Değerli okurlarım; acısıyla tatlısıyla 2023 yılını geride bırakmaya sayılı günler kaldı. Hani derler ya, ‘‘Umut fakirin ekmeği’’ ülkemizdeki gözle görülür ve hissedilir olumlu gelişmeler hiç de öyle umut fakirin ekmeği türünden değil.
Mevcut hükümetin ve Tarım Bakanlığının iç de ve dış da izlemiş olduğu kararlı tarım politikası Türk tarımını ve çiftçisini ilerleyen yıllarda dünyadaki hakkı olan yere getireceğine tüm kalbimle inanıyor ve güveniyorum.
Bu sözlerimin ardından, haklı olarak yağcılık yaptığımı düşüne bilirsiniz. Değerli okurlarım; Hepimiz biliyoruz ki, 2023 yılında Buğday, Çeltik, Mısır, pamuk, üzüm ürününün yanı sıra yeni yeni hasatı başlayan kışlık sebzelerinde para etmeyeceği gibi görünüyor.
Konuyla ilgili çok sık haber ve yazılar yazdık. Peki, ürünlerin para etmemesi devletin ilgili kurumlarının yanlışlığından mı kaynaklanıyor? Tabi ki hatanın yüzde 20’si ilgili kurumların, yüzde 80’i de değerli çiftçilerimizden kaynaklanıyor.
Takdir edersiniz ki; Türk tarımının ve Türk çiftçisinin geleceği için iyileştirilmelerin yapıldığını her fırsatta duyurmaya çalışan Tarım ve Orman Bakanlığı ve ilgili kurumlarının çabalarının heba olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şeyi devletten bekleyen toplum olma özelliğimizi hala koruyor, ürettiğimiz ürünün para etmemesi karşısında hep suçlayıcı tavırlarımızla birilerine fatura etmeye çalışıyoruz. Peki onlar sorumlu, ya biz! En az onlar kadar bizlerde sorumluyuz. Üretim planlaması yapılmadan isteyen istediği kadar üretim yaptığı sürece arz talep dengesi bozulacağı için ürünler para etmeyerek tarlada kalacaktır. Ocağınız şen ürününüz bol olsun kalın sağlıcakla…