Güzel bir günün sabahı…Kadın uykudan uyandı.Salon penceresini açtı.Balkondan içeri fesleğen kokuları yayıldı.Bir müddet televizyon izledi.Mutfağa geçti.Ocağa çayı koydu.Güzel bir kahvaltı hazırladı.Kocasıyla birlikte kahvaltı masasına geçtiler.Cep telefonunu aldı. ‘Bir selfi çekelim’ dedi. Sınırsız kahvaltı tabakları önünde selfi çektiler.Kahvaltı masasını paylaştı,sosyal medyada.Altına “kocamla Pazar kahvaltısı keyfi” yazdı.
Kahvaltıdan sonra telefonu eline aldı.Kaç beğeni kaç yorun geldiğini merak ediyordu…”Önceden yiyip içtiğini anlatmak bile ayıptı.Şimdi moda oldu” diye bir yorum gördü.Sinirlendi,yorum sahibini de engelledi.
Başka bir gün evlilik yıl dönümleriy di.Beş yıl olmuştu evleneli.Akşama kapı çaldı.Gelen kocasıydı.Elinde bir demet çiçek buketi vardı.Hemen hızlıca çiçeği alıp masaya koydu.Adam kapıda öylece kalmış bir “teşekkür ederim” bile duymamıştı.Karısının ne yaptığını merak ediyordu.Karısı yine telefonunu çıkardı.Çiçeğin fotoğrafını çekti.Hemen sosyal medya hesabında “Canım kocacığım beşinci evlilik yıl dönümümüzü unutmamış iyi ki seninle evlenmişim,iyi ki benim kocam olmuşsun,seni çok seviyorum” diyerek paylaştı…
Adam paylaşım bittikten sonra karısının kendisine sarılmasını, teşekkür etmesini bekliyordu, ama beklediği gibi olmadı. “Beni dışarıya yemeğe götürür müsün ?” dedi. Adam biraz düşündü. Aklına bir şey geldi “Bir şartla götürürüm” dedi. “Neymiş o “dedi kadın. “Eğer gittiğimiz yeri ve yemeğimizi sosyal medyadan paylaşmasan” dedi. Kadın hiç beklemiyordu böyle bir şey. “Herkes paylaşıyor ama” dedi gayri ihtiyari. “Herkesin paylaşması bizim de paylaşacağımız anlamına gelmez ki” dedi adam…
O akşam yemeğe gitmediler. Kadın bir köşeye çekilip telefonuna daldı yine.Sosyal medya da paylaşılan fotoğraflara baktı.Kimisi çocuğun doğumunu kutluyordu sosyal medyada,kimisi ise evlilik yıl dönümünü.Herkes bir şeyler paylaşma derdindeydi.Aynı evde yanındakinden habersiz,dünyayı paylaşıyordu birbirine insanlar…
Gelecek sayıda görüşmek ümidiyle esen kalınız.