Türkiye bu kış mevsiminde yoğun yağış aldı. Hem kar hem de yağmur şeklinde etkili olan yağışlar mart ayında da devam etti. Yağışlar akarsuların debisini yükseltti, barajları doldurdu, kuruyan topraklar suya doydu.
Yoğun yağışa rağmen tarım alanlarının bazı yerlerde ekilmemesinin endişe oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Yusuf Demir, “Son birkaç aydır Karadeniz başta olmak üzere ülkemizin pek çok yerinde aldığımız yağışlar hakikaten yüzümüzü güldürmeye başladı. Eskiler, ‘Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır’ derlerdi. Bu sene de mart ayındayız ve Samsun’da olmamıza rağmen kar yağışı devam ediyor. Bu da barajların doluluk oranlarını artırması ve yer altı sularını beslemesi açısından sevindirici bir durum. Bu yağışların nisan ve mayıs aylarında devam etmesini bekliyoruz. Özellikle tarımsal üretimin topraktan çıktıktan sonraki beslenmesi açısından yağışlar çok önemli. Bu yağışların etkisinin olumlu görülebilmesi için sürecin de doğru yönetilmesi gerekiyor. Dünyada ve ülkemizde hem pandemi hem savaşın oluşturduğu kriz hem de kuraklığın etkisiyle son yıllarda tarımsal üretimde bir azalma söz konusu. Özellikle pek çok yerde tarlaların ekilmemesi riski ile karşı karşıya kalmamız bizi endişelendiriyor. Bu noktada yine yeni Tarım Bakanımızın ve hükümetimizin alacağı tedbirlerle vatandaşlarımızın tarlalarını ekmesi önem arz ediyor" diye konuştu.
"Türkiye’de bir karış toprak bile ekilmeden bırakılmamalı"
"Türkiye’de bir karış toprak bile ekilmeden bırakılmamalı" uyarısında bulunan Prof. Dr. Demir şöyle devam etti:
"Özellikle kritik ürünlerimizde son zamanlarda yaşanan yağ krizi başta olmak üzere ayçiçeği yağının ve buna benzer yağ oluşturabilecek temel ekim alanlarının geliştirilmesi, aynı zamanda buğday ekim alanlarının desteklenmesi, yağışla beraber gelecek tarımsal üretimdeki rahatlığı destekleyici olacaktır. Önümüzdeki sene bize umut olacaktır. Aksi takdirde yağışların getireceği bizi umutlandıran gelişmeler eğer ekim alanlarının paralelinde desteklenmezse, yine önümüzdeki sene için sıkıntılar yaşayabileceğimizi söylemek yanlış olmaz. Bu konuda Tarım Bakanımız ve yetkililer gerekli desteklerle gerekli tedbirleri alarak planlamaları yaparlarsa önümüzdeki sene için en azından Türkiye’de bir karış toprağın bile ekilmeden bırakılmaması lazım. Her yerin ekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kritik ürünlerdeki bunlar temelde tahıl, yağ üretimi sağlayan bitkiler, aynı zamanda da et sektörünün desteklenmesi, hem bu konudaki muhtemel riskleri minimize etme açısından hem de önümüzde yaşayacağımız krizler açısından da bizi sevindirecek, umutlandıracaktır.”
“Tarımsal sulamada kullanılacak barajlarının doluluk oranları sevindiriyor”
Özellikle barajların yüzde 70-80’e bulan doluluk oranlarının sevindirici olduğunu vurgulayan Demir, “Yağışların hem yağmur hem de kar şeklinde düşmesi özellikle de küresel iklimin etkisiyle beraber kuraklık riskinin azalması açısından, toprağın beslenmesi açısından önemlidir. Düşen kar yağışları, bu noktada dağlarımızda biriken karlar yer altı suyunun beslenmesi noktasında ciddi anlamda destek oluşturmuştur. Biraz daha bunun devam etmesi yeraltı sularının beslenmesi noktasında sevindirici bir gelişme olarak karşımıza çıkacaktır. Yağışların nisan ve mayıs aylarında devam etmesi umudumuz ve beklentimizdir. Şu ana kadar İstanbul gibi metropol şehirlerimizdeki barajların doluluk oranlarının yüzde 70-80’e çıkmış olması çok önemli. Tarımsal sulamada kullanılabilecek barajların doluluk oranının artması da bizi sevindiriyor. Bu yağış rejiminin dengeli ve sürekli devam etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
İHA