OSMANLICA OKUMA-YAZMANIN ÖNEMİ-2

Hasan TOPUZ

Sevgili Dostlar;

Son iki yıldır Çarşambamızı tarihi olarak tanıyabilmek için aciz hane çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımızda OSMANLICA bilmemenin zorluklarını çok çektik. Osmanlıca kaynakları taradığımızda ise ÇARŞAMBAMIZI adeta yeniden keşfettik. Bir örnek verecek olursak Rıdvan Paşa olarak bilinen güzide Camimizin adı aslında RAHTIVAN CAMİİ olduğunu meydana çıkardık. Bu durumu ispatlamak ise gayet kolay oldu. Caminin hazinesindeki mezarlarda bu apaçık meydana çıkıyor. İki asır üç asır önceki caminin imamlarının mezar taşlarını okuduk. Bütün bu kitabelerde RAHTIVAN Camii imamları diye geçiyor. Zaten halkta aynı adı kullanıyor. Şimdi Caminin adı tekrar gerçek adına dönüyor. Çarşamba Kent Konseyi olarak Rahtıvan Camiinin hazinesindeki mezar kitabelerini Türkçe’ye çevirttirdik.

Rahtvan Cami’nin çevresi yeniden düzenleniyor. Çarşamba Kent Konseyi Başkanı Sayın Sefa Temiz’in gayretler ile bu çok hayırlı işe başlandı. Çarşamba Belediyesi ise bu projeyi hayata geçirdi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu hayırlı hizmette gayret gösterenlerin gayretler sevap defterlerine yazılacaktır. Doç. Dr. Recep GÜN Bey Efendiye ise kent Konseyi adına teşekkür ederiz. Çarşambalı bir ilim adamı olarak memleketine olan borcunun bir kısmını ödedi. Birlikte daha çok hizmetler yapacağımızı ümit ediyorum.

            Bu arada bizim adımızda mezar taşlarını araştıran Hasan Hoca olarak anılmaya başlandı. Oysa ben ÇARŞAMBAMIZI bu kitabeleri okuyarak yeniden tanıdım ve sizlere tanıttım. Ayrıca ben öyle bir lakaptan da gurur duyarım.

 Birde Çarşamba’nın 200 yıl önceki nüfus yapısını araştırdığım için adım Asabiyetçi(ırkçı)’ ye çıktı. Kim ne derse desin bu söylenenler umurumda değil açıkçası. Ben Çarşamba’ya olan sevgimden gerekli olanları yapıyorum. Benim hakkımda kim ne söylüyorsa ben değil bu lafları benim arkamdan söyleyenler utansın.

Sevgili Dostlar…

Çarşamba Kent Konseyi’nin önümüzdeki Eylül ayında Genel Kurulu var. Kent Konseyinin bir şehir için ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendim.Hiç bir menfaate dayanmadan sadece Allah(c.c) rızası için yapılan bu hizmet aslında her vatandaşın görevidir.Çarşambayı seven herkesi Kent Konseyi’nde görev almaya davet ediyorum.Kent Konseyi çalışmalarından istenilen neticelerin sağlanamadığı kanaatindeyim.Neden daha verimli olmadığımızı ise sonraki yazılarımda inşallah anlatırım.

VEL HÂSIL…

Yazımın başından beri Osmanlıca dilinin ne kadar mühim bir iş olduğunu anlatmaya çalıştım. Mehmet Akif, Yahya Kemal, Necip Fazıl gibi edebiyatçıların neden yetişmediğini çok iyi araştırmak lazım. Kanaatimce kendi MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZÜN kaynaklarından kopmamızın neticesi sanat ve edebiyat hayatına mahkûm olmamızı getirdi. Milyonlarca bulunan Osmanlıca kaynaklar bizi bekliyor. Yeniden dirilir ancak bu kendi kültürümüzü iyi araştırmakla mümkün olacaktır. Osmanlıca okuyup yazmak bu kültürümüzün gelişmesinde çok büyük katkı sağlayacaktır. İşe ise Mustafa Kamalak beyin dediği gibi, “Bütün okullarda Osmanlıca dersi koyarak başlamalıyız.”

 Çarşambamıza bir teklifim olacak.İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne,Halk Eğitim Müdürlüğüne buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum.Osmanlıca kursu açalım.Yeteri kadar kursiyer bulmak için bende çalışacağım.Kurs Hocalığı yapacak Değerli Hocamız İsmail Arslan bey var.İsmail Bey bu hizmeti yapabilecek bilgiye ve eğitime sahip olduğunu ben şahsen biliyorum.Bu hayalim eğer gerçekleşirse çok hayırlı bir hizmeti olacağından eminim.

Bütün Müslümanların hayırlı ve barış içerisinde bir Ramazan geçirmesi dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.