Ramazan ayında beslenmenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Aksu Vital, Doğal Ürünler Kimyası Uzmanı Sevil Gülsoy, “Ramazan ayında en sık karşılaştığımız soru, ‘bugün ne yesem-ne pişirsem’ sorusudur. İftar sonrası ise ne de çok yedim yakınmasına dönüşür. Frenleyemediğimiz ‘ne yesem’ duygusu ile çok çeşitli sofralar kuruyoruz. Oysa sıcakların etkisiyle beslenmemize daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu. İnsan bedeninin yaz sıcaklarında en fazla suya ihtiyaç duyduğunu belirten Gülsoy, “Uzun süre midenin boş kalması ile beraber yemek yeme isteğimiz de artar. Böylece çeşidi bol sofralar kurulur. Açlık hissiyle hepsinden yiyebilme telaşı hazımsızlığa, mide kramplarına, kabızlığa, zafiyete, istifraya ve şiddetli baş ağrılarına neden olabilir” dedi.
Doğal Ürünler Kimyası Uzmanı Sevil Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İftar sofralarında öncelikle su ihtiyacını karşılamaya dikkat etmeliyiz. Yine uzun süren açlığın ardından kan şekerinin de düştüğü varsayılarak geleneksellik de kazanmış olan hurmadan faydalanmakta yarar var. Asıl sorun ise su içtikten sonra başlıyor. Açlığın verdiği his ile hangisinden yesem telaşı pek çok sorunu ardından getiriyor. Ramazan aylarında maalesef pek uygulanmayan ancak beslenme uzmanlarının da altını çizdiği dinlenerek yeme alışkanlığını mutlaka kazanmamız gerek. Yemeye mutlaka sıvı gıdalarla başlanmalı ve çorba sonrasında en az 5-10 dakika dinlenilmeli. Böylece sindirim daha sağlıklı olacaktır. Saatlerdir boş olan bir mideyi aniden ve hızla gıdalarla doldurmak mideyi ve bağırsakları fazlasıyla yoracak, rahatsızlıklara sebep olacaktır. Dikkat edilmesi gereken başka bir diğer nokta ise yavaş yavaş yemek yiyebilmektir. Unutulmamalı ki çok yemek kişiyi tok ve dirençli tutmaz. Tam aksine çok yemek rahatsızlığa sebep olur. Normalde olduğu gibi Ramazan ayında da sofradan kalkarken midemizi tıka basa doldurmamaya özen göstermeliyiz. Yine yemekten hemen sonra içilen çay, yenilen tatlı doyurmaktan ziyade bir sonraki oruçlu günü olumsuz etkileyecektir. Sahurda ise daha çok protein yüklü gıdalara, kahvaltı türü yiyeceklere yer verilmesi gerekiyor”.
Ramazan ayında bazı ek gıdalara rahatlatması, direnç arttırması ya da tok tutması adına başvurulabileceğine değinen Aksu Vital, Doğal Ürünler Kimyası Uzmanı Sevil Gülsoy, “Örneğin pekmez. Bu ayda Hurma pekmezi tüketmek, kan şekerini yükselteceği gibi tokluk hissi vererek, açlığa karşı vücudun direncini arttıracaktır. Ayrıca vücudun günlük enerji ihtiyacını karşılayacaktır. Potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir gibi mineraller ile A ve B grubu vitaminlerce zengin olan hurma meyveleri aynı zamanda yüksek oranda meyve şekeri içerir. Böylelikle tatlı ihtiyacını gidermenin en zararsız yolu olur” dedi.
Ramazan ayında bilinçsiz yemek yemenin ardından oluşabilecek mide sorunlarının önüne de kudret narlı ürünlerle geçilebileceğini vurgulayan Gülsoy, “Kudret narı bilindiği üzere hazımsızlığa, yanmaya ve gastrit gibi problemlere iyi gelebilmektedir. İftarda su içtikten hemen sonra ve sahurdan önce tüketilecek kudret narı iftar sonrası ve bir sonraki günün daha problemsiz geçmesine yardımcı olabilir. İftar sonrasında tüketilebilecek arı sütü, propolis ve bal gibi arı ürünleri vücut direncini arttırmada ve bir sonraki oruçlu günü daha enerjik geçirmeye yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.