Önceki gün HDP’nin verdiği bir önerge dikkat çekti.
FETÖ’nün siyasi ayağının çıkması için verilen bir önergeyi AK Parti grubunun reddetmesiyle engellendi.
Ama bunun AK Parti Grubuna bir hamle gibi HDP’nin bir siyasi oyunu, hamlesi olarak algılandı. Oynanacak herhangi bir oyunun önüne geçmek için yapılan bir hamle olduğunu düşünüyorum. Ama konu itibariyle gündemde olan ve gündemden hiç düşmeyecek bir konudur.
FETÖ’nün siyasi ayağı ve 17-25 tarihleri önceki akşam CNN Türk Kanalında tartışıldı. Gerçekten önemli konulara değinildi. Şu an onlarda ülkede hala faaliyette olan FETÖ teşkilatları mevcuttur.
Bu yapılanmanın ülkemizde uzun zaman alacaktır. Oynanan tiyatroları mahkeme salonlarında görmekteyiz. Şu an kriptolar kendilerini gizleyenler bukalemun gibi renk değiştirenler mevcuttur.
Bu cemaatin içinde olanlar Tüm teşkilatıyla devlet envanterinde kayıtlı olacağını düşünüyorum. 17-25 tarihini bana göre, baz almak ne kadar doğru bilmem ama yanlış olduğunu söyleyebilirim. Bu yapılanmanın devlet içine sızmaları yıllar öncesine dayanmaktadır.
Bu yapılanmanın tehdit unsuru olduğunu devletin birimleri tarafından raporlar eşliğinde hep tespit edilmiş ilgili makamlara verildiği söylenmektedir. Şuan sancılı bir süreçten geçilmektedir. Hem içte hem dışta hainlerle mücadele edilmektedir.
Bu süre zarfı içinde de siyasi kanatta temizlik olacağı belirtilerini izlemekteyiz. Bununla ilgili bir parti içi çalışmanın yapıldığını duyuyoruz. Önceki günkü önergeye hayır denilse de bu tip çalışmanın var olduğu aşikârdır.
Zaten şuan kamuoyu ve vatandaş bu konunun artık gündeme gelmesi FETÖ’nün siyasi ayağının çıkmasını beklemektedir. Bu konunun çıkması da önemli değildir zaten.
Bugün internet ortamında kimlerin Fetö'ye yağ çektiğini, yağdanlığını yaptığını kimlerin haşır-neşir olduğu ortadadır. Ben aldandım demek herkesin hakkı olduğu kanısındayım. Ama devlet idarecilerinin olmaması lazımdır.
Nedeni ise devletin tüm istihbaratı imkânlar ellerinde değil midir diyorum. Yıllardır pek çok cemaatlere girdik ama bu cemaati ebedi hiç sevmedim, daha doğrusu hiç sevemedim.
Çünkü içlerinde fakir yoktur ve hep adam kayırmacılığı yapmışlardır. Bakın içlerinde zengin olanları çoktur. Ticari işlerini hep kendi aralarında yaparak birbirlerini kalkındırmışlardır ve bunların nüfusları da çoktur.
Devlette belediyelerde hep bazı ihaleleri almışlardır, birbirlerine rant sağlamışlardır.
Bugün bakın en güzel imarlı alanlarda onların parmağı vardır. Gelişmeye elverişli alanları sanki müneccim gibi bilip oraları işgal etmişlerdir. Bugün devletin el koyduğu FETÖ’nün tüm gayrimenkulleri hep önemli merkezlerde değil midir.
Bu örgütün örümcek ağı gibi her tarafı sardığı aşikâr değil midir. Peki bu anlattıklarım siyasi ayağıyla olmuyor mu ve daha niceler….
Özellikle bu konu kendi bölgelerimizde de mevcut önceki yıllarda el ele kol kola gezen FETÖ’ye methiyeler düzenler, devlette sözü geçerken sarmaş dolaş olan siyasiler hep ortada değil mi? Şimdi hep birden ağız değiştirmiş konuşup durmuyorlar mı? Bunları biz görüyoruz da, FETÖ’yle mücadele edenler görmüyorlar mıdır?
Sabırla beklenen bir konudur. Özlemle beklenen bir konudur. Bir daha aldanmamak için bu şarttır.
7 Haziran sendromu son Anayasa yoklamasındaki sıkıntı süreç ve sonuç bunun bir esamesidir.
Gözler partili Cumhurbaşkanında onun bu konudaki hamlesi merakla bekleniyor.