OVANIN BELASI; "BİOKÜTLE SANTRALİ"

Elektrik Mühendisleri Odası (TMMOB) Samsun Şube Başkanı, Çarşamba'ya 2019 yılında kurulan biyokütle enerji santralinin tehlikeleri konusunda akıllara durgunluk veren açıklamalarda bulundu.

"10 YIL SONRA AKCİĞER HASTALIKLARINI GÖRÜN!"

Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü ve Elektrik Mühendisleri Odası (TMMOB) Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz, 2019 yılında büyük tartışmalarla kurularak hizmet vermeye başlayan Çarşamba Ovası'ndaki biyokütle enerji santraline dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Korkmaz, Çarşamba'daki biyokütle santralinin termik kömür santralinden daha fazla partikül salgıladığını, bunun yalnızca tarıma değil, hayvancılığa ve insan sağlığına da ciddi zararlar verdiğini belirterek, "10 yıl sonra o bölgedeki akciğer hastalıklarını göreceksiniz" diye konuştu.

"BİOSANTRAL YER ALTI SULARINI BİTİRİYOR!"
Korkmaz, ayrıca Eğercili mahallesinde kurulan biosantralda ki cihazları soğutmak için yer altı sularından yararlanıldığını ve bu nedenle birlikte hava sıcaklıkları ile birlikte yer altı sularının azalması nedeni ile daha derine çekildiğini, dolayısıyla bölgedeki vatandaşlar da biosantralin aşırı yoğun su çekmesinden kaynaklı olarak vatandaşlar ve özellikle sulama yapma zorunda olan Çiftçilerimiz eskisi gibi kısa mesafeden su çıkartamadıklarını da ekleyerek, Çarşamba Ovası'ndaki tarımın kısa süre geçecek bir kaç yıl içinde tamamen biteceğini ve obrukların ovayı bitireceğini iddia etti.

"OVANIN ALTI İLE ÜSTÜNÜ MAHVEDİYOR"

Türkiye'nin en önemli üç büyük Ovasından biri olan tarımın göz bebeği Çarşamba Ovasının kalbine yapılan Biokütle enerji Santrali hakkında çarpıcı açıklamalarını sürdüren Elektrik Mühendisleri Odası (TMMOB) Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz, "Geçmişte herkes biokütle enerji santrali ile ilgili çekincelerini sert biçimde ortaya koymuştu. Ama santrali kuranlar ne diyorlardı o zaman? Günde 630 ton orda odunsu atık yakıt yanacak. Mesela; 'mısır koçanı ve saplarının yanı sıra, fındık kabuğu, kavak ağaçlarının kabukları, köklerini yakacağız' diyorlardı. Söyledikleri bir yanma olayı idi ve ovanın hem yer üstü hem yeraltını mahvedecek, hava ısını yükseltecek tehlikeli bir yanma idi. Bu günlerde Karadeniz dahil ama en çok Çarşamba bölgesinde ki sıcaklıkları görünce olay daha net anlaşılmaya başlamıştır" ifadeleri ile devam etti.

"YÜZDE 150 DAHA FAZLA AZOTOKSİT SALGILIYOR"

Oysa, Çarşamba Ovası’nın yüzde 50’si fındık, yüzde 20’si kavak ve söğüt ağaçları, geri kalanı ise ekim yapılan tarım alanı. Biz bu yakılanlar içinde bulunan mısır saplarını hayvanlara yediriyorduk. Aslında santral hayvancılığa da darbe vurdu. Kısacası santralde günde 630 ton atık yanıyor, Çarşamba Ovası’ndaki bu biyokütle santrali değil, termik santral ifadelerini kullanan Korkmaz, "Gerçek biyokütle santrali, Çarşamba ve Samsun ''da bulunan çöp depolama alanlarında ki elektrik santralleri gibidir. Yani koku ve zehir saçıyor tarım ovasına. Sözde ovada toplanan çöplerle enerji elde ediliyor. Bunlar gibi sağdan soldan ürünler alıp yakmıyorlar. Biyokütle santrallerinin aslı budur. Çarşamba’daki santralde ne yakıyorsun sen? Kömür santralinden daha tehlikeli; yüzde 150 daha fazla azotoksit salgılıyor. Yüzde 600’den fazla organik partikül salgılıyor. Yüzde 125’ten fazla karbondioksit salgılıyor. Günde bin 600 metreküpe yakın, 6 bin kişinin günlük tükettiği suyu orada bir santrali soğutuyorsun. Bu suyu nereden alıyorsun? Tarım ovası, tarımın göbeğine santral kuruyorsun. Sonuçta o cihazlar soğutulacak; havayla soğutamazsın, pahalı; en kolayı su." İfadelerini aktardı.

"10 YIL SONRA AKCİĞER HASTALIKLARI ARTACAK"

Biokütle Santralden salgılanan partiküller nedeniyle özellikle Çarşamba ve dolayısı ile Samsun ile çevre ilçe ve illerde önümüzde ki yıllarda artarak devam eden akciğer hastalıklarına dikkat çeken Adem Korkmaz, "Bugün geldiğimiz noktada, o bölgedeki köylülerin ifadesi nedir biliyor musunuz? Köylüler diyorlar ki, "15 metreden kuyu suyu çıkarıyordu, şimdilerde kuraklık ve aşırı su tüketiminden kaynaklı 30- 38 metreden su çıkartmak zorunda kalıyorlar. Ovada su çekilmeye başladı. Bu sadece 3,5 yılda oldu. 10 yıl sonra ne olacak orası? Yer altı suyunu santral çekiyor. Konya ovası misali obruklar yaşanmaya başlanması kaçınılmazdır. Yine bu bölgede bir sürü partikül yanıyor; olduğu gibi toz üretiyor. Tozun insan sağlığına zararı 3 yılda ortaya çıkmaz. 10 yıl sonra o bölgedeki akciğer hastalıklarının yanı sıra yine bölgemizde ki arıcılığı da bitiriyor. Çünkü arılar çiçeğin özünü alamıyor. Artı partiküllerden dolayı ürünlerde yanmalar başladı. 10 sene sonra o bölgede ürün alınamayacak. Tekkeköy’de bunu yaşadık. Tekkeköy’den ürün geliyorsa almıyordu vatandaş. Gürültü kirliliği de yapıyor. Vatandaş isyan ediyor. Küresel ısınmanın sebebi bu tür yanlış yatırımlar." Diye konuştu.

BU TEMİZ ENERJİ DEĞİL

Santral Yüzünden yer altı sularına verilen zarar, insan sağlığı, tarımın sonlandırılmasının yanı sıra yakıt bulabilmek için bölgede ki Ormanların kesildiğini iddia eden Başkan Korkmaz, "Santralin 96 megavat kurulu gücü var. Türkiye'nin kurulu gücü 114 bin megavat. Temiz, yenilenebilir enerji kaynaklarımız var; onları kullanmalıyız. Siz bu santralin çok uzaklardan çöp getireceğine inanıyor musunuz? Maliyetli bir şey bu taşımacılık. En yakın ormanı kesecekler ve kesiyorlar da. Ne yazık ki zamanında aklı ve bilimi dinlemediler." İfadelerini kullanarak Mahkeme Süreci hakkında da bilgi veren Korkmaz, "TMMOB ile biokütle santral arasındaki davayı daha önce biz iki kez kazanmıştık. Her seferinde bilirkişiler getirdiler. Üçüncü dava firma lehine çıkıyor, tabi temize müracaat etmişiz. Şimdi dördüncü kez bilirkişi gelecek. İlk iki davayı biz kazandık, şimdi dördüncü davadayız." İfadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri