor. Bu tedavi sırasında hastaların ilgili ihtiyaçlarının göz önüne alınması gerektiğini belirten Diş Hekimliği Fakültesi (DHF) Ortodonti Uzmanı ve Uzman Klinik Psikolog Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Özkan, “Ortodonti ve psikoloji arasındaki ilişki çok derin ve anlamlıdır. Ortodonti uygulamalarında, psikoloji teorilerinden yararlanmak gerekir” dedi.
Özellikle çocuklar ve gençler etkileniyor
Gülmek; kişilerin sosyal ilişkilerinde, kişiliklerinde ve kişilerin kendileri hakkındaki düşüncelerinde önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle de gülümsemelerin düzgün olmasının, kişilerin psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için önemli olduğunu ifade eden Ortodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Özkan, “Ortodonti ve psikoloji arasındaki ilişki, kişilerin öz güvenleri ile bağlantılıdır. Özellikle çocuklar ve gençler, dişleri ve gülümsemeleri ile ilgili endişeler yaşayabilirler. Bu endişeler, kişilerin öz güvenlerini etkileyebilir. Bu nedenle ortodontistler, hastaların öz güvenlerini değerlendirme hususunda çok dikkatli olmalılar” şeklinde belirtti.
Ortodontik tedavi ile hem fiziksel hem de psikolojik ihtiyaçlar karşılanıyor
Psikoloji teorileri arasından özellikle ‘Bilişsel Davranışçı Yaklaşım’ın hastaların düşünceleri ve davranışlarının birbiriyle ilişkisini anlamak için kullanılabileceğini ifade eden Özkan, “Bu terapi, hastaların kendilerine yönelik negatif düşüncelerini ele alarak, öz güvenlerini artırmaya ve endişelerini azaltmaya yönelik olabilir. Ortodonti tedavisi sırasında, hastaların sağlıklı bir gülümsemeye, öz güvenlerine ve iyi hissetmelerine katkıda bulunmak için psikolojik ihtiyaçlarını dikkate almak gerekiyor. Bu sayede hem hastaların fiziksel ve estetik ihtiyaçları hem de psikolojik faktörler karşılanmış olur” şeklinde açıkladı. İHA