İtham çok ağır. Soylu adıyla Çarşamba'ya blöf yapılmış. Çıkın işin içinden şimdi.
Dünkü köşe yazım sonrasında gelen bir kaç telefonlarda çok enteresan konulara değinildi. Cumartesi günü İlçe Başkanı Mahmut Çekiç'in istifasını isteyen İl Başkanı Köktaş'ın teşkilat yöneticilerine blöf yapıldığını ve teşkilatında Genel Merkeze karşı ters düşmemek, siyasi gelecek hayalleri ile sıkıntı olmasın düşüncesi ile istifalarını hemen verildiğini iddia ettiler. Bu telefonlar eğer ki gerçekse AK PARTİ ve ortalık yandı derim.
Durun hele daha neler var gerisinde...
Süleyman Soylu'nun Samsun'a gelmeden önce Çarşamba İlçe teşkilatının 30 Mart seçimlerinde sandıklara sahip çıkamadıklarını iddia ettikleri tutanaklar olduğunu söylemişler ve genel merkeze yollamışlar. Düzmece ve sahte tutanaklar tutulduğunu bunda da İl başkanının bilgisi ve hatta şahsın kendi inancına göre Köktaş başkanın bilgisi ve izni ile SMK Başkan Yardımcısı, Belediye Meclis Üyesi Hasan Öneği'ye hazırlatarak tutanakları önce Köktaş'a akabinde de Soylu'ya ışık hızı ile gönderildiğini söylemezler mi?
Sonrasında Başkan Köktaş'ın Soylu'yu arayarak (başkaları ise Bafra yolunda konuşulduğunu söylüyor): "İlçe de çok büyük sıkıntı var ben istifalarını istedim. En az 10 kişinin istifası bende uyum yok hepsini görevden alayım mı" dediğini iddia etti. Genel Merkezde kararın Soylu aracılığı ile aldırıldığı ama yazılı hiç bir evrak olmadan istifaların alındığını söylemezler mi? Şaşırmamak elde değil. Ne yani şimdi AK Parti içinde ikinci bir teşkilat mı türüyor acaba?!
Dahası Köktaş'ın Bafra'ya gelişinde Soylu'ya "Ben istifaları isteyim verirseler kurtulur, vermezseniz alınırsınız ne dersiniz" dediği, Genel Başkan Yardımcısı Soylu'nun ise, (çok ihtimal vermesem de çok ciddi ithamlar) "Nasıl istersen" diyerek kesip attığını dile getirmesi siyasette ki pis ilişkilerin, hangi konuma kadar geldiğini gösteriyor. Ben ihtimal vermedim ama ya gerçekse ve Soylu bile bunlara kanmışsa. TEŞKİLAT ÇATIRDIYOR, AK TEŞKİLAT BİTİRİLMİŞ, PARALEL TEŞKİLAT OLUŞUYOR diyebiliriz.
İşte bu noktada sanırım ki Sayın Soylu'nun Bafra'lı oluşu ve Köktaş'la bir şekilde akrabalar aracılığı ile de olabilir (MİŞ) bir şekilde mecburen (!) yollarının kesiştiği ve ilçe teşkilatlarının ( Köktaş'a karşı olanların) istifalarının onun aracılığı ile seri şekilde alınacağını iddia ettiler.
Şimdi AK Partide ki paralel yapı, mücadelesini aylardır veren bir Başbakan bir tarafta; Paralel yapı ile dirsek teması, kol kola girmiş teşkilat içine sızmış isimlerin varlığı konuşuluyorsa... Gelin şimdi siz çıkın işin içinden...
Samsun AK Parti teşkilatında paralelci var mıdır yok mudur bilemem. Ama Çarşamba İlçe teşkilatını Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ile teşkilat uyumsuz bahaneleri ile kalbura çeviren Samsun AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş sanırım sesi soluğu uzun süredir çıkamayan Milletvekili Suat Kılıç'ın yerine göz koyduğunu sağır sultan bile biliyor. Bunu söyleyebilirim.
Bu hedeflenen yol içinde her yol mubah olurmuş.
Bende diyorum ki: Genel Merkez uyuyor mu? Başbakan uyuyor mu? Başbakan devlet içinde var olduğunu iddia ettiği paralel yapı parti içine, teşkilatlarına da girmişse, AK Parti ve Başbakan uyuyor mu? Yoksa bu bir kayıkçı kavgası mı? Bekleyip göreceğiz de...
Daha fazlasını gündeme getirmeye devam edeceğim. Daha neler var ah bir bilseniiiiz.
Yazık AK Partiye, yazık AK Partili sevdalı yürekten canı ile çalışan partililere ve bu partiye oy verenlere yazık.
Bu kuşlarım yine azdı kudurdu ne söylediklerini kulakları duyar mı sizce bilemem ama ben bile korkmaya başlamadım dersem yalan olur.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...